Paylaş
Tıpkı vaktiyle iktidara “küresel güçlerin tasarımı” diyen muhalefetin haklı olması gibi.
“Muhtemelen” diyorum çünkü bu tasarımları kimlerin yaptığını bilmiyoruz.
Bizim kapıcı Faruk Bey de bilmiyor, her akşam televizyonda ahkâm kesen “siyaset uzmanları” da.
Hepimizin elinde gerçeğin en fazla yüzde 20’si falan var. Bunları size büyük bir ciddiyetle ve mutlak hakikatmiş gibi sunmaya çalışıyoruz. Haybeden konuşuyoruz yani.
Başbakan’ın dediği gibi, bizim seyrettiğimiz parti liderleri birer aktörden ibaret.
İpleri ellerinde tutanlarsa yüzlerini televizyonlarda ya da gazetelerde göremediğimiz tipler.
Liderler gelip geçiyor, bakanlar değişiyor ama onlar kalıyor. Onlar, parayı dizayn edenler.
“Siyasette en iyi imaj olmayan imajdır” felsefesiyle hareket ediyor ve ancak gerektiği zaman vitrine müdahale ediyorlar. Aracılar vasıtasıyla.
Bir partinin yükselişini sağlamak için ülkeden sıcak parayı bir gecede çekip ekonominin çökmesini sağlamak gibi “operasyonlar” gerektiğinde...
Sisteme uyum sağlamakta zorlanan bir ülkeye “yardımcı olmak” için darbe planlanacağı zaman... Sonra da koltuğa istedikleri lideri oturtmak için...
İstihbarat uzmanı olmaya gerek yok. Son 10 yılda ne kadar çok belirsizliğin ve boşluğun olduğunu düşünmek yeter.
Kaç olayın sonradan “meğer öyle değilmiş” şeklinde aydınlandığını, kaçının hiç aydınlanmadığını düşünmek bile gösterir, arkadaki oyunlardan bihaber olduğumuzu.
Ortaya bir sahne kurulmuş, görevleri bizi oyalamak olan siyasetçilerin tuluatını seyrediyoruz.
Gerçekse bambaşka bir yerde varlığını ve “tasarımlarını” sürdürüyor. Başbakan kesinlikle haklı.
Türk erkeği Hollywood mağduru
Diana Kruger ve Liam Neeson’un oynadığı “Kimliksiz” filmini Sofya’da izlemiştim. Bana “Türk düşmanı” gibi gelmediydi.
Hatta Türk lokantasında garsonluk yapan Kruger’in kırık Türkçe’sini seksi bile bulmuştum.
Bizim gazeteler sayesinde uyandım: Meğer işin içinde sinsi planlar varmış. Türk komşuları sevişirken Neeson’a gülerek “merak etme, uzun sürmüyor” diyormuş Kruger.
Yani her şey biz Türk erkeklerini erken boşalan tıfıllar olarak göstermek için planlanmış bir tezgâhmış. Ben de bilete 5 leva bayılarak buna alet olmuşum. Ah benim eşek aklım.
İncir Çekirdeği
Murat Uyurkulak’ın son kitabı “Bazuka” şahane: Kitaplıkta değil cephanelikte saklanmalı.
Paylaş