Alaçatı’da huzur keşfi

Her yaz Alaçatı’yı mesken tutan, Arnavut kaldırımlı sokaklarını, pazarını, kendine has mimarisini hiçbir yere değişmeyen ciddi bir kitle var.

Haberin Devamı


Alaçatı burnunda tütenler için “Çeşme ve Alaçatı’da pandemi açısından güvenlik zafiyeti söz konusu mu?” diye birçok mekan sahibine sorular yönelttim.
Aldığım cevaplar karşısında, böyle bir sıkıntının olmadığı, hemen hemen her gün zabıta ve polis ekiplerinin mekanları dolaştığı ve denetimlerin çok sıkı tutulduğu kanaati oluştu bende.
Ayrıca İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun geçtiğimiz günlerde yaptığı “Cudi bizim sağ gözümüz ise Çeşme sol gözümüzdür” açıklaması başta Belediye Başkanı Ekrem Oran olmak üzere neredeyse tüm Çeşme halkı ve esnafını mutlu etmiş görünüyor.
Yapılan kontrollerin kimseyi rahatsız etmediği, aksine bunun “güvenli ortam” açısından şart olduğu inancı hakim.
Ne var ki en büyük görev yine tatilcilere düşüyor.
Mesafeye dikkat, maskeyle dolaşmaya devam...
Ne kendimizin, ne sevdiklerimizin ne de aylardır büyük bir özveriyle çalışan sağlık görevlilerinin hayatlarını riske atmaya hakkımız var.

Haberin Devamı

Serkan Kaya hayranları kapıdan döndü

Cumartesi akşamı Cahide Alaçatı’nın Huysuz Virjin sahnesinde Serkan Kaya vardı. Şarkılarını severek dinlediğim için öncesinden rezervasyonumu yaptırdım, masada yerimi aldım.
Mekana pandemi önlemleri gereği belli sayıda müşteri kabul edilebildiğinden, kapıdan dönen çok olmuş.
Genel Müdür Barış Demirtaş, yaklaşık 500 kişiyi çevirmek zorunda kaldıklarını söyledi.
Konsere gelince...
Serkan Kaya, güçlü sesi ve performansıyla sahnede resmen devleşti. O akşam içeri girebilenlerin yüzü gülerken, kapıdan dönenlerin boynu bükük kaldı. İşletme de bu ilgiyi karşılıksız bırakmama kararı aldı. Yoğun talep nedeniyle Serkan Kaya 29 Ağustos gecesi bir kez daha aynı sahnede olacak, duyurmuş olayım.
Son bir not: Cahide Alaçatı’da 22 Ağustos akşamı ise Yıldız Tilbe var.
Yolu düşecek olanlara şimdiden iyi eğlenceler.

Alaçatı’da huzur keşfi

Sürprizli Agrovela

Son ziyaretimde konaklamak için seçtiğim adres Alaçatı Agrovela Otel’di.
Köyiçi girişinde sessizlik ve huzur arayanlara göz kırpıyor diyebilirim.
Bu sükunete rağmen Alaçatı içindeki restoran ve eğlence mekanlarına kısa bir yürüyüş mesafesinde bulunuyor.
İki ayrı bloktan oluşan otelin genel müdürü Deniz Erşahin’in gülen yüzü ve hoş sohbetinden dolayı, misafirlerin gözleri otele girdikleri anda onu arıyor resmen.
Mutfak şefi Cenkay Ceviz ise genç yaşından beklenmeyecek lezzetler sunuyor, mutfakta harikalar yaratıyor diyebilirim.
Ayrıca otelin Agrovela isimli teknesi ile Cemal Kaptan eşliğinde Çeşme koylarında gezi imkanları da mevcut.
Bir aile işletmesi sıcaklığındaki otelde benim asıl dikkatimi çeken, odalarda kullanılan tekstil malzemelerinin kalitesi ve şıklığıydı.
Merak edip sorunca otel sahibi Yaşar Uçak’ın aslında Uçak Tekstil’in sahibi olduğunu, ayrıca dünyanın en büyük organik pamuk ve iplik üreticileri arasında yer aldığını öğrendim.
İlk fırsatta Türkiye’nin en büyük tekstil ihracatçılarından da biri olan Uçak Tekstil’in fabrikalarını ziyaret etmeyi de aklıma yazarak oradan ayrıldım.

Romantik otel

Haberin Devamı

Sizlere Alaçatı Kerimoğlu mevkiinde yer alan Villa Taraça’dan bahsetmek isterim. Ağaçlar arasında, sessiz ve huzurlu bir konaklama alternatifi...
Hatta bana kendimi romantik bir filmin kahramanı gibi hissettirdiğini bile söyleyebilirim.
Asma gölgesinde otururken, yerimden bile kalkmadan üzüm salkımlarına uzanırken dışarıdaki hareketten tümüyle kopuktum, öyle söyleyeyim.
Villa Taraça’nın sahibi Didem Hanım da bu binaya ilk görüşte âşık olmuş çünkü.
O zamanlar otel değil, evmiş. Eski sahibi eşinden ayrıldıktan sonra binayı satışa çıkarmış ama tam 7 yıl boyunca taliplerini son anda satış kararından vazgeçerek elleri boş geri göndermiş.
Ta ki Didem Hanım’la tanışıncaya kadar... O da son anda “vazgeçtim” sözünü duymuş ama öncekilerin aksine pes etmemiş.
Tekrar tekrar çalmış mülk sahibinin kapısını, ağlamış sızlamış ve nihayetinde satışa ikna etmiş.
Çok acıdır ki, eski sahibi olan beyefendi, bu satıştan sadece 3 ay sonra vefat etmiş.
Otelin böyle ilginç ve trajik bir öyküsü var yani...
Ama sonrasında mekanın yüzü gülmüş. Didem Hanım tam 1 yıl boyunca gece gündüz bu evi otele çevirmek için uğraşmış, yeri gelmiş işçilerle beraber taş taşımış.
Sonunda da çocukluk hayali olan bu romantik oteli Alaçatı âşıklarına kazandırmış.
Kendisi öyle masa başında oturan bir işletmeci değil. Bir an yerinde durmuyor, kahvenizi, kahvaltınızı kendi elleriyle hazırlayıp en şık şekilde servis ediyor.
Bir başka artısı da aslen Hataylı olması ve Ege’de Hatay mutfağı örnekleri sunarak konaklayanları şaşırtması.

Yazarın Tüm Yazıları