ÇAĞDAŞ eğitim temel olarak akıl ve bilimi esas alır. Amaç, bilgi çağına ayak uydurabilecek donanım ve bilgiye sahip nesiller yetiştirebilmektir.
Dini eğitim ise vahiyi esas alır. Onu aklın ve bilimin önüne koyar.
O nedenle çağdaş eğitimin içinde dini eğitim yer alamaz.
İmam hatip okullarında ise normal eğitimin içinde dini eğitim de verilmektedir.
Bugüne kadarki uygulamada bu okullarda verilen eğitimde dini anlayışın ön plana geçtiği görülmüştür.
Yani vahiy daima aklın ve bilimin önüne konmuştur.
Bu durum, çağdaş eğitimin felsefesine ve amacına terstir.
Aydın ve çağdaş din adamları yetiştirmek amacıyla kurulan imam hatipler, zaman içinde laik demokratik cumhuriyet karşıtı insan yetiştirir hale getirilmişlerdir.
Ayrıca iktidarların oy hesapları nedeniyle ihtiyacın çok çok üzerinde imam hatip lisesi açılmış ve öğrenci sayısı yüz binleri bulmuştur.
Bununla da yetinilmemiş, iş kız imam hatip liselerine kadar götürülmüştür.
* * *
Zaman içinde imam hatip lisesi mezunlarının bütün fakültelere girmesi için çalışmalar başlatılmıştır.
İmam öğretmen, imam doktor, imam yargıç, imam vali yetiştirmek için üniversite giriş sınavlarında delikler açılmaya çalışılmıştır.
Burada strateji şudur: "Laik cumhuriyeti İslam anlayışının egemen olduğu bir devlet haline getirmek..."
Ama bu hedefe bugüne kadar ulaşılamamış, üniversiteler ele geçirilememiştir.
Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra Tayyip Erdoğan veya aynı dünya görüşüne sahip bir kişinin Çankaya’ya çıkmasıyla bu hedefe varılacaktır.
Çağdaş Eğitim Vakfı’nın açıkladığı bir araştırma, imam hatip okullarında okuyan öğrencilerin beyinlerinin hangi dünya görüşü ile doldurulduğunu ortaya koymaktadır.
"Bu okullarda okuyan öğrencilerin yüzde 80’i Anayasa’nın İslami kurallara dayandırılmasını istemektedir.
Yüzde 83’ü kadınların örtünmesinden yanadır.
Yüzde 60’ı kız ve erkek çocuklarının ayrı okullarda okumasını istiyor.
Yüzde 56’sı Türkiye’nin İslam dünyasının bir parçası olması gerektiğini söylemektedir.
Yüzde 86’sı ise ’Alkol tüm ülkede yasaklansın’ demektedir."
İşte imam hatip liselerinde yetiştirilen öğrencilerin beyinlerine sokulan çağdışı dünya görüşü ile ilgili bazı ipuçları...
Bu kafalara teslim edilen Türkiye’nin nerelere sürükleneceğini görmek hiç de zor değil.
İşte bu gerçekler imam hatiplerin kapatılmasını zorunlu hale getirmektedir.
* * *
Son bir not vermek istiyorum.
Bu yıl 18 Kasım Cumartesi günü itibarıyla Anıtkabir’e Atatürk’e koşan insan sayısı tam 6 milyon 464 bin 336 oldu.
Geçen yıl, yani tüm 2005’te ise bu rakam 3 milyon 801 bin 340 kişiydi.
Başbakan Tayyip Erdoğan ve AKP’liler bu sonuçları doğru değerlendirebilirlerse, önemli dersler çıkarabilirler.
Bunu özellikle de Türkiye’nin medarı iftiharı olan Milli Eğitim Bakanı(!), daha doğrusu imam hatipler bakanı Hüseyin Çelik yapmalıdır.