MESLEK yaşamımda ilk kez iki büyük ailenin barıştırılması törenine tanık olarak katıldım.
Öyle laf olsun diye değil, tanıkların masasında oturup barışın sorumluluğuna kıyıdan köşeden de olsa ortaklık ettim.
Olayı başından anlatayım.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu temmuzda Adana’da oda üyeleriyle bir toplantıda bulunduğu sırada kendisine ilginç iki telefon geldi.
Telefon edenlerden biri Mardin Kızıltepe’nin büyük ailelerinden Şahin Ailesi’nin lideri durumundaki Mehmet Şahin.
Mehmet Bey işadamı ve Kızıltepe Ticaret Borsası Başkanı.
Öteki de Kılıçarslan Ailesi’nin lideri Mehmet Kılıçarslan...
O da işadamı ve Kızıltepe CHP İlçe Başkanı.
Her ikisi de Hisarcıklıoğlu’ndan aileleri arasında oluşan ve kan davasına dönüşecek olan husumetin kaldırılmasına yardım etmesini ve iki aileyi barıştırmasını istedi.
Hisarcıklıoğlu yoğun işlerine karşın böyle hayırlı bir işi hemen kabul etti ve kolları sıvadı.
Çeşitli temaslar yaptı.
Mardin Valisi Mehmet Koçaklar ile bölgenin saygın kişilerin de katkısıyla iki ailenin bir barış yemeğinde buluşup kucaklaşmalarına karar verildi.
* * *
Barış yemeği pazartesi günü düzenlendi.
Şimdi de iki ailenin arasında çıkan husumetin nedenini kısaca anlatalım.
Mehmet Şahin’in 24 yaşındaki oğlu Mustafa Şahin, Mehmet Salih Kılıçarslan tarafından çekememezlik yüzünden öldürüldü.
Yörenin töresine göre Şahin Ailesi’nin bunun intikamını alması gerekiyor.
İntikam cinayeti, iki büyük aile arasında bitmez tükenmez bir kan davasının başlaması demekti.
Barış yemeği bunu önlemek için düzenlendi.
2500 kişinin katıldığı yemekte taraflar salona en son girdi ve tanık masasının önünde karşılıklı saflaştılar.
Her iki taraf TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Mardin Valisi Mehmet Koçaklar ve TESK Başkanı Bendevi Palandöken’in gözetiminde birbirlerine sarılıp barıştılar.
Daha sonra her iki ailenin liderleri çıkıp barış ve kardeşlik için konuştular.
Tanıklar da konuştu ve yeni kanlar akıtılmadan barışma olgunluğunu gösterdikleri için iki aileye de teşekkür etti.
Daha sonra 1.5 ton et ve 1 ton pilavdan oluşan barış yemeği mutluluk içinde yenildi.
* * *
Daha önce böyle barış yemekleri çok olmuştu ancak bu yemeğin bir başka özelliği vardı.
İki aile arasındaki husumet ilk kez yeni kanlar dökülmeden, insanlar ölmeden ve yeni acılar yaşanmadan ortadan kalkmış, barış sağlanmıştı.
Ayrıca ilk kez iki büyük aile töre yasalarını bir kenara itmiş, mağdurlar yargılamayı kendi kurallarına göre yapmamıştı.
En önemlisi de mağdur taraf barışma karşılığı herhangi bir "kan bedeli" istememişti.
Barış töreninden sonra herkes mutluydu.
Kızıltepe’deki düşmanlık yerini barışa bırakmıştı.
Yüzler gülüyordu.
Hiç kuşkusuz barış, kardeşlik ve sevgi içinde yaşamak insanlığın becerebileceği en kutsal değer.