Hem ekonomik, hem de güvenlik ve huzur yönünden hepimiz zorlanacağız.
Dünyayı saran büyük krizle boğuşacağız.
Tanrı zaten geçim sıkıntısı içinde olan halkımızın yardımcısı olsun.
Terör ise belli ki zaman zaman hepimizi üzecek.
Oysa AKP iktidarı başladığı 2002 yılında terör hemen hemen sıfıra noktasındaydı.
Aradan geçen 6.5 yılda terör örgütü ağır silahlarla eylem yapacak hale geldi.
Bunun sorumlusu iktidardır.
Hálá doğru teşhis koyamıyorlar. Sanki terör hiç onların sorunları değilmiş gibi bir duruş içindeler.
Yazık! Bunun faturasını gepegenç evlatlarımız canlarıyla ödüyorlar.
* * *
Bu curcunada bir türlü yazamadığım çok önemli bir konuya değinmek istiyorum.
Üniversitelere Cumhurbaşkanı Gül’ün yaptığı rektör atamalarının yine 2009 yılında başımızı çok ağrıtacağına herkesin dikkatini çekmek istiyorum.
Ağrı İbrahim Çeçen, Artvin Çoruh, Bartın, Batman, Bingöl, Bitlis, Çankırı Karatekin, Iğdır, Karamanoğlu Mehmetbey, Kırklareli, Mardin Atuklu, Muş Alparslan, Siirt, Şırnak Tunceli, Yalova...
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül bu 16 üniversiteye türban yanlısı rektörler atadı.
Bu üniversiteler kuruluş aşamasında. Buraları iyi izleyin.
Buralarda bilim özgürlüğü, çağdaş eğitim açısından tatsızlıklar yaşanacak.
Bütün endişem bu bilim yuvalarının tarikatların egemenliğine girme olasılığı.
Önümüzdeki dönemde bu üniversitelerde türban serbest olacak, toplu namazlar kılınacak, ramazanda kantinler, yemekhaneler kapanacak.
Tarikat yapısına direnen öğrenciler baskı görecek.
Akademik kadrolara belli dünya görüşüne sahip insanlar doldurulacak.
Hiç sürpriz olmasın, bu ve buna benzer gelişmeleri bu üniversitelerde yaşayacağız.
Bu 7 üniversiteye ise ayıp olmasın diye türban bildirisine imza atmayan rektörleri atadı Cumhurbaşkanı.
Kendince bir denge kurdu.
Eleştirilere yanıt verebilmek için bu 7 rektörü örnek gösterecek.
Bu üniversiteleri hepimizin dikkatle izlemesi gerekiyor.
Hiç kuşku duymayın bu üniversiteler cumhuriyet ilkelerine bağlı, çağdaş eğitimi ödünsüz uygulayan, bilim özgürlüğünün, özgür düşüncenin geçerli olduğu cumhuriyet üniversiteleri olacak.
YORUMSUZ...
19 Eylül 2008, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan:
"Bu ülkede medya güvenirliliğini yitirmiştir, kendini yitirmiştir.Partimin mensupları olarak yalan yanlış bu haberleri yapanlara sizler de kampanyanızı başlatın, sürdürün.Bu gazeteleri evlerinize sokmayın, almayın.Bu kadar açık konuşuyorum.Siz mi bize yalan yanlış bu tür kampanyalar yapıyorsunuz, biz de en tabii, en doğal hakkımızı kullanıyoruz.Size karşı biz de bu kampanyayı başlatıyoruz, almayacağız.Hangi dilden anlarsanız o dilden konuşacağız."
5 Ekim 2008 Başbakan Recep Tayyip Erdoğan:
"Bu dönem moral değerlerin en zirvede olması gereken bir dönemdir.Ve bu konuda yıpratmaya yönelik değil, onarmaya yönelik neler yapabiliriz,bunu düşünmemiz lazım.Bunu da özellikle tüm medya kuruluşlarımızdan rica ediyorum."