Öğretmenlere benden kocaman bir ‘0’

Geçtiğimiz günlerde Bandırma’da bulunan öğretmen sendikaları, Cumhuriyet alanında ortak bir basın açıklaması yaparak performans değerlendirmesine karşı olduklarını kamuoyuna duyurdu.

Haberin Devamı

İdeolojik farklıklarını bir yana bırakarak meydanda mesleklerine sahip çıkan yalnızca bir avuç öğretmendi. Destek veren sendikaları çıkarttığımızda alanda ancak 50 öğretmen vardı diyebilirim sizlere…

Performans değerlendirmesi adı altında öğretmenlere not verilecek bir uygulama kuşkusuz kamuoyunda epey tartışılacak ve bu uygulamanın zaman içinde; öğretmen, öğrenci, veli ve yönetici ilişkilerine etkisini göreceğiz. Burada dikkat çekmek istediğim nokta ise öğretmenlerin büyük bölümünün bu uygulamaya karşı olduğu halde meydana inmemesi ya da inememesi. İnsanlar, emeğine sahip çıkmaz ve hakkını aramazsa gelecek kuşaklara yalnızca teslimiyet bırakmış olur. 4 sendika eğer o gün üyelerinin yarısını meydana çıkarabilseydi belki de meydanda sorunlarını haykıran yüzlerce eğitim emekçisi olacaktı ama olmadı.

*

Haberin Devamı

Sendikalara üye oluşlarını sosyal medyadan duyuran genç ve yetenekli(!) öğretmenler geliyor aklıma. Onların mücadele alanı ya da taleplerini dile getirdikleri yer sosyal medyanın ötesine geçemiyor. Belki de birçoğu ek ders peşinde, aybaşında yalnızca bankamatik kartını sokup ekranda beliren rakamlarla ilgileniyorlar. Kendi emeklerine bu denli yabancılaşmış olan öğretmenlerden, çocuklara eğitim ve öğretim vermesini beklemek de başka bir ironi. Korkmayı anlayabilirim, zaten cesaret dediğimiz kavramı da aslında korkularımız doğurur. Korktuğun halde inandığın bir şeyi yapıyorsan işte o zaman cesursundur. Korkudan cesareti bulup çıkaramayanların hesabına yalnızca sinmek düşer. Sendika üyeliği için atılan imzalar sosyal medyada, mücadele ise yalnızca resimlerde kalır.

*

Öğretmenler Günü’nde pahalı hediyeleri kabul edenlere, işini yapmayıp dersi farklı yönlere çekip “Görevimi yaptım” pozu verenlere, öğrencilere perspektif katamayıp perspektifin kelime anlamını bile anlatamayanlara, sevginin ne olduğunu bilmeden “öğrencilerimi çok seviyorum” yalanını atanlara, bazen çocuklara yakın ilgi gösterip sonra bir şeyleri bahane ederek çocuklara kötü davrananlara, hayalsiz yaşamış ve çocukların da hayallerini kırıp dökenlere, kendi emeğini bile savunamayan, iki hatta ikiden de fazla yüzlülere, konforunu bozup emeği için alanları doldurmayanlara BENDEN HAYAT ADINA KOCAMAN BİR “0”…

Yazarın Tüm Yazıları