TTNET işinden üniversite çıktı

İlerleme ve özgürlük için en büyük güvence akademiyse… O denklem burada işlemiyor.

Haberin Devamı

Önce geçen haftaya geri sayalım… Türkiye’nin demokratikleşme konusunda yaşadığı sıkıntıları anlatırken, Toronto Üniversitesi’nin geçen ay yayımladığı bir rapora atıf yapmış… Ve TTNet’in dünyada adı sansürle özdeşleşen, kullanıcıların kişisel bilgilerini izlemeye yarayan PacketShaper diye bir program kullandığını yazmıştım.
Hafta içi açıklama yolladılar. Ve “PacketShaper adlı ürün TTNET tarafından kesinlikle kullanılmamaktadır. Müşterilerimiz içinde bu ürünü kullananlar varsa, TTNET olarak bunun tespitini yapmamız da mümkün değildir” dediler. Şimdi hikâyemiz başlıyor.
Raporu hazırlayan ekibin başındaki Jakub Dalek’i aradım. “Türk Telekom böyle böyle diyor, elinizde kanıt var mı?” dedim. “Beni de aradılar. Ama IP numarası onların üzerine çıkıyor” dedi. Bunun üzerine yeniden Türk Telekom’a mesaj attım. ‘PacketShaper’ kullandığı anlaşılan IP numarasının neden Türk Telekom üzerine kayıtlı çıktığını sordum. Cevaben aradılar. Ve açıklamanın ‘müşteri’ denilen ikinci kısmını işaret edip, “Müşterilerimizle ilgili bilgi vermemiz mümkün değil” dediler.
Olabilir. Dalek’in de dediği… Eğer TTNET’ten internet servisi alan bir müşteriyse bunu yapan… TTNET’in haberi olmayabilir. Ve eğer bu uygulama bir şirketse, kimsenin itiraz etmeye pek hakkı olmaz. Çünkü çalışanlarına işe girerken internetle ilgili hemen hepsi baştan bir kâğıt imzalattığından hukuki sorumlulukları büyük oranda ortadan kalkıyor. Ama ya bu bir şirket değil, kamu kuruluşuysa?

Haberin Devamı

DÜŞÜNCE YUVASI!

İşte tam da öyle… Kısa bir araştırmanın ardından Türk Telekom’un PacketShaper’cı müşterisinin Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi olduğu ortaya çıktı. Sadece bir kamu kuruluşu da değil. Kâğıt üzerinde özgürlükleri savunması gereken bir düşünce yuvası.
Üniversiteyi aradım. Ve Genel Sekreter Yardımcısı Ahmet Adalıer ile görüştüm. Önce, “Bir tek biz mi kullanıyormuşuz” diye şaşırdı. Onun şaşırmasına da ben şaşırdım. Citizen Lab’in bir tek onları tespit edebildiğini söyledim. Belki kendileri açısından bir bahtsızlık tabii. Peki bu, ilerleme için akademiye güvenen bir toplum ve orada okuyan öğrenciler için ne?.. Rezalet değil mi?...
Resmi açıklama istedim. PacketShaper’dan hiç bahsetmeden, “Eğitim aracı olarak algıladığımız internet hattımız, kampus içerisinde öğrencilerimize sunduğumuz ücretsiz pek çok bilişim hizmetinden biridir. Üniversitemiz, yalnız öğrencilerimizin değil tüm kullanıcılarımızın kişisel bilgilerinin gizliliğini korumak için gereken özeni göstermektedir” dediler. 2500 kişinin kaldığı yurtlarında, öğrencilerinin internet kullanımının optimize edilmesi için çalıştıklarını anlattılar.

Haberin Devamı

ÖZGÜRLÜK KARŞITI ZİHNİYET

Kimse o üniversiteden hesap sorar mı, kullanıcı bilgilerine ellerindeki araçlarla ulaşıp kişisel hakları ihlal edip etmediklerini kontrol eder mi, bilmiyorum. Daha oralara gelinceye kadar… Değil mi?
Ama internet özgürlüklerine yaklaşımın önümüzdeki dönem demokrasi açısından en belirleyici mesele olacağını düşünüyorum. Tıpkı 18’inci yüzyılın eşitlik tartışmaları, 19’uncu yüzyılın işçi hakları kavgaları, 20’nci yüzyılın ifade özgürlüğü mücadelesi gibi…
Hayır hayır… Sadece kapatılan sitelerden bahsetmiyorum. Özgürlük karşıtı zihniyetin, “Yasaklamayalım, onun yerine her yeri serbest bırakıp gizlice izleyelim” safhasına taşıdığı Sansür 2.0 sürümüne verilecek olan cevabı kastediyorum.
Dünyada demokrasi ve gelir düzeyi ile ilgili en kapsamlı araştırmaları yürüten Daron Acemoğlu’nun blogunu okuyordum hafta içi… Hani bazı aklıevvellerin MIT’deki işinden koparıp hükümete almaya kalktığı, Türkiye’nin uluslararası alanda son dönem çıkardığı, Nobel şansı olan en parlak ekonomist… ‘Türkiye’de neler oluyor’ diye bir yazı yazmış. Ve örnekler vererek ülkenin yakın zamana kadar Ortadoğu için bir demokrasi barınağıyken son dönem nasıl kusursuz bir otoriterleşmeye sürüklendiğini anlatmış.
Nasıl mı? PacketShaper’cılara sorun anlatsınlar...

Yazarın Tüm Yazıları