Gülen Hareketi için Washington’da kritik hafta

Türkiye’nin Musul kriziyle boğuştuğu bir sırada, bu hafta Washington’da gerçekleştirilecek çok önemli iki toplantıdan bahsedeceğim izin verirseniz.

Erdoğan’ın 17 Aralık sürecinde en yakınında yer alan İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın, bölge yangın yeriyken Ankara’dan ayrılıp Amerika’ya gelmesinin perde arkasını aktaracağım.

*

Aslında Ala’nın bu hafta Washington’da olacağı, neredeyse bir aydır biliniyordu.

Kentin en önemli düşünce kuruluşlarından Ortadoğu Enstitüsü’nün yıllık Türkiye Konferansı’nın onur konuğu olacağı uzun süre önce açıklanmıştı.

Ancak ziyareti ilginç kılan ilk ayrıntı, Türkiye’den her zaman dış politika alanındaki uzmanları konuk etmesiyle bilinen MEI’ye Türk Hükümeti’nin bu kez İçişleri Bakanı’nı temsilci göndermesi oldu.

İkincisi de, Türk Hükümeti içeride Gülen Hareketi’ne yakın üst düzey bürokratların yerlerini değiştirmeyi sürdürürken…

Ve Fethullah Gülen’in yaşadığı ABD’ye de değişik kanallardan Gülen’i Türkiye’ye iade etmesi için çağrıda bulunmaya devam ederken, Ala’nın Washington’da bu konuya doğrudan dahil olan iki üst düzey Amerikalı ile de görüşeceğini öğrenmem oldu.

Bakan'ın hafta içi bir araya geleceği Amerikalıların biri elbette çok normal.

Mevkidaşı İç Güvenlik Bakanı Jeh Johnson.

Asıl önemli toplantısı, Washington gezisini de ilginç hale getiren asıl buluşması ise Amerikan Adalet Bakanı Eric Holder ile yapacağı görüşme.

Yani Türkiye’nin Fethullah Gülen ve ona yakın kişiler için ABD’ye sunmaya hazırlandığı dosyayı inceleyecek olan kişi.

*

Ala’nın bu görüşmelerde Amerikalı muhattaplarına Fethullah Gülen konusunda nasıl bir talepte bulunacağını şimdilik bilmiyoruz.

Gerçi bu konuda Başbakan Erdoğan’ın Nisan ayında Amerikalı televizyoncu Charlie Rose’a verdiği mülakatta ne dediği açık.

Türkiye’nin Amerikalılardan Gülen için iade ya da en azından sınır dışı kararı beklediği malum.

Ama şimdiye kadar Adalet Bakanlığı’na bağlı FBI’ya bu konuda bir hazırlık dosyası verdiği anlaşılan Türk Hükümeti’nin Ala’nın ziyaretinde bunu ileri taşıyıp taşımayacağı meçhul.

Ziyareti ilginç kılan başka bir ayrıntı da, dosyaya bakan FBI’ın Ala’nın gelmesinden iki hafta önce Fethullah Gülen’e yakın kişilerin yönettiği ABD’deki bazı okullara yine baskınlar düzenlemesi.

Olayları sırayla anlatayım.

Siz de durumun ne kadar kritik olduğunu anlayacaksınız.

*

FBI’ın Gülen Hareketi'nin ABD’deki faaliyetlerine olan ilgisi aslında yeni değil.

Olay ilk olarak bundan üç sene önce patladı.

Ve Federal Soruşturma Bürosu FBI'ın, ABD’deki Gülen Hareketi’ne yakın kişilerce yönetilen 100’ün üzerindeki “charter” okuluna dair kapsamlı bir soruşturma yürüttüğü ilk olarak Amerikan basınına sızdı.

O dönem ben de hikâyeyi yakından takip ettim.

Ve Türkiye’den getirilen öğretmenlerin vize başvurularında ve büyük kısmı Amerikan devlet fonları tarafından karşılanan bu okulların bütçelerinde bazı usulsüzlükler yapıldığı iddiaları üzerine başlayan soruşturmanın varlığını o dönem FBI Philadelphia ofisinde bulunan üst düzey bir isimden doğruladım.

Mayıs 2011’de konuştuğumuzda, “Biz bu işin politik boyutuyla ilgilenmiyoruz. Spesifik suçlamaları araştırıp işimizi tamamlayacağız” dedi yetkili.

Çalışmanın ne zaman sonuçlanacağını sorduğumda da “FBI soruşturmaları bürokrasi yüzünden çok uzun sürebiliyor” diye yanıt verdi.

*

Nitekim o tarihten sonra soruşturmanın tamamlandığına dair hiçbir açıklama yapılmadı.

Ve FBI, düzenli aralıklarla bu okullara yönelik baskınlar yapmaya devam etti.

Louisiana’dan Teksas’a, bu baskınlar Amerikan yerel basınında da geniş yer buldu.

Ancak hazlihazırda zaten müttefik Türkiye ile olan ilişkiler nedeniyle çetrefil olan bu işi FBI açısından daha da karmaşık hale getiren, Türkiye’de başlayan kavga oldu.

Çünkü FBI başından beri işe politika bulaşmasından korkuyorken, Türkiye’deki 17 Aralık süreci konuyu tamamen politize bir hale soktu.

*

Mesela FBI’ın son 3 yıldır devam ettirdiği baskınlardan 17 Aralık Büyük Rüşvet Operasyonu öncesi yapılanı hatırlıyor musunuz?

Üzerine neler üretilmişti.

İşte 17 Aralık’tan sonra da devam etti iş.

Ve Başbakan’ın yaptığı hemen her konuşmada lafı “Pensilvanya’da yaşayan Fethullah Gülen”e getirdiği bir sırada…

4 Haziran’da FBI bu kez 19 okulu birden bastı.

*

Baskın haberleri Amerikan yerel basınında çıkar çıkmaz, birinci elden bilgi almak için FBI’ı aradım ben de.

Ve son yapılan baskınların, bu kez FBI'ın Ohio'daki yetkilileri tarafından yönetildiğini öğrendim.

Telefonda görüştüğüm, FBI Cleveland ofisinden Vicki Anderson da, Gülen Hareketi’ne yakın kişilerin kontrolündeki Concept Schools bünyesinde yer alan Ohio, Indiana ve Illinois eyaletlerine yayılmış 19 okulda gerçekleşen eşzamanlı baskınlarla ilgili şunları söyledi:

“Biz 4 Haziran’da bu okullarda rutin bir denetim yürütmedik, mahkemeden alınan arama kararlarını uyduladık. Mahkeme, 19 okulda arama kararı verdi. Biz de kararı bütün okullarda uyguladık. Okullar, Concept Schools yönetimi altında. Soruşturma Cleveland’da başladı. Şu ana kadar bir tutuklama olmadı. Sadece FBI yok, soruşturma Eğitim Bakanlığı ve Federal İletişim Komisyonu (Türkiye’deki RTÜK’ün muadili) tarafından ortaklaşa yürütülüyor. Soruşturmanın ne zaman başladığını ve ülke çapında daha büyük bir soruşturmanın parçası olup olmadığını söylemem. Ama konu bir beyaz-yakalı suçu konusu.”

*

Concept Schools’un CEO‘su Sedat Duman ve okul yetkilileri mesajlarıma cevap vermediler.

Dolayısıyla soruşturmaya dair okul yöneticilerine soru sorma imkânım olmadı.

Ancak işi Efkan Ala’nın ziyaretine de bağlayan, bu okul soruşturmasından ayrı bir konu daha olduğunu, geçen ay görüştüğüm üst düzey bir FBI yetkilisinden öğrendim.

Konuştuğum yetkili, Türkiye’nin Fethullah Gülen’in ABD’deki statüsüyle ilgili kendilerine başvurduğunu ve meseleyi incelediklerini ilk kez açıklamıştı.

Ve “Konu bize geldi. Soruşturmaya başladık. Türkiye bu konuda çok aceleci” demişti.

Bunun okullara yönelik soruşturmanın bir parçası olup olmadığı konusunda ise “Onu söyleyemem. Ama FBI apolitik bir kurumdur. Bizim bakacağımız, Fethullah Gülen’in ABD’de yasal bir statüyle bulunup bulunmadığı olacak” demişti.

*

İşte Efkan Ala’nın bu haftaki kritik Washington ziyaretinin geri planı.

Ortada büyük ihtimalle biri okullar eksenli, diğeri ise Türkiye'nin Fethullah Gülen ve ona yakın bazı kişilerin ABD'deki statülerine ilişkin yaptığı başvuru odaklı iki ayrı dosya var.

Ama Türk Hükümeti bu konuları nasıl ele alacak, Ala-Holder görüşmesinde neler konuşulacak, Türkiye'de Adalet Bakanlığı'nın hazırladığı iade talebi ne zaman iletilecek, henüz sızan bir şey yok.

Çarşamba günü Washington’da Türk gazetecilerle bir araya gelecek olan Ala, belki bu konularda bir açıklama yapar.

Kesin olan ise Türk Hükümeti’nin bu işe epey asıldığı.

Hayır, Türk Büyükelçiliği'nin Washington’daki Gülen Hareketi'ne yakın dernekleri artık hemen hiçbir faaliyetine davet etmiyor oluşundan bahsetmiyorum.

Asıl önemlisi, birşey çıkar çıkmaz o ayrı, Ankara’nın baskıları sonrası Amerikalılar da en azından Gülen’e dair kendilerine gelen başvuruları yakından takip ediyorlar.

Örneğin bana FBI üst düzey yetkilisinin doğruladığı en son başlayan inceleme kapsamında FBI ajanlarının Fethullah Gülen’in Pensilvanya’da kaldığı çiftliğe gidip kendisiyle görüştüğünü biliyor muydunuz?

Ala’nın ziyareti işi nasıl etkileyecek acaba?