Bu kronoloji Neo-Osmanlıların yaftası olacak

Amerikan Yönetimi, Özgür Suriye Ordusu’nu uzun süre Suriyeli muhaliflere yaptığı doğrudan yardımın dışında tuttu.
İki temel sebepten...
Birincisi, Suriye’de ihtilafa dahil olmama politikasına rağmen silahlı bir gruba yardım etme çekincesinden.
İkincisi de ÖSO’nun tepesindekilerin kendisine yakın kişiler olmamasından...
Giden yardımların radikallerin eline geçme ihtimali... Ve böyle bir şey olursa o yardımlara onay veren yetkililerin ileride yargıya hesap verme korkusu.
Onun yerine ne yaptılar?

Şimdiye kadar Suriye’ye gönderdikleri 500 milyon doların üzerindeki insani yardımı ya mülteci krizinden etkilenen Ürdün, Lübnan, Türkiye gibi komşu ülkelere aktardılar... Ya da Suriye’deki yardım kuruluşları ve sivil toplum örgütlerine.
Suriye’de muhaliflere silah veren Katar ve Suudi Arabistan’a ise CIA üzerinden istihbarat desteği sağladılar.
Tıpkı Ankara üzerinden giden Katar silahları için yürüttükleri organizasyonda olduğu gibi...
İşte bu kadar dikkatli ve mesafeli davranıyorlarken, 30 Nisan’da bu politika için bir dönüm noktası yaşandı.
Çünkü ABD, ÖSO’yu içine alan yeni yapı Suriye Yüksek Askeri Konseyi’nin başına kendisine yakın General Salim İdris’in gelmesinin ardından, ÖSO’ya doğrudan yardıma ilk kez o gün başladı.

Delaware’deki Dover Hava Üssü’nde C-17 tipi bir askeri kargo uçağı hazırlandı.
İçerisine 8 milyon dolarlık asker karavanası ve ilk yardım malzemesi dolduruldu.
Ve ÖSO ile temaslarında aracı olması için Washington’da kurulan Suriye Destek Grubu üzerinden de yardım Suriyeli muhaliflere aktarılmak üzere İncirlik Hava Üssü’ne getirildi.
Ufak bir tören yaptılar burada.
Konseyin başındaki General Salim İdris ve onun yardımcısı gözüken ama bugün Suriye’de seküler kanattaki muhaliflerin en güçlü komutanı olarak bilinen Albay Abdülcabbar El Akaidi başkanlığındaki muhaliflere yardımı törenle teslim ettiler.

Bilinmiyor mu?..
Türkiye’nin Suriye’de muhaliflere giden yardımlarda köprü olduğu şimdiye kadar Batı basınında onlarca yazı ve habere konu olmadı mı!..
Elbette biliniyor.
Ama o gün ÖSO’ya giden yardım İncirlik’ten TIR’larla Suriye’ye taşınıp Halep’e götürüldü, Halep’ten Suriye Yüksek Askeri Konseyi’nin ülke genelinde oluşturduğu 14 bölgeye dağıtıldı ve tüm süreç fotoğraflandı, belgelendi, dünyaya sunuldu.

“ÖSO’ye giden ilk Amerikan yardımı” diye…
Böylece muhalifler, silah alamasalar bile silah kadar önemli lojistik konusunda Amerika’dan doğrudan desteği başlatmış oldular. Ve bunun gerisinin de geleceğini öğrendiler.
İşte bu 11 Mayıs’taki Reyhanlı öncesi ilk tarihti: 30 Nisan

 

*
Geçiyoruz…

Erdoğan’ın Washington’a gelip Obama’ya Suriye konusunda bastıracağı toplantıdan önce ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, geçen hafta apar topar Rusya’ya gitti.
Ve 2012 Haziranı’nda Cenevre’de toplanan, Suriye’de geçiş hükümeti kurulmasını öngören toplantının önümüzdeki haftalarda bir benzerinin düzenlenmesi için Rusya’yla anlaşma sağladı.

Şuna karar verildi:
İkinci Cenevre Toplantısı yapılacak ve muhalifler ile rejim temsilcileri aynı masanın etrafında Suriye’de barışçıl bir çözümü konuşacaklar.
Masaya da rejimin adamlarını Ruslar getirecek, muhalifleri Amerikalılar…
Mutabakat açıklandı.
Kerry, Moskova dönüşünde ise kendisine refakât eden ABD’nin Şam Büyükelçisi’ni Türkiye’ye gönderdi.
Amerikalıların kendi sorumluluğunu yerine getirip muhaliflerden masaya oturma sözü alması için…
İşte geçen yıl Suriye tarafından persona non grata (istenmeyen kişi) sayılan ve sınırdışı edilen ABD’nin Şam Büyükelçisi Robert Ford, Suriye sınırına o yüzden gitti.
Güvenlik gerekçesiyle Reyhanlı’daki Cilvegözü sınır kapısı yerine Kilis’teki Öncüpınar geçişine gitti.
Ve burada sınırı geçip Suriye’ye girdi.
Üç saat kaldı.

İki hafta önce İncirlik’te yardım teslimatını alan muhalefetin kudretli albayı Abdülcabbar El Akaidi’yla buluştu.

 

Bu fotoğraf, ABD yardımının Suriyeli muhaliflere ulaştırılması sırasında çekildi. Ortada duran kişi Albay Akaidi, onun solunda ise General İdris var.

Hem 1000 paketlik yeni bir yardım malzemesi verdi hem de konferansa beklediklerini söyledi.
Zorlu bir pazarlığın ardından da muhalifler konferansa katılmayı kabul etti.
Ertesi gün Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Patrick Ventrell Ford’un Türkiye’den Suriye tarafına geçtiğini günlük basın toplantısında herkese açıkladı.
İkinci tarih: 9 Mayıs...

 

*

Bir hükümet niye vardır?
Yüksek politika, müthiş strateji, muazzam uluslararası hamleler… Bunların hepsini geçin.
Hükümet her şeyden önce halkın canını korumak için vardır.
Hükümet, hükümet ettiği insanların yaşamlarını güvence altında tutmak içindir.
Ve hiçbir atılım, hiçbir dünyaya yön verme hırsı, tarihin doğru tarafında olma çabası hükümet ettiği insanların hayatından daha değerli olamaz.
Bunun teoriyle, varsayımla, tahminle ilgisi yok.

Reyhanlı’daki bombaların kronolojisi ne eksik ne fazla aynen budur.
Ben bugün Türkiye’nin Suriye politikasında payı olan herkesin… Artık siyasetçi, diplomat, istihbaratçı kimlerse… Bu insanların Türkiye’de hükümet etme işinden bir gün ayrılacaklarını ve hayatları boyunca da bu veballe yaşayacaklarını düşünüyorum.
Irak Savaşı’nın mimarı neo-conlar Washington’da nasıl damgalandılarsa… Akademiden aklı başında medyaya her yerde nasıl vebalı muamelesi görüyorlarsa… Türkiye’de Suriye işinin sorumluları Neo-Osmanlıların akıbetinin de neo-con’larla aynı olacağına inanıyorum.
Liderler bu işten nasıl sıyrılırlar, aşağı yukarı bir tahminim var.

Ama o ikinci adamlar…
Onların getirdikleri…
Onlara yaranmak için değerlerini harcayanlar …
Bu işten sıyrılamayacaklar.
Ve sorumlulukları altına ölen masum onlarca can, onlara bu kronolojiyi gittikleri her yerde, girdikleri her işte hatırlatacak

 

�

Yazarın son yazıları

#9 Mayıs 2013�Türkiye offshore’u 6 ay içinde patlayacak
#2 Mayıs 2013�Amerika Irak’ta kime yakın Kürtlere mi Bağdat’a mı?
#30 Nisan 2013 ABD’deki Türklerin yeni lideri Mehmet Çelebi’nin portresi
#25 Nisan 2013 ABD El Nusra’nın Türkiye’deki bağışçılarının peşinde
#19 Nisan 2013 İşte FBI belgelerinden başka bir Boston cinayetinin öyküsü
#16 Nisan 2013 Boston teorileri



YAZARIN TÜM YAZILARI İÇİN >>