Amerikalı eşcinseller yeni Milk'i bekliyor

Eşcinsellerin ünlü lideri Harvey Milk'i Sean Penn canlandırıyor. Eşcinseller filme toplu halde, eylem yaparmış gibi gidiyor. Komşum ünlü gay terapisti Angelo Pezzote'ye göre Milk gibi bütün eşcinselleri örgütleyecek bir lidere ihtiyaç var.

30 yıl önce, California'daki eşcinsellerin okullarda öğretmenlik yapmalarını engellemek için "Teklif 6" adlı bir referandum yapıldı. Bütün eşcinseller birleşti. New York'taki barlarda polis tarafından gözaltına alınmalarına karşı başlattıkları 1969 Stonewall ayaklanmasındaki gibi hepsi bir araya geldi. Referandum reddedildi.

30 yıl sonra, yine California'da, bu sefer eşcinsellerin evlilik hakkının ellerinden alınması için "Teklif 8" oylandı. Yine birleştiler ama bu defa kaybettiler. Utah'tan gelip referandum kabul edilsin diye propaganda yapan yobaz bir Hıristiyan tarikatına (Mormonlar) yenildiler.

"Teklif 6"yı gömen eşcinsel hakları lideri Harvey Milk'i anlatan filmin Amerika'da tartışılmasının asıl sebebi işte bu son olay. Dincilere mağlup olmuş Amerikalı eşcinseller, 30 yıl sonra kendilerine yeni bir lider, yeni bir Milk arıyorlar.

Bir ara gazetelerde eşcinsel lobisiyle ilgili haberler çıkmıştı. Moda, yayıncılık gibi bir sürü alanda güçlendiklerini, heteroseksüellere ayrımcılık uygulayacak kadar güçlendiklerini anlatan haberler. Ama California'daki yenilgiden sonra rüzgar tersine döndü. Eşcinsel lobilerinden bahseden filan yok. Hikaye yine, "Ne olacak bu ezilen eşcinsellerin hali" meselesine döndü.

TALK ŞOVCU ELEN VE KONGRE ÜYESİ FRANK

Komşum, Angelo Pezzote adında New York'ta gay terapistliği yapan ünlü bir gay. Eşcinsel hakları için de mücadele ediyor. Liderlik meselesi, onun da ilk söylediği şey. "Milk gibi bayrağı taşıyacak, hepimizi örgütleyecek bir lider yok" diyor. Hatta şimdiki eşcinsel lobinin Milk'in zamanındakinden çok daha zayıf olduğuna inanıyor.

Bunun nedeni, eşcinselliğin artık uğruna bir mücadeleye girilmesine gerek olmayacak kadar meşrulaşmış olması mı, yoksa genç eşcinsellerin apolitikliği mi? Pezzote, son zamanlarda yine artan AIDS oranının da bunda payı olduğunu düşünüyor. "Sağlık meseleleriyle boğuşurken kimse sivil hak arayışına girecek durumda olmaz" diyor. Ama, güçlü biri çıksa yine herkesin arkasından koşacağını iddia ediyor.

Ben de isim sordum. Hiç düşünmeden iki kişi söyledi: Biri, Ellen DeGeneres. Ağustos ayında aktris Portia de Rossi ile evlenen talk-şov yıldızı Ellen. Öbürü Massachusetts Kongre Temsilcisi Barney Frank. Amerika'nın ilk eşcinsel Kongre Üyesi. Biri çok medyatik ve rahatını bozmayacak kadar çok kazanıyor. Öbürü 20 küsur yıldır zaten var, neden bir anda aranan lider olsun anlamadım. Biraz üstüne gidince, bu defa "Ben olacağım" demeye başladı.

Güldük tabii ama gerçekçi bir yanı da var söylediğinin. New York'taki Chelsea bölgesi, onların mahallesi. İşlerinde yükselebiliyorlar. Ayrımcılığa uğradıklarına inanırlarsa mahkemeye veriyorlar. Massachusetts ya da Connecticut'a gidip evlenebiliyorlar da. O kadar rahatlamışlar ki, çoğu kendi halinde yaşıyor. Eşcinsel hareketi de politik açıdan zayıflıyor. Yeni birine ihtiyaçları var. Arkasından hepsini sürükleyecek, tanınmamış yeni bir Milk'e. 

 

 

 

 

Haberin Devamı

Yazarın Tüm Yazıları