Podcast kelimesi bazılarınız için henüz bir şey ifade etmiyor olabilir.
Ama emin olun, sandığınızdan çok kısa bir süre sonra bu kelimenin ne anlama geldiğini öğrenmek zorunda kalacaksınız. Çünkü, iPod ve broadcasting kelimelerinin birleşiminden oluşan bu kelime, 2005’te Yeni Oxford Amerikan Sözlüğü tarafından yılın kelimesi olarak ilan edildi. Sözlük kelimeyi şöyle tanımlıyor: "Dijital olarak kaydedilmiş radyo yayını ya da benzeri bir yayının internet üzerinden erişilerek kişisel müzik çalara indirilmesi". Adı ilk kez 2000’de zikredildi ve 2003’e gelindiğinde büyük web siteleri düzenli podcast yayınına başlamıştı bile.
Bugün, hemen her türlü konuda podcast yaratabiliyor, gerekli donanım ve software desteğini aldıktan sonra bunu tüm dünyayla paylaşabiliyorsunuz. Dilerseniz edebiyat, dilerseniz müzik, dilerseniz tuttuğunuz futbol takımı; yemek tarifleri, ders notları... Artık aklınız hayaliniz neyi alıyorsa, siz de yayına başlayabilirsiniz. Bir bilgisayar, hızlı bir internet bağlantısı, bir mikrofon ve bir ses kayıt yazılımı ile işi çözmek mümkün. Hem de neredeyse hiç masraf yapmadan. Mac kullanıcıları biraz daha avantajlı görünüyor ama PC kullanıcıları için de sayısız çözüm var. Burada işin teknik detaylarına girecek değilim. Sadece bazı rakamlar vererek işin ne büyük bir hızla büyüdüğünü görmenizi istiyorum.
BU SİTEYE BAKIN
İçinde bulunduğumuz yıl itibariyle Amerika’da internet kullanıcıları arasındaki podcast kullanımı geçen yıla kıyasla yüzde beşlik bir büyüme göstererek yüzde 12 seviyesine gelmiş durumda.
Google’da geçtiğimiz yıl, Türkçe sayfalarda podcast yazıp arattırdığınızda sadece 713 sonuçla karşılaşıyordunuz. Bugün bulacağınız sonuç sayısı ise 240 bini aşmış durumda. BBC’nin yayınladığı bir araştırmaya göreyse 2010’a gelindiğinde sadece Amerika’da 12 milyon kişi podcast takip ediyor olacak. Bir diğer araştırmaysa, Britanya Adası’nda bugün itibarıyla sekiz milyon kişinin podcast takipçisi olduğunu iddia ediyor. Gelişmiş ülkelerde şu anda podcast takip edenlerin nüfusa oranı yüzde 3.
Reklamdı, denetimdi, kategorizasyondu, ölçümdü, telif haklarıydı gibi sorunları var henüz podcast sektörünün. Ancak özellikle telif sorunu çözüldükten sonra -ki bu, AOL gibi büyük şirketlerin Podcast Network, Podshow vs. gibi büyük podcast mecralarını satın almasıyla çözülecek durumda- müzik endüstrisinin devlerinin bu işe girmesine kesin gözüyle bakılıyor. Hele hele İnternet Explorer ve türevi web tarayıcıların yeni sürümleriyle; web üzerinden rastgele podcast tıklama, yerini düzenli podcast aboneliğine bırakınca işin rengi iyiden iyiye değişecek.
Podcast nasıl dinlenir, nasıl ve neyle yaratılır gibi konularda derinlemesine ve nitelikli bilgi almak; bu sektördeki gelişmeleri dakikası dakikasına takip etmek istiyorsanız, benim de sıkı takipçisi olduğum Türkçe içerikli bir siteyi tavsiye etmek istiyorum: www.podcastrehberi.com.
Site içeriği aynı zamanda ilk Türkçe podcast yayınını da gerçekleştiren Radikal Gazetesi Teknoloji Editörü M. Serdar Kuzuloğlu tarafından hazırlanıyor.
Unutmadan; Optimist Yayınları’ndan bir de kitap çıktı. "Podcasting: Yeni Başlayanlar için Temel Rehber". Bu işin dünyadaki duayenlerinden Steve Shipside imzalı kitabın fiyatı; web üzerinden satın alırsanız 5 YTL’yi bile bulmuyor.