Çiğdem Talu deyince aklınıza ne geliyor? Eğer "kimdir o" diyorsanız; esefle kınıyorum. Tanıyorsanız; ne cevap vereceğiniz çok önemli benim için.
Sadece bir söz yazarı mı? Söz yazarları, ancak şarkının ruhunun bir parçası olan cümleleri birbiri ardına getirince sevilirler, tanınırlar.
Bakınız, alemlerde deli teyze tadında dolaşan Aysel Gürel hanımefendiye... Siz kendi çemberinizin içinden "aman da ne çılgın, ne marjinal" dersiniz; ama o, Sezen Aksu kadar iyi bir şarkı sözü yazarına sözler yazmış; "Ünzile bir insan dölü" demiş kadındır. Bin tane akıllıya değişmem. Çiğdem Talu da aynen o şekilde, güzel şarkılar cumhuriyetinin prensesidir benim neznimde. Melih Kibar’la kurdukları büyülü ortaklık öte tarafta devam ediyor mudur bilmem ama biz faniler tarafında aşkın türlü halinin en saygıdeğerlerinden birine sahip bir müzik çiftidir Çiğdem Talu ve Melih Kibar.
Melih Kibar’ın sağlığında ve aramızdan ayrılışından sonra yazdığım yazıların ortak ana fikri; bu nitelikte şarkılar, film, müzikal ve reklam müzikleri yazan bir bestecinin muhasır medeniyetler düzeyinde bir ülkede yaşıyor olsa şatolarda ikamet edecek olduğudur. Bizim coğrafyada ne hak etmiştir, ne bulmuştur? İşte öylece, sessiz sedasız dünya değiştirmiştir. Çiğdem Talu’ya yeni şarkılarını dinletmek üzere basıp gitmiştir.
Erol Evgin’i, bu ikilinin şarkılarının yarattığını söylerler. Kim söylüyorsa atfetmiş. Bana soracak olursanız onlar hep adı konulmamış bir "üçlü" olmaktan gurur duymuşlardır. Üç insanın yaşama bakışı, duruşu, müziğe tutunuşu birbirine denk düştü mü ortaya işte böyle şarkılar çıkar.
Yetmişlerde Talu-Kibar ikilisi, Erol Evgin’in Türkiye’nin en sevilen erkek vokallerinden biri olmasında ne kadar pay sahibiyseler; Evgin de o ikilinin yaratıcı enerjilerinin geniş kitlelerle buluşması hususunda o kadar pay sahibidir.
Erol Evgin, tüm ısrarlara karşın uzun zamandır bir Best of çalışması yapmamaktaydı. İnsanların, o üçlünün elinden çıkan Erol Evgin yorumlarının orijinal versiyonlarını ne denli özlediklerine defalarca tanık oldum bizzat.
Malum; müzik eserlerine ilişkin hukuki düzenlemelerin geçmişe dönük uygulamalarında çoğaltım hakkı sahipliği açısından türlü zorluklar var. Buna karşın Erol Evgin Prodüksiyon 1976-1980 tarihleri arasında yapılmış 20 şarkıyı (tümü Melih Kibar-Çiğdem Talu-Erol Evgin üçlüsünün ürünü) tek albümde bir araya getirmeyi başardı. Albümün adı "İşte Öyle Bir Şey".
Albümde sadece isimlerini söylediğimde sizi alıp başka diyarlara götürecek o kadar çok şarkı var ki: Sevdan Olmasa, İşte Öyle Bir Şey, Bir de Bana Sor, İçimdeki Fırtına, Etme Eyleme, Söyle Canım, Hep Böyle Kal, Olmaz Olsun Böylesi, Ayrı Dünyalar, Sen Benimsin ve diğerleri...
Şimdi bırakın Türk popüler müziğinin bir dönemine çok özel bir damga vurmuş üçlünün unutulmaz bestelerini bir arada edinmeyi; öyle güçlü şarkılarla karşı karşıyayız ki; hayatında Erol Evgin, Çiğdem Talu ya da Melih Kibar adını bir kez bile işitmemiş, söz konusu klasikleri hiç bilmiyor da olsanız etkileneceğiniz bir albüm. Aradan geçen onca yılda hiç eskimemiş; hatta onca kötü, aynı torna tezgahı ürünü şarkıların arasında olanca haşmetiyle ayakta duran 20 şarkı...
Erol Evgin CD’nin içine aynen şöyle yazmış: "İşte Öyle Bir Şey albümünde yer alan bu şarkılar için öncelikle Melih ve Çiğdem’e bütün kalbimle teşekkür ediyorum. Nurlar içinde olsunlar, yıldızlar yağsın üzerlerine!.. Onlar şarkılarda yaşamaya devam edecekler..."
O şarkılar hiçbir zaman ölmeyeceğine göre; üçünüz de sonsuza dek yaşayacaksınız Erol Bey...