Osman Atasoy’u biliyorsunuzdur mutlaka. Küçücük teknesi Uzaklar ile eşi Zuhal Atasoy ve yolda doğan kızı Deniz ile çıktığı dünya turunu 1997 yılında tamamladığında Türkiye’de coşkuyla karşılanmış; teknesi ülkenin yelken anıtlarından biri olmuştu.
Binlerce deniz milini ardında bırakıp dünyayı dolaşan Uzaklar, Beşiktaş’taki Deniz Müzesi’ne armağan edilmiş, denize aşık olmanın eşiğindeki yüzlerce kişiye buradan ilham vermişti. Belli ki, Uzaklar’ın Türkiye Deniz Kuvvetleri’nin bir savaş gemisinin eşliğinde İstanbul’a geldiği günlerden sonra köprünün altından çok su akmış ve Uzaklar, Deniz Müzesi’nden atılmış.
Amatör denizciliği güçlü olan ülkelerin donanmaları da güçlü olur. Donanmaların önemli işlevlerinden biri de, vatandaşlarına denizi sevdirmektir. Gemiler o yüzden ziyarete açılır, liman turları düzenlenir ve o nedenle, "Üzerinde bayrak dolaşmayan deniz senin değildir" denir. Deniz Müzeleri de tabii ki bu amaca hizmet eder.
Beşiktaş’taki Deniz Müzesi’nin sergilediği en önemli parçalardan biri Uzaklar’dı. Uzaklar, diğer müze parçalarının tersine, işlevini tamamlamış ve tarihi bize yansıtan bir parça değil, insanlara denizi sevdiren, genç bir ailenin küçücük bir tekne ile yedi deniz aşabileceğini gösteren ve bu nedenle büyük umut veren, tüm tekneler gibi capcanlı bir nesneydi. Müzenin tek sivil parçasıydı.
RESTORASYON KURBANI MI?
Osman Atasoy ile hafta içinde buluştuğumda çok üzgündü. İlk kez tanıştık. Heyecanlı, içinden geldiği gibi konuşan bir adam... Üzüntüsüne neredeyse elle dokunabiliyordum. "Uzaklar, demirlediği en emin limandadır" denmiş, tekne Deniz Müzesi’ne kabul edilirken. Bu sözlerin sahibi, dönemin Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Güven Erkaya. Ancak bu sözlerin üzerinden altı-yedi yıl geçtikten sonra, yaklaşık 18 ay önce, müzeden bir binbaşı arayıp, teknenizi alın, demiş.
Atasoy, "Nedenini anlayamadım. Gittim konuştum. Ankara’nın kararı olduğunu söylediler. Müze yeniden yapılacakmış, Küçücük tekneye yer mi bulamıyorlar yani? Müteahhitlere verilen yapım şartnamesinde, projenin, gerekirse Uzaklar’ın bahçeden çıkartılacağı varsayılarak hazırlanabileceğinin belirtildiğini öğrendim. Kararın nedeni anladığım kadarıyla bu."
Karşılıklı temaslara rağmen, Deniz Kuvvetleri kararını değiştirmemiş. Atasoy, son olarak bugünkü Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Yener Karahasanoğlu’na bir mektup yazmış ve, "Tekne sizin. Atarsınız, satarsınız, karar sizin. Ama doğrusu orada kalmasıdır" demiş. Cevap, Kurmay Başkanlığı’ndan gelmiş: Karar kesin. Değişik seçenekler önerilmiş: Tuzla’daki İTÜ Kampusu, Tuzla’daki Deniz Harp Okulu, Gölcük Donanma Komutanlığı...
ASKER SÖZÜ VERMİŞLERDİ
Atasoy, bu önerileri reddetmiş: "Bu teknenin insanlar tarafından görülmesi lazım. O küçücük boyu ile neler yapabildiğinin anlaşılması için gerekli. Deniz Müzesi’nin ziyaretçi defterine Uzaklar ile ilgili çok hoş şeyler yazmıştı ziyaretçiler. Tekne almak için karısını Uzaklar’a getirip, ’Bak bizimki bundan büyük olacak’ diyerek ikna edenler mi istersiniz; ’Tekneyi senin yüzünden aldık, teşekkürler’ diyenler mi? Bir de, ’Sana kandık, tekne aldık. Şimdi atsan atılmaz, satsan satılmaz’ diyenler de var."
Dünya turundan ilk döndüğü günlerde Hasköy’deki Rahmi Koç Müzesi’nin tekneyi sergileme önerisini reddeden Atasoy, bunun gerekçesini şöyle açıklıyor: "Orası, o zamanlar denize uzaktı. Deniz Müzesi, Barbaros’un toprağında, bir yanı Boğaz diğer yanı Marmara’ya bakan bir alan.
Uzaklar, canlı bir varlık. Denize yakın olması lazımdı. Aile kararımızdı Deniz Müzesi’ne vermek. Uzaklar’ın sergilenmesi ile ilgili şartımız olup olmadığını sorduklarında, hep orada kalmasını ve iyi bakılmasını istemiştik yalnızca; asker sözü demişlerdi."
YENİ EVİ, KOÇ MÜZESİ
İngiltere’de, İngiliz donanması açısından büyük önem taşıyan Greenwich’te sergilenen yelkenli gemi Cutty Sark ve yine orada yaklaşık 35 yıl kaldıktan sonra 2005’te yeniden denize kavuşan Gipsy Moth IV yelkenlisi, bu ülkenin ticari ve amatör denizciliğinin simgeleri. Bu iki tekneye gösterilen özen, Uzaklar’ın başına geleni daha da üzücü kılıyor.
Uzaklar şimdi Ümraniye’de Rahmi Koç Müzesi’ne ait bir sundurmada, yeniden sergilenmeden önce elden geçiriliyor. Deniz Müzesi’nden atıldıktan sonra sergileneceği yer orası çünkü. Ziyaretçi sayısı giderek artan bu müzenin Uzaklar’a çok iyi ev sahipliği yapacağı kesin ama yine de Atasoy Ailesi’ni ve Uzaklar’ı bu şekilde incitmemek en doğrusu olurdu.