Paylaş
Ekran başında zor zanaat bu manasız boşlukları anlamlandırmakla uğraşmak, haberi anlayacağım derken, için darlanması, acaba bir derdi mi var bu hanımefendinin diye meraklanmak. Haber bitti mi şimdi acaba, yoksa yeni bir haber mi başladı?
Seda Öğretir
Özellikle, bültenin sonundaki haberde, ekranda hâsıl olan “rekâket hâli” zirve yapıyor. Nihayet güler gibi yapınca rahatlıyor ve anlıyoruz ki, küçük bir espri yapılmış ve program bitmiştir. Yine de hakkını yemeyelim, NTV’deki “es”li, duraklamalı haber sunumunun mucidi ve yaşayan en mühim icracısı Oğuz Haksever yanında sular seller gibi konuşuyor Öğretir. Hâlbuki Haksever öyle mi, onun hecelerdeki duruşları ve vuruşları, cümlenin hemen her noktasında yapabileceği kesintilerle TV haber sunumu kakofonik bir senfoniye dönüyor âdeta. Hele bir de, bir marifetmiş gibi, nasıl yaptım ama dercesine ekrana gözünü dikip bakmıyor mu? Ezcümle, Seda yıpratıyorsa, Oğuz süründürüyor.
Oğuz Haksever
Nedense, ekran karşısında onları izleyen şeytanın aklına hemen bir türkü düşüyor. Radyoda yıllarca çalışmış, musiki âleminin önemli şahsiyetlerinde Muzaffer Sarısözen’in derlediği, Kediyi Koydum Torbaya türküsü. Sanat musikisine derin bir aşkı olduğunu Mehmet Barlas’la yaptığı programlardan bildiğimiz Oğuz Haksever’in, Sarısözen’in Yurttan Sesler programında sunduğu bu türküyü bir çırpıda bulabileceğinden adım gibi eminim. Otursunlar, beraberce dinlesinler.
Paylaş