Dünya Kupası yeni bitmiş, henüz soluklanmışken ‘‘Futbolist’’ yaşamımız tekrar başladı...Spor Yazarları Kupası, Lig, Avrupa Kupaları ile birlikte mutad olduğu üzre televizyonlarımızdaki spor programları da görev başı yaptılar...Yaptılar ama, programlarda görünene göre ‘‘Garp cephesinde yeni birşey yok!..’’Ticaretteki o ‘‘Bir masa, bir telefon, bir kasa’’ mantığı aynen sürüyor... Gene bir geyik muhabbetidir gidiyor...Bu spor programları içinde SHOW'un maçları yayımlayan kanal olarak avantajı bilinen şey... Yani diğer kanallar maç görüntüleri konusunda dezavantajlı durumda... Ama onlar da aradaki bu dezavantaj farkını asgariye indirecek en ufak bir yenilik de yapmamışlar ki birader...Şimdi, ‘‘Saha dışı röportajları yapıyoruz... Konuklar çağırıyoruz... Telefon bağlantılarıyla tartışmalar yaratıyoruz... Daha ne yapalım ki?..’’ falan diyecekler ama yapılacak daha hayli şey var... O dudak büküp beğenmediğimiz Televole'ler bile spor programlarından daha yaratıcı...Spor programlarında bu yıl görünen en büyük yenilik, SHOW'un yanılmıyorsam geçen sezonun sonlarında da uyguladığı, bilgisayarla yaptığı o sanal pozisyon görüntüleri... Ama programın pozisyoncubaşısı Erman, o görüntülerde olanı biteni ahkamlıyor da, öyle bir grafik avantajı kullanıp, hepimizi özellikle yeni kurallar konusunda bilgilendirmeyi neden es geçiyorlar ki?..KOCA YUSUFKoca Yusuf'un ününü çoğumuz biliriz...Koca Yusuf güreş tarihimizin hemen hemen en ünlü pehlivanıdır... Genç kuşak ise daha yıllardır yaşamımızın her kesiminde dolanıp duran bir alay yabancı pehlivan nedeniyle Koca Yusuf'u pek tanımaz...Dünya'da yenmedik adam bırakmayan Koca Yusuf, 100 yıl önce güreşler yapmak üzere gittiği Amerika'dan dönerken, bindiği geminin Atlantik'te batması sonucu öldü...Geçen gece Orhan Ayhan, TRT 3'te yaptığı spor programını 100. ölüm yılı nedeniyle Koca Yusuf'a ayırdı... Ve elindeki olanaklarla küçük bir Koca Yusuf belgeseli sundu...Programın konukları güreş gönüllüsü ve uzmanı gazeteci Ali Gümüş ile Kırkpınar'ın çiçeğiburnunda genç ağası idiler...Orhan Ayhan, Ali Gümüş'le Koca Yusuf hakkında söyleşti... Koca Yusuf'la ilgili, içinde büyük güreş uzmanı Eşref Şefik'in de canlı olarak yeraldığı çizgi filmi getirdi ekrana...Bu arada akıl edip bir de Koca Yusuf'un attığı golleri (!) gösterseydi, reytingi daha yüksek olacağından, programı daha uygun bir saatte gösterilirdi...GIRHABERSevgili Reha Muhtar bir ağabey olarak seni uyarıyorum... Artık Hakan Aygün diye bir rakibin var, bunu bil, titre ve kendine gel...Haberse haber, gırgırsa gırgır... Tedbirini de ona göre al...Örneğin geçtiğimiz pazartesi ‘‘Gece Hattı’’nda Hakan sular seller gibi bir program yaptı... Zira konusu da zaten Trabzon'un Sürmene ilçesindeki sular sellerdi...Hakan, ilk adını yanlış hatırlamıyorsam, Süleyman Aygün diye kendisiyle aynı soyadlı, selden elektrik direğine tutunarak kurtulan bir vatandaşla irtibat kurdu... Zaten boğazına bir alay su kaçmış Süleyman selden kurtuldu ama Hakan'dan kurtulamadı... Gecenin büyük bölümünü Hakan ve Süleyman'la geçirdik...Bu tarz haber programlarını eleştiriyoruz ama, o kan revan içindeki trafik kazalı, o abus suratlı politikacıların başköşeye oturduğu haber programlarından valla daha iyi...Hakan, selzedeye, ‘‘O direğin tepesinde ne kadar bekledin?..’’ adam, ‘‘20 dakika’’ diye cevap verdi...Bizim Hakan, ‘‘Ne 20 saat mi?..’’ işe heyecan getirdi...Hakan'ın ‘‘Gece Hattı’’nda Mehmet Tezkan'la yaptıkları ve Hacivat Karagöz gibi abartılı bir biçimde elleriyle kollarıyla konuştukları bir bölüm var... O el kol hareketleri inşallah birgün yumruklaşmaya dönüşmez...