Paylaş
Bugün benim ciddi anlamda gazetecilik yolundaki ikinci adımım. Daha önce radikal’ de pazar günleri güzel söyleşiler düzenlemiştim. Şimdiki gazetem Hürriyet’ te de küçük denemelerim olmuştu; Bazen doğduğum yer İzmiri'i, bir defa Mardini-bazen bir dans çalışmasının kritiğini ve bolca operalarda koyulan eserlerin yorumlarını..
Şimdi durum farklı.Bu meslek beni heyecanlandırıyor. Anlatacağım çok şey olmasından mı, babamla annemin bu mesleği yapmalarından mı, nereden başlayacağımın zenginliği içinde kendimi hissetmekten mi bilmiyorum, başım dönüyor.Arsız bir çocuk gibi gözlerim yuvalarından çıkarak dört bir yana bakıyor duruyorum.
Konservatuvar dahil 37 yıllık bale mesleği yaşantımda biz sanatçıların arzu ettiği tek şey seyircinin enerjisini sahnede hissetmek olmuştur.Aslında iyi çalışmışlığın, ustalığın, disiplinin ve virtiözitenin bir geri döngüsüdür o seyirciden gelen enerji.
Ama artık dansçılık bitti. Ne kadar formunda durmaya çalışırsak çalışalım olmuyor. Biz onu bırakmak istemesek bile o vücudumuza, vücudumuzda bize acımasızca söylüyor bu işin bittiğini. İşte bu acı veren zaman diliminde en özlenecek an seyirciyle buluşma anı. Uzak doğuda ,tarihte, kullanılan paylaşımı enerjiye dönüştüren duygu paylaşımına "ÖDÜNÇ ALINAN KUVVET"derler. SEYİRCİDEN BİZE--BİZDEN SEYİRCİYE.
Aynı paylaşımı şimdi yazılarımdan bekleyeceğim. Söz, üstünde çok çalışacağım. Mutlaka bişeyler gelişecek.Bir ihtimal tekniğim de ilerleyecek.Belki bazen geri saracak. Yazabilmek için Dansçılık hayatımdaki sahip olmaya çalıştığım 4 kudret; çalışmak-disiplin-ustalık ve virtiözite'nin en azından ilk ikisine sahibim. Çalışmak ve disiplin. Bu da başlamak için hiç fena değil.
Dünyanın en önemli sanat kurumlarında gerek baş bale sanatçısı gerek koreograf ya da kimi önemli sanat çalışmalarında sanat yönetmeni olarak bulunmam nedeni ile kurumların sanatsal ve idari işleyişleri ile ilgili bir çok konuyu tecrübe etme imkanına sahip oldum. Not aldığım çalışmaların değeri çok fazla. Sizlerle bazen bir köşe yazısı bazen bir röportaj olarak bu değer verdiğim fikirleri paylaşacağım.
Hem ülkemizde hem de yurt dışında eser koyarken ya da yaratım aşamasında olduğum sürelerde sizlerden bazen izin isteyeceğim.
Şimdi herkes beni eleştirsin istiyorum.Hem olumsuz hem olumlu. kendimi bu konuda da geliştirebilmem adına çocukluğumdaki disiplinli Rus hocaların kurdukları cümlelere şimdi bir kez daha ihtiyacım var.Genelde 'Ploha'(kötü) beğendiklerinde ise 'ni ploha'(fena değil).
Paylaş