Paylaş
Partilerin kendileri ayrı bir konu. Çiçek’in söylediği, “devlet işlemlerinde şeffaflığın sağlanması”dır.
Sayın Çiçek, dün telefonda şunları söyledi:
“Cumhuriyet’in 100. yılı için çok isabetli milli hedeflerimiz var. Mesela 2023’te dünyanın en gelişmiş on ülkesi arasına girmeyi hedefliyoruz. Buna şu hedefi de ekleyelim: 2023 yılında dünyanın en şeffaf on devleti arasına girelim...”
TBMM Başkanı Çiçek, dünya şeffaflık sıralamasında Türkiye’nin 171 ülke içinde 52. sırada olduğunu, demek ki bu konuda 51 ülkenin gerisinde bulunduğumuzu hatırlattı.
ÖNCE DİL SORUNU
Meclis Başkanı Çiçek, Türkiye’nin dünya şeffaflık sıralamasındaki yerinin 65. sıradan 2013 yılında 52. sıraya yükseldiğini, bunun iyi bir gelişme olduğunu ama yeterli sayılamayacağını anlattı.
Öteden beri partilerin çatışmacı üslubundan şikâyetçi olan Çiçek, “Şu an kullandığımız dil her değeri katlediyor” diye vurguladı, şeffaflık konusunda ortak bir program geliştirmek için bu dilin bırakılması gerektiğini söyledi.
Gerçekten Cemil Çiçek bu siyasetteki bu kavga diline son verilmesi için çok çalıştı. Partilere yazı göndererek salı günleri yapılan grup toplantılarına “misafir” alınmamasını istedi. “Misafir” dediği, alkışçı bindirilmiş kıtalar...
Meclis Başkanı istedi ama aynen devam ediyor...
KAVGA KONUSU YAPILMADAN
Çiçek, şeffaflık konusunun politik kavga haline getirilmeden çözülebileceğini düşünüyor:
“Şeffaflık konusu da partiler arasındaki kavgaya kurban edilmesin. Birbirini suçlama üslubuyla değil, milli bir hedef olarak ele alınsın. Sen-ben demeden, ortak bir şeffaflaşma programında uzlaşılsın. Bu, uzlaşılabilecek bir konudur...”
Kendisi de hukukçu olan Cemil Çiçek, şeffaflığın sağlanmasında da hukukun önemini vurguladı:
“Şeffaflığı sağlamanın da yolu hukuktur, evrensel hukuktur. Şeffaflık standart-
larını amaçlayan hukuki düzenlemeler yapılmalı ve mutlaka uyulmalıdır. Bugün kural koyup yarın uymamak olmaz...”
Buna tabii birkaç ayda bir kanun değiştirme garabetini de eklemek lazım.
BÜTÜN PARTİLERE ÇAĞRI
Sayın Çiçek çağrısının “tek taraflı değil, iki taraflı, üç taraflı, çok taraflı” olduğunu söyledi. Bakalım partilerin tepkisi ne olacak.
Prof. Davutoğlu’nun başbakan olmasından itibaren, AK Parti’nin diline “nepotizm, meritokrasi” gibi kavramlar girdi. Hem yolsuzlukla mücadele bakımından hem “iyi yönetişim” bakımından evrensel kavramlardır bunlar. “Şeffaflık” da aynen böyledir.
Siyaseten tarafsız konumda bulunan TBMM Başkanı’nın bu çağrısı Türkiye’nin 2023 yılında “en şeffaf on ülke” arasına girebilmesi için umarım şimdiden ortaklaşa bir çalışmayı harekete geçirir.
Türk Müteahhitler Birliği “İhaleler şeffaf değil” diye yakınmıştı. 30 defa değiştirilen sistemi bozulan İhale Kanunu’ndan başlayarak ilk adımlar atılabilir, atılmalıdır.
DÜNYADAKİ YERİMİZ
Dünyanın 20 büyük ekonomisinden biriyiz, 2023 yılında hiç olmazsa en şeffaf 20 ülke arasına girebilmeliyiz. Demokrasi kalitemizin yükselmesi ve yolsuzlukların azaltılması için bu şart. Çiçek’in çağrısının önemini anlatmaya bile gerek yok.
2013 yılında “en şeffaf on ülke” şunlar: Danimarka, Yeni Zelenda, Finlandiya, İsveç, Norveç, Singapur, İsviçre, Hollanda, Avustralya, Kanada...
Türkiye ise Çin, Suudi Arabistan, Balkan ülkeleri ile aynı kategoride!
Daha aşağılarda Rusya, Brezilya ve bazı Afrika ülkeleri var. Afganistan, Güney Kore gibi ülkeler ise feci tabii.
Paylaş