Paylaş
Hayır, bu bir şehir efsanesidir. Mustafa Aksakal, İstanbul Bilgi Üniversitesi’nce yayınlanan “Harb-i Umumi Eşiğinde Osmanlı, Osmanlı Devleti Son Savaşa Nasıl Girdi” adlı eserinde bu efsanenin yanlışlığını ortaya koydu. Feroz Ahmad gibi saygın bir tarihçi de artık bu efsanenin savunulamayacağını yazdı.
İttihatçılar savaş öncesinde İngiltere, Fransa ve Rusya ile ittifak yapmaya çok çalıştılar. Fakat bu üç devlet Osmanlı topraklarını paylaşmada anlaşmışlardı. İstanbul Rusya’ya verilecek, Boğazlar uluslararası komisyonun yönetimine girecekti. Doğu’da da Rusya himayesinde bir Ermenistan kurulacaktı.
İngiltere ve Fransa Ege Bölgesi’ni Yunanistan’a vaat etmişti.
Osmanlı’yı Almanya ile ittifaka iten, budur. Çanakkale Savaşı’nın stratejik temeli de budur.
Niye Çanakkale?
1915 başında Avrupa’da ordular siperlere kilitlenmiştir. Rus ordusu da öyle... Rusya’nın talebiyle, İngiliz Genelkurmayı Çanakkale’yi geçerek Karadeniz’e ulaşmaya karar verdi. Boğazlar’dan Rusya’ya silah ve mühimmat gönderilecekti.
Böylece Osmanlı saf dışı kalacak, Osmanlı cephelerinde tutulan Müttefik orduları Avrupa’ya sevk edilerek Almanya mağlup edilecek, 1915 sonunda zafer kazanılacaktı.
Fakat “Çanakkale geçilemedi.” 1917 yılındaki Bolşevik devrimiyle
Rusya harpten çekildi, savaş 1918’e kadar uzadı.
Çanakkale zaferi, sadece İstanbul ve Boğazlar’ı değil, Doğu Anadolu’yu da Rusya’nın almasını önlemiş, Milli Mücadele ruhunu da ateşlemiştir.
Deniz savaşı
İngiliz-Fransız donanmasının 19 Şubat 1915 günü yaptığı ağır bombardımanla Çanakkale deniz savaşları başladı. Mehmet Akif’in deyişiyle:
Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin
Sönüyor göğsünün üstünde o aslan neferin.
Savaşın kaderinin belli olduğu 18 Mart günü, yaklaşık 7 saat içinde sadece İngiliz gemilerinden yağdırılan top mermilerinin sayısı 3344’tür!
Saat saat bakalım:
11.30: Düşman bombardımanı başladı, öğleye doğru İngiliz savaş gemisi Gaulois batırıldı, Fransız Suffren gemisi ağır hasar aldı. Fakat İngiliz Queen Elizabeth gemisi ölüm yağdırmaya devam ediyor.
13.30: Erenköy mevkisi önlerinde bir düşman muhribi batırıldı.
14.00: Fransızların büyük savaş gemisi Bauve, bütün mürettebatıyla batırıldı. Zaferin ilk büyük işaretidir bu.
16.30: Türk topçusunun vurduğu Irresistable adlı İngiliz savaş gemisi ağır hasar aldı; yardımına gönderilen savaş gemisi Ocean mayına çarptı.
17.00: Osmanlı topçusu Irresistable, Ocean ve Carantine adlı savaş gemilerini Kumkale önlerinde batırdı.
18.00: Düşman donanması çekilmeye başladı. Zaferi Türkler kazanmıştı.
Kara savaşları
Çanakkale’yi denizden geçemeyen müttefikler, karaya asker çıkarmaya karar verdiler; Gelibolu’dan İstanbul’a yürüyeceklerdi!... Sömürgelerden asker getirdiler. Çıkarma 25 Nisan’da başladı.
Kara savaşlarında Müstahkem Mevki Kumandanı Cevat (Çobanlı) Paşa’yı unutmamak lazımdır. Milli Mücadele’de çok büyük hizmetleri olacaktır. Kolordu Kumandanı Esat (Bülkat) Paşa’yı da unutmamak lazımdır, Balkan Savaşı’nda şanlı Yanya savunmasının da kumandanıydı.
Kara savaşlarının en belirleyici olanları Anafartalar’da yaşandı. Tümen kumandanı Yarbay Mustafa Kemal askeri dehasını burada gösterdi. Kendisini sevmeyen Enver Paşa tarafından da telgrafla tebrik edildi, rütbesi albaylığı yükseltildi.
Ordu Kumandanı Liman von Sanders’tir. Mustafa Kemal, Enver’e gönderdiği raporda Liman Paşa’nın görevden alınmasını, ordu kumandanlığını bizzat Enver’in üstlenmesini, kendisine de daha yetkili görevler verilmesini istedi... İstediği daha yetkili görevi Sakarya Savaşı öncesinde 5 Ağustos 1921’de “Başkumandanlık kanunu” ile alacaktır.
Çanakkale ile Milli Mücadele arasındaki bağın bir simgesidir bu.
Çanakkale’nin bütün kahramanlarına ebedi şükran...
Paylaş