Paylaş
Türkiye’de ayaklanma ve terör için Bakırhan’ın örnek gösterdiği Şeyh Sait, 1925 yılında “Kürt-İslam Devleti” kurmak için isyana kalkışan, Seyit Rıza ise Cumhuriyet’e karşı Dersim ayaklanmasında başı çeken vatan hainleriydi. Mazlum Doğan ile Sakine Cansız da 40 yılda 15 bine yakın resmi ve sivil şehidimizin canına mal olan, 2 trilyon dolar ekonomik maliyeti hesaplanan ABD ve İsrail ile bazı Avrupa ülkelerinin paralı uşağı PKK terör örgütünün elemanlarıydı.
6-8 EKİM BENZERİ AYAKLANMA
Nitekim Bakırhan’ın çağrısının ardından geçen hafta kayyum atanan İstanbul’un Esenyurt ilçesinde ‘Kürdistan faşizme mezar olacak’ başta olmak üzere diğer illerde bölücü sloganlar atarak yürüyen, PKK/DEM bayrakları taşıyan terör destekçileri sokakları ateşi vermeye kalktı.
Tıpkı, Kobani bahanesiyle 6-8 Ekim 2014’te Selahattin Demirtaş’ın eşbaşkanı olduğu PKK/HDP Merkez Yürütme Kurulu’nun 6 Ekim 2014’teki olağan toplantısının ardından yapılan “Kobani’de yaşanan katliam girişimine karşı 7’den 70’e bütün halklarımızı sokağa, alan tutmaya ve harekete geçmeye çağırıyoruz. Bundan böyle her yer Kobani’dir” çağrısının küçük bir benzerini yaşadık. Demirtaş yönetiminin çağrısı üzerine Doğu ve Güneydoğu’daki iller olmak üzere birçok kentte terör örgütü yandaşları, çok sayıda işyeri, araç, kamu binası, okul, Kuran kursu, dershane ve yurt binasına zarar verdi. Olaylarda 2 polis şehit oldu, Diyarbakır’da 3 arkadaşıyla yoksullara kurban eti dağıtan Yasin Börü’nün de aralarında bulunduğu 31 kişi hayatını kaybetti, 221 vatandaş ile 139 polis yaralandı. Saldırıya maruz kalan 25’i kaymakamlık binası, 67’si emniyet, 29’u siyasi parti olmak üzere bin 113 bina hasar gördü.
YARGITAY DEVREYE GİRMELİ
Şimdi Tuncer Bakırhan ve PKK/DEM yönetimi benzer bir çağrıda bulunarak toplumda çatışma ve kaos yaratmayı hedefliyor. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı bu çağrıdan sonra hiç zaman kaybetmeden PKK/DEM hakkında, sokaklar karışmadan ve kan dökülmeden kapatma davası için hazırlıklara başlamalı. Çünkü, PKK/DEM hiçbir engelle karşılaşmadan girdiği seçimlerle Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yer almasına, özellikle son günlerde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin yaptığı dahil her türlü çağrıya rağmen demokrasi içinde siyaset yapmak yerine, Cumhuriyet’e karşı isyana kalkışmış Şeyh Sait ile Seyit Rıza ve PKK’lı teröristlerin yolunu kendilerine yol olarak seçtiklerini ilan etmiştir. Zaten nisan ayında Bekir Şahin’in Yargıtay Başsavcılığı döneminde PKK/DEM hakkında inceleme başlatmıştı.
PKK/DEM’Lİ 23 BELEDİYEYE KAYYUM
Nitekim PKK/DEM’li belediyeler terör örgütü PKK’ya yardım ve yataklıktan, terör örgütünün propagandasından vazgeçmediği için devlet Anayasa ve Belediye Kanunu’nun verdiği yetki ve sorumluluk gereği kayyum atamalarına devam edecektir. 31 Mart 2024 yerel seçiminden bir ay sonra, 6 Mayıs 2024 günü bu köşede yazdığım “Hakkında terör soruşturma ve yargılaması olan PKK/DEM’li 27 belediye başkanına kayyum yolda” başlıklı yazımda neler olacağını aktarmıştım.
O yazımda, PKK/DEM’in 31 Mart seçimlerinde 78 belediye başkanlığı kazandığını, göreve başlayan belediye başkanlarından 27’si hakkında soruşturma ve kovuşturma bulunduğunu ve seçimden önce terör örgütü üyeliği, yardım yataklık veya terör propagandası yapma gibi suçlardan soruşturma ve yargılaması devam eden PKK/DEM’li belediyelere kayyum atanacağını hatta atanmasının yasal zorunluluk olduğunu belirtmiştim.
PKK’LI BELEDİYE BAŞKANLARI
Aradan geçen zamanda, önce terör örgütü üyeliğinden mahkûm olan Hakkâri Belediye Başkanı Mehmet Sıddık Akış tutuklandı ve yerine kayyum atandı. Pazartesi günü de PKK terör örgütüne üyelikten 10 yıl hapis cezası bulunan, terör örgütü üyeliğinden ve propagandasından hakkında iki ayrı soruşturma bulunan Mardin Belediye Başkanı Ahmet Türk ile haklarında PKK üyeliğinden 6 yıl 3 ay hapis cezası, terör örgütü üyeliği ve propagandasından iki soruşturma bulunan Batman Belediye Başkanı Gülistan Sönük ve Şanlıurfa Halfeti Belediye Başkanı Mehmet Karayılan’nın yerine kayyum atandı.
6 Mayıs 2024 tarihli yazımda yayınladığım liste ile karşılaştırıldığında 23 PKK/DEM’li belediyeye kayyum atanmasının kaçınılmaz olduğu görülüyor.
İMAMOĞLU VE ÖZEL’İN PKK/DEM İŞBİRLİĞİ
Bu durumda PKK/DEM Eşbaşkanı Bakırhan ve parti sözcüleri benzer çağrıyı yinelediğinde ortaya çıkacak kaosun boyutlarını tahmin etmek zor değil. PKK/DEM’in böylesi kanlı bir kaos planı, CHP ile yaptığı “Kandil uzlaşmasına” dayanıyor.
PKK terör örgütünün şiddetini sokaklara yaymak için haklarında terör soruşturması ve yargılaması bulunan isimleri belediye başkanlığı listelerine koymasının arkasında da CHP’yi bu şiddetin parçası haline getirme amacı olduğu görülüyor. Ekrem İmamoğlu’nun cumhurbaşkanlığı seçiminde PKK/DEM’in desteğini almak için Özgür Özel ile terör yardakçıları ile yapmayacağı işbirliği yok. Sadece CHP’yi değil İstanbul’u ve Türkiye’yi göz göre göre kaosa atacak olan PKK/DEM’e karşı hukuk gereğini acilen yapmalı.
Paylaş