Amerika düşman mı?

2dk okuma

SURİYE meselesi gittikçe daha karmaşık ve çözümü zor hale geliyor, Afrin operasyonu da daha ‘stratejik’ bir nitelik kazanıyor.

Haberin Devamı

Bu süreçte, ABD’nin Türkiye’nin müttefiki olarak hareket etmesi de, YPG’yi desteklemeye devam ederek ilişkileri tamamen bozması da çok büyük sonuçlar doğuracaktır.

Nitekim Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu “Ya ilişkileri düzelteceğiz ya da bu ilişkiler tamamen bozulacak” diyor.

Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilerin “tamamen bozulması” sadece Türkiye için değil, Ortadoğu, Avrupa ve Avrasya için nelere yol açar, bunu herkes düşünmelidir!

İRAN’I DURDURMANIN YOLU?

Cumhurbaşkanı Sözcüsü İbrahim Kalın’la Trump’ın Güvenlik Danışmanı Korgeneral McMaster’ın görüşmesinden somut bir sonuç çıkmadı.

Perşembe günü de ABD Dışişleri Bakanı Tillerson ülkemize geliyor, en kritik temas bu olacak.

Elbette odaklanılacak konu, YPG terör örgütünü ABD’nin ağır silahlarla donatması ve desteğini sürdürmesidir.

Haberin Devamı

Suriye’de DAİŞ tehlikesi marjinal düzeye inmiştir, DAİŞ militanları YPG’ye katılıyor.

ABD’nin YPG’yi desteklemeye devam etmesinin gerekçesi artık DAİŞ tehlikesi olamaz. Bazı yorumcular, ABD’nin asıl İran’a ve onun Haşdi Şabi adlı milis ordusuna karşı YPG’yi kullanmak istediğini söylüyorlar.

ABD böyle düşünüyorsa, gerçekten aklını kaybetmiş demektir: İran etkisini daraltmanın yolu, Suud otokrasisiyle terör örgütü YPG’yi desteklemek olabilir mi?

ORTADOĞU’YA MODEL

Ortadoğu’da sürekli etnik ve mezhepsel çatışmalar yaşanıyor. Böyle bir coğrafyada, Müslüman gençlere “başarılı demokrasi” örneği göstermek lazımdır. Japon başarısının Uzakdoğu’da esin kaynağı olması gibi.

Bu, Türkiye’den başkası olamaz.

Ortadoğu’da bütün başka modeller denendi ve iflas etti.

Son yıllara kadar Batı’da böyle düşünülüyordu.

Obama Başkan olarak ilk ziyaretini Mart 2009’da Türkiye’ye yapmış, konuşmalarında bunun önemini vurgulamış, ilişkiler “stratejik ortaklık, örnek ortaklık” gibi kuvvetli kavramlarla tanımlanmıştı.

Cumhurbaşkanı Sözcüsü İbrahim Kalın 2010’da yazdığı makalede şöyle diyordu:

“İki tarafın gösterdiği iyi niyet yanında, Balkanlar, Ortadoğu, Karadeniz ve Orta Asya’da oluşan meydan okumalarla ilgili uzun stratejik sorunlar listesi de Türkiye ve Amerika arasındaki ilişkilerin yenilenmesini zorunlu kılıyor.” (Journal of Balkan and Near East Studies, March 2010)

Haberin Devamı

FELAKET SENARYOSU

Kalın’ın sekiz yıl önce saydığı bu geniş coğrafya, Türk-Amerikan ilişkilerinin “tamamen bozulması”nın yaratacağı şiddetli siyasi depremlerin coğrafyasıdır.

Bugün buna Avrupa’yı da eklemek lazım. Avrupa’yı titreten göçmen sorunu ve otoriter sağcı akımların güçlenmesinde Suriye iç savaşının payı önemlidir. Amerika, Türkiye’nin çok haklı güvenlik taleplerini kulak ardı etmeye devam ederse, Türkiye için ilişkilerin “tamamen bozulması”na sebep olur.  2010 civarına kadar Kalın’ın vurguladığı “iki taraflı iyi niyet”ten bugün fevkalade sorunlu noktaya nasıl gelindi?

Ankara Şam’da Türkiye’ye dost (Esat’sız) bir rejim kurulmasının Türkiye için daha güvenli olacağını, Amerika ise DAİŞ türü örgütlerin yok edilmesinin ABD için daha güvenli olacağını düşündü, bugün Türkiye kendi güvenliği için YPG ile savaşıyor, ABD bu terör örgütüyle ittifak yapıyor! ABD’nin YPG ile ittifaka devam etmesi, herkes için ve NATO için felaket senaryosudur. Amerika ve Avrupa tekrar eski geniş vizyona yönelmeli, özellikle Amerika YPG’nin de terör örgütü olduğunu kabul etmeli, Suriye politikasını NATO müttefiki Türkiye ile koordineli olarak ayarlamalıdır.

Yazarın Tüm Yazıları