“HÜRRİYET HAKKIMIZDIR” treni için Samsun Havaalanı’na indiğimizde kapıda davul zurnalı bir karşılama vardı.
Herkesin de merakını çekti; çünkü karşılamayı yapanlar kalabalık değildi ve uçaktan inenler arasında da ne bir ünlü ne de bir gelin-damat vardı. Meraklı sorular üzerine, “Şırnak’ta tezkere tamamlayan askerimiz geliyor” sözünü duyunca, izleme amaçlı beklemeye başladım.
Akşamın hafif soğuğuna rağmen üstünde sadece tişört olan bir genç kapı önüne çıktığı davul zurna çalmaya, orta yaşlı bir bey de oynamaya başladı. Genç sakin, “biraz şaşırmış ya da mahcup” diyelim ne yapacağına karar veremedi; karşılayanlara sarılıp öpüşerek bekleyen bir araca doğru ilerledi. Ancak orta yaşlı bey de, gülen bir yüzle onun önünde oynayarak ilerlemeyi sürdürünce genç, ellerini kaldırdı çok kısa süre ona eşlik edip, araca bindi. En fazla şehit veren illerden olan Samsun’daki bu sahneyi sadece aktarmak, yorumunu size bırakmak istedim. PEMBE VE KARA TABLO
“Hürriyet hakkımızdır” Treni’ne dün sabahtan itibaren katıldım.
Trenin özellikle de sivil toplum örgütleri (STÖ) için iyi bir fırsat oluşturduğunu, STÖ’lerin bu fırsatı daha güçlü bir şekilde kullanabileceğini söylemek isterim. Vali veya belediye başkanları bulunulan ille ilgili bilgi verirken STÖ temsilcilerine görüşlerini aktarma olanağı sağlanıyor.
Emel Armutçu ve arkadaşları hepsini dinliyor, ertesi günü Hürriyet’te çıkaracakları sayfayı, biraz sonra trende ona göre şekillendiriyor. Samsun’da Vali Hüseyin Aksoy şehirle ilgili genel bir çerçeve çizdi.
AKP Samsun Milletvekili ve Grup Başkanvekili Suat Kılıç, hiçbir nota bakmadan STÖ temsilcilerinin sözlerine öyle detaylı bilgiler verdi ki takdir etmek gerekiyor ve genç bir siyasetçi olması nedeniyle de ayrıca sevindirici.
Umarım bütün milletvekilleri illeri hakkında bu kadar bilgi sahibidir.
Kılıç, iktidarlarının yerel icraatlarını, teşvikleri, desteklemeleri kesin rakamlarla tek tek sıralamada ne kadar başarılı olsa da sonradan dinlediğim CHP 1. sıra adayı Prof. Dr. Haluk Koç da tecrübesini, bilgisini konuşturdu.
Trendeki siyasi havayı derin analize girmeyeceğim; ancak Suat Kılıç’ın başarılı performansına karşın, STÖ temsilcileri ile Haluk Koç’u dinleyince “Pembe ve kara” gibi bir duyguyu yaşamaktan kendimi alamadım. KADINA ŞİDDETTE MUHTAR ENGELİ
Trende pek çok etkinlik gerçekleştiriliyor; ancak aile içi şiddet (AİŞ), ki bunu kadına yönelik şiddet olarak algılayanlar da çok fazla ve onlara “Haksızsınız” demek de mümkün değil.
Samsunlu muhtarlara Neşe Hacısalihoğlu arkadaşımız, AİŞ konusunda bilgi verirken doğrusu çok da umutlandım.
Özellikle 10 muhtarın beşinin kadın olması ve Hacısalihoğlu ile girdikleri diyalog dikkate değerdi; ancak erkek muhtarların da en az kadın meslektaşları kadar konuya duyarlı olmaları son derece önemliydi.
Bu konuda hâlâ da büyük mesafe kat etmek, çok çaba sarf etmek gerekiyor.
Doğrusu Hacısalihoğlu’nu dinlerken sorunun insani boyutunu orada defalarca yeniden yaşadık; oysa kendisinin yaptığı iş, yaşanan canlı örnekler hafızalardan silinemeyecek türden olduğu için hiç, ama hiç kolay değil.
Bu insanlık dramını ortadan kaldırmanın yükü ise hepimizin omuzlarında.