Türkiye’nin doğalgazla ilgili geleceğini iyi okuyan bir şirket yıllar önce İzmir’de depolama tesisi kurma kararı verdi.
O dönem doğalgazda BOTAŞ tekeli söz konusuydu; ama buna rağmen inşaatla ilgili bakanlık itirazda bulunma yoluna gitmedi.
Enerji Bakanlığı ise "Yasaya uygun değil" dediyse de inşaat tamamlandı.
Bu da, "Tam Türkiye modeli" denecek bir tabloyu daha ortaya çıkardı.
Tesisin ekonomiye kazandırılması için AKP hükümeti iki yasa geçirdi.
Ancak iki yasa da yetmedi; hükümet üçüncü değişikliği hazırladı bile.
BOTAŞ ZORDA KALABİLİR
Hükümet, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Yasası’nda ilk değişikliği, yasaya "Daha önce yapılmış tesisler" ibaresi koyarak gerçekleştirdi.
İlk adım atılsa da bu kez yasanın, şirketin depoyu kiraya vermesine, doğalgazı getirip depolamasına/kullanmasına olanak vermediği görüldü.
4646 sayılı EPDK Yasası’nın geçici hükümlerinde "BOTAŞ mevcut mukavele dışında doğalgaz alım satım anlaşması imzalayamaz" maddesi vardı. İkinci düzenleme ile BOTAŞ’a bu yetki de verildi.
Sıra, deponun BOTAŞ tarafından kiralanmasına geldi ve bu yol da açıldı.
Ancak, BOTAŞ’ın elinde burada depolanacak doğalgaz yoktu.
Bir ara spot piyasanın durumuna bakıldıysa da o piyasada bağlı olmayan gaz bulunmadığı herkesin malumuydu.
Gündeme, Afrika’dan alınan gazın İzmir’e yönlendirilmesi formülü geldi.
Bulunan formüle, kargo şirketlerinden, "Sigorta, taşıma ücreti gibi konularda yine Hamitabat değerlerini esas alırız.İki gün daha kısa mesafede diye İzmir için fiyat düşürmeyiz" itirazı gelince kafalar yine karıştı.
Karışıklığı yaratan nedenlerden birincisi, mevcut kapasite bir kenara, iki günlük kısa mesafeye rağmen aynı ücretin ödenmesiydi.
İkincisi ise 1.1 milyar metreküplük kiralama için BOTAŞ’ın her milyon metreküp başına şirkete 10 dolar ödemek zorunda kalmasıydı.
FAZLA GAZ YOKMUŞ
Sonuçta gelişmeler Enerji Bakanlığı’nı B.15.0.HKM.10.01/4663 sayılı, 22 Eylül 2006 günlü yeni bir değişiklik hazırlamaya sevk etti.
Başbakanlık’ta bekleyen bu düzenlemeyle şirket, ithalat iznine kavuşacak.
İzin de "Depon varsa ithalat lisansına gerek yok" anlamına gelen, yani sadece söz konusu şirketi tanımlayan fıkra ile verilecek.
Bütün bu gelişmelerin doğru kararlar sonucu verildiği düşünülebilir.
Ancak, BOTAŞ’ın mevcut mukavele yetkilerini devretmemek için her yolu deneyenlerin, neden geç kaldığını sormak gerekiyor.
Ayrıca, Ruslarla doğalgaz alım miktarını düşürmek için o kadar çekişmeye; formül değiştirmeye; gündemi, "Yeni formül daha mı pahalı, daha mı ucuz" diye işgal etmeye gerek var mıydı, diye de sormalı.
Düzenleme muhtemelen önümüzdeki günlerde TBMM’ye gelecek.
TBMM’de nasıl yasalaşır bilinemez.
Bilinen bir şey, doğalgazın şu anda en pahalı enerji olduğudur.
"Türkiye’nin de doğalgaz fazlası bulunduğuna(!)" göre tasarıyı görüşecek olan TBMM’yi de, milletvekillerini de zor bir karar bekliyor.