İKTİDAR çevreleri ne kadar ‘Baraj altı sorunu yaşıyor’ dese de, ne MHP genel merkezinde ne TBMM grubunda ne örgütünde böylesi en küçük kaygı var.
Genel merkez, aday adayı başvuru sayısından ve dağılımdan memnun. Kadın sayısı bu kez daha yukarılara çıkaracak, mevcut durumdaki bazı mesleki grupların eksikliğini de giderecek bir aday liste yapılacak. Propaganda çalışmalarını bu kez, Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Semih Yalçın’ın başkanlığında, partili isimlerin oluşturduğu, bir ekip üstlendi. Örneğin, ‘Rep’ ile ‘Mehter Marşı’nı iç içe koyan çalışma bu ekibin eseri. MHP propagandasını, “İktidar geçmişi, muhalefet ise geleceği ve umudu pazarlar” anlayışı çerçevesinde yürütmeye hazırlanıyor. KÜRT SORUNUNDA TEK BAŞINA MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin, son dönem mitinglerine katılanların, söylem karşısındaki tepkileri yakından izlenerek şu sonuçlar çıkarıldı: - İşsizlik/geçim sıkıntısı halkın ilk sorunu olduğundan Bahçeli’nin, “Onların çocukları altlarına jip çekti, ya sizinkiler...” sorusu geniş yankı buluyor. - Katılımcılar, ülkenin bölünme olasılığını ikinci derecede ciddiye alıyor. Bu konuda, özellikle Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP’ye getirdiği yeni çizginin ardından MHP, farklı politika izleyen tek parti oldu ve bir avantaj yakaladı. - Bahçeli’nin polise ve askere yönelik her hareketin, hakaretin hesabının sorulacağını belirttiği sözlerin ardından aldığı alkış da bunun göstergesi. - Bahçeli, bu farklılık nedeniyle diğer partilerin tabanlarında sempati görecek bir söylem de kullanıyor; Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, geçmiş hizmetleri yok saydığı anlayışından hareketle Menderes, Demirel ve Özal’ı, hatta Ecevit’i rahmetle anıp hizmetlerine özel atıf yapıyor, onlara teşekkür ediyor. MHP kurmayları, güçlü oldukları illerde oy potansiyelinin arttığı kanısında. “Çünkü” ile başlayıp, “AKP bugüne kadar hep ‘yaparız, ederiz’ sözünü sattı. Artık vatandaş, yaşadıkları karşısında bu söylemi hiç yutmuyor. İşte güçlü olduğumuz Güney’de ağaçlara yeni mahsul limon çiçeği oturdu; ama en az yüzde 20’lik eski ürün hâlâ dallarda duruyor” diye bitirdiler. YAVAŞ, BAHÇELİ’YE GİDİYOR AKP’nin, bu tablo nedeniyle gündemi, dış politika ve savcılık kararlarıyla doldurduğu savunulan MHP’de, iç sorun ve sıkıntılara da el atılmış durumda. Partiden kopmuş bazı isimlerin adaylık başvurusu yapması, merkez sağdan Bahattin Şeker, Sümer Oral, Ali Uzun gibi isimler ile bugüne kadar MHP’ye mesafeli durmuş pek çok akademisyenin partiye katılması çok önemseniyor. “BBP yönetimi iktidara yakın dursa da taban çoktan bize geldi” deniyor. Doğaldır ki MHP’de önemli bir isim haline gelen Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mansur Yavaş’ın durumu da gözden uzak tutulmuyor. Herkesin, “Takdir toplamış, şahsiyetli biri” dediği Yavaş, bazı yöneticilere göre acemilik etti, duygusal davrandı; ancak kendisi bu görüşe hiç katılmıyor. Dünkü görüşmemden edindiğim izlenime göre Yavaş, adının parti aleyhine kullanılmaya başlandığı inancında ve yeni yaklaşım içine girmiş durumda. Muhtemelen bu hafta Bahçeli ile görüşme yapacak olan Yavaş, “MHP’den ayrılacak biri değil, 13 Haziran hesapları içinde ise hiç değil”. Yavaş için, hâlâ ilk hedef Ankara Belediye Başkanlığı’nı kazanmak ve bunun da ancak MHP’nin bir seçim zaferi ile mümkün olabileceğini görüyor. O nedenle, Ankara’da hedefi ‘en az yüzde 15-20’ diye koyuyor, “Böyle biri, partisine zerre zarar vermez, en büyük katkıyı yapar” anlayışını sergiliyor.