Şükrü Küçükşahin
Şükrü Küçükşahin
Şükrü KüçükşahinYazarın Tüm Yazıları

Sağda birlik için toplumsal baskı şart

MERKEZ sağda birlik sorunuyla ilgili yazım geniş yankı buldu.

Arayanlar daha çok, siyasete yeni girmek isteyenler ile kenara çekilmiş; ama gelinen noktadan memnun kalmayıp DYP-ANAVATAN bütünleşmesini zorunlu gören eski siyasiler oldu.

Ancak bütünleşmenin hiç kolay olmadığının da herkes farkında.

Çünkü iki partinin gözüyle bakanlar, en azından şu aşamada, bütünleşme için zemini uygun hale getirmiyor; bu çabaların daha çok bazı kişilerin kendilerine yeni bir yer edinme arzusundan kaynaklandığını düşünüyorlar.

DYP’nin konuya bakışını önceki yazımda aktarmıştım.

ANAVATAN’ın bugün aktaracağım görüşleri de gösteriyor ki, bütünleşme iradesinin ortaya çıkmasının tek şartı, toplumun bu arzusunu ortaya koyması.

KUŞAK SORUNU VAR

Merkez sağdaki kuşaklar arası çatışma da süreci zorlaştırıyor.

Özellikle ANAVATAN cephesinden bakanlar, eski kuşakların, siyaseti 60’lı, 70’li kuşaklara bırakmakta istekli olmadıklarını düşünüyorlar.

Zamanında gereğini yapmayanların bugün, yeni şeyler yapıyor gibi ortaya çıkmasından kuşkulanan ANAVATAN’lılara göre eskiler, "kartlar yeniden dağılırsa belki bize de pay çıkar" inancında olduklarından bütünleşmeyi bu amaçları için kalkan niyetine kullanıyorlar.

ANAVATAN, kendilerini barajdan uzak gören DYP’ye de şu mesajı veriyor:

"Bizim baraj sorunumuz hiç yok. Parasızlığımıza rağmen buraya sıfırdan geldik. Yüzde 9.5’luk DYP ise geldiği noktadan ne kadar memnun?"

ANAVATAN cephesinden iddialı bir bakış daha söz konusu:

"Biz alternatifsizlik düşüncesine de katılmıyoruz. Erkan Mumcu, ANAVATAN’ın başına geldiğinde AKP anketlerde yüzde 60’lardaydı. Aradan bir yıl geçti, AKP yüzde 30’lara inmiş durumda. Bunun nedenini herkesin bir kez daha düşünmesi gerekir. Siz bir de bunun bir yıl sonrasını düşünün. Çünkü bugün bağ dokusu gevşeyen AKP’de çözülme yarın olacak."

ŞİKE DUYGUSU YARATACAK İŞTE YOKUM

Konuya pek girmek istemeyen Erkan Mumcu’dan, zar zor alabildiğim şu kısa değerlendirme de merkez sağdaki gerçeği gözler önüne seriyor:

- AKP, milleti yoksulluk, yolsuzluk ve yasaklardan kurtarmaya inandırdığı için iktidar oldu; ancak bugün AKP’nin samimiyetsizliği ortaya çıktı.

- Toplum hálá bu üç alanda samimi mücadele edecek kadroları arıyor. Biz buna talibiz ve büyük zorluklara rağmen bu mücadeleyi veriyoruz.

- Ben bugün sadece Türkiye’nin geleceğini düşünüyorum ve en zor koşullarda bile akılla emeğin, doğruluğun üstesinden gelemeyeceği şey yok.

- Biz bu yolu yürürken birileri mühendisliğe devam ediyor. Onlar yoluna biz yolumuza; çünkü bugünkü ihtiyaç derme çatma ittifak değil, sorunların üstesinden gelecek akıllı ve imanlı bir kadrodur.

- Biz de diğer parti temsilcileri de bu erdemli mücadeleyi veriyoruz. Onları saygıyla selamlıyorum ve iyi olan kazansın.

- Biz yarışalım, millet kazansın.

- Ben millette şike duygusu yaratacak bir işte yokum.

Mumcu’nun bu sözlerinin tek satır yoruma bile gereksinimi yok.

İki partideki bu tabloya bakınca, bütünleşmeyi düşünenlere, "toplumun arzusunu kanıtlayacak deliller ortaya koyun" demek dışında seçenek kalmıyor.
Yazarın Tüm Yazıları