Şükrü Küçükşahin
Şükrü Küçükşahin
Şükrü KüçükşahinYazarın Tüm Yazıları

KÖYDES oldu EVDES

ULAŞTIRMA Bakanı Binali Yıldırım’la Meclis kulisinde çay içip sohbet ettik.

Karşımızda her alanda faaliyeti olan kurumlardan sorumlu bir bakan bulunca sohbet, daldan dala geçti, "Nasıl adam oluruz" muhabbetine kadar uzadı.

İlk konulardan biri altyapıydı ve Yıldırım, Türkiye’deki plansızlıktan söz etti, "Dağın başına tek ev yapıp sonra da yol, su, elektrik isteyen bir ülkedeyiz. Önce üstyapı, sonra altyapı gelince hizmet götürmek dünyanın en zor ve pahalı işi oluyor, üstelik kaynak kıt" dedi.

Hemen ardından da şöyle ilginç bir benzetme yaptı:

"Köye hizmet için KÖYDES’i kurduk. Gelin görün ki KÖYDES oldu EVDES. En güzel örnek Karadeniz. İki tane ev yanan yana değil ki köyden söz edesin; ama kamu olarak o evlere hizmeti götürmek zorundasın."

BELEDİYE BAŞKANLIĞI KÜLFET


Yıldırım, Batı’nın planlama işini yüz yıl önce çözdüğünü anlatınca, kamu görevini üstlenenlerin sorumluluğu var mı, yok mu sorusu gündeme geldi.

Yanıtlar da seçimler nedeniyle belediye başkanları üzerinden verildi.

Benim örneğim, herkesin çirkinlik abidesi olarak gördüğü, belediyenin Söğütözü metro istasyonu üstüne dikip yarıda bıraktığı demir blok karkastı.

Şehrin ana arteri olan yola bitişik dikilen bu demir set yıllardır, "Bir belediye neyi yapmamalı"ya en iyi örneği diye duruyor orada.

Yıldırım, "Haklısın, orayla ilgili çok şikáyet geliyor" dedi.

Bir arkadaşımız da geniş bahçeli Meclis lojmanları yerine kamu eliyle dikilen gökdelenlerin birbirine yakınlığı ve bina yoğunluğunu örnek verdi.

"Ama belediye başkanlarını halk seçiyor" dese de bu örneklere hak veren Yıldırım, kendi bakışını ise Avrupa’dan örnekle anlattı:

"O ülkelerde belediye başkanlığına talip olanlar pek çıkmaz. Onlara görev neredeyse zorla verilir. Adamlar bu işleri külfet görüyor. Çünkü öyle kolay değil. Bir otobüs durağı yapacaksın; ama onun için o yere bir maket ve sandık koyacaksın. Üç ay bekleyeceksin ki vatandaş onay veriyor mu, vermiyor mu? Öyle; istedim, yaptım olmuyor."

ÖNCELİK VE VERİMLİLİK

Oysa Ankara Büyükşehir Belediyesi, vatandaşın yüz milyonlarca lirasıyla o çirkinliği, yol bir daha genişletilemeyecek şekilde oraya dikerken veya 500 metre ileriye bu kez hem de yolun ortasına, esnafın alın teri dükkánının karşına "Gökkuşağı" adlı çarşıyı kondururken vatandaşa sormayı hiç düşünmedi.

Vatandaş ise, "Ben de oraya gitmeyeceğim" deyince o çarşı öldü; kiralayan esnaf kaybetti, kent bir "örümcekli binalar" eseri kazandı!

Yıldırım, "insan ve insan kalitesi" sorununa da dikkat çekince, "Peki, siz bakan olarak neyi değiştirdiniz?" sorusuyla karşılaştı.

Kamunun, az olan kaynaklarını en verimli şekilde, en öncelikli alanlarda kullanması gereğine işaret eden Yıldırım’ın yanıtı şu oldu:

"Karayollarında önceliği ana bağlantılara verdim. Türkiye’nin her yönüne ulaşımı sağlayacak yollar bitirilmeden yeni yol yok. Eskiden beri devam eden işler hariç, bu ilkeyi değiştirmedim. O nedenle 2008’de 6.5 milyar TL’nin 4.5 milyarını bu yollarda kullandırdık."

Yıldırım’ın, "Yeni öncelik sıcak asfalt" müjdesini de es geçmeyeyim.
Yazarın Tüm Yazıları