Şükrü Küçükşahin
Şükrü Küçükşahin
Şükrü KüçükşahinYazarın Tüm Yazıları

Köşk’ün iktidar ve muhalefetle ilişkisi

SİYASET konuşulan hemen her yerde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Başbakan Tayyip Erdoğan ilişkisi üzerine epey teori üretildiğine tanık oluruz.

Kimine göre ortada bir “İyi polis-kötü polis” tablosu var, kimine göre ikili arasında ciddi, ama sessiz bir rekabet var.
Gül-Erdoğan dostluğunun 40 yıla dayandığı, o 40 yılda defalarca testten geçtiği için artık hiç zedelenmeyeceğine inanmış bir gazeteci olmama karşın son dönemde duyduklarım, öğrendiklerim beni de şaşırtacak düzeyde.
Zirvedeki iki ismin ilişkisindeki en küçük değişiklik muhalefetin konumunu da değiştirir; o nedenle, eğer özellikle yanıltılmıyorsak Köşk ile CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu arasında yeni bir süreç başlıyor izlenimi ediniyoruz.
Bağlantı veya temas diyebileceğimiz düzeyde, iki tarafın da güvenebileceği bazı isimler üzerinden iletişim kanalları açılmış dahi.
Tüm bunları biraz açmaya çalışalım.       
KÖŞK’TEN  YAKINMALAR
Malum ya; Hürriyet Daily News’ın 50. yıl resepsiyonunda Gül’ün Kılıçdaroğlu’na gösterdiği yakınlık, ikili arasındaki ilişki sürpriz bulunmuştu.
Benimkisi ise sürprizden öte şaşkınlıktı ve ‘Ne oluyor’ diye merak ettim.
Merakımdan tamamen bağımsız, bir kaynaktan Köşk ile iktidar (Erdoğan-hükümet-AKP olarak okuyun) arasında, kanun hükmünde kararnamelerden AB sürecindeki gelişmelere; yargılama ve tutuklamaların uzun sürmesinden, medya üzerindeki baskılara; düşünce açıklamadan polis devletine gidiş şüphesine kadar birçok konuda ciddi bakış farklılığı olduğunu duydum.
Gül’ün bugüne kadar, hükümete hiçbir konuda en ufak zorluk çıkarmadığını, uyumlu atamalar yaptığını belirtip, “İnanmıyorum” tepkisini verdim. Bunun üzerine, sanki birinci ağızdan dinler gibi daha ilginç detaylar aldım.
Birkaç gün sonra Van’da deprem oldu ve Erdoğan, aynı gece bölgeye uçtu.
Gül ise yazılı bir açıklama yapıp, “Kurtarma çalışmaları aksamasın diye sonra gideceğim” dedi. Buradaki ince dokundurma o günün sıcaklığı içinde kayboldu gitti. O açıklama ardından kulislere daha çok kulak kabartma gereği duydum.
Köşk’te bazı soğukluklar yaşandığı, rahatsızlık duyulan karar ve uygulamalar olduğu, Erdoğan’a kimsenin söz geçirememesinden yakınıldığı, yalnız kalınmaktan söz edildiği ve de iki ismin yakın çevresinin hâlâ birbirlerinden pek hazzetmedikleri yönündeki bilgelere yeni teyitler geldi. 
KARŞILIKLI  BEKLENTİLER
Duruma bir de CHP yönetiminden baktığımda daha fazla şaşırdım.
CHP’de, Köşk’te ne tür düşünce fırtınaları yaşandığı konusunda, doğru ve emin kanallardan gelen epey bilgi bulunduğunu anladım.
CHP’den, Köşk’ten verilen mesajlara daha duyarlı ve hassas davranması, davetlere katılım sağlanması, Köşk’e yönelik eleştirilerin dozuna özen gösterilmesi, hatta zaman zaman destek verilmesi gibi beklentiler söz konusu.
CHP’de ise, eğer Köşk kaynaklı hükümete yönelik bazı uyarılar varsa bunların kamuoyuna daha net mesajlarla açıklanması, görev süresi ile ilgili belirsizliğin ortadan kaldırılması gibi beklentiler oluşmuş durumda.
CHP’ye göre, “Görev sürem 2012’de bitiyor” demesi halinde Gül kendisini güçlü konuma getirecek ve gidilecek seçimde de bir risk oluşmayacak; sürenin 2014’e bırakılması halinde ise Gül’ün şansı azalacak.
Muhalefet liderleri ile görüşme çerçevesinde Gül, yakın zamanda Kılıçdaroğlu ile buluşacak, o görüşmede iletişimde yeni bir aşamaya geçilir mi bilemiyorum; ancak yumuşama yönünde ilerleme sağlanması çok olası.
Yazarın Tüm Yazıları