AKP'yi seçimlere hasarsız götürmek isteyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın dış baskılar nedeniyle Maliye Bakanı Kemal Unakıtan konusunda karar alamadığını; ama iç baskılara dayanmasının süresi olduğunu yazmıştım.
Son iki günde AKP grubundan edindiğim izlenim bu kanımı daha güçlendirdi.
Grupta, CHP'nin gensorusunun Unakıtan'ın ömrünü uzattığını savunanlar çok; ama kerhen ret oyu verilmesinin yarattığı rahatsızlık oldukça yaygın.
Erdoğan da gensorunun ardından bu gerçeği fark etmiş durumda.
Detaya girmeyeceğim; ama Erdoğan, hem Unakıtan, hem de yolsuzluk iddialarına karşı daha duyarlı davranacağının işaretlerini vermeye başladı.
Çünkü, gensoru ardından her iki konuda da kendisine yeni bilgiler ulaştı.
Ayrıca kendisine bilgi akması için kanallar açtığının işaretini verdi.
Bu nedenle AKP milletvekilleri iddiaları delillendirmeye başladı.
PARANTEZDEKİ UNAKITAN'I SORDU
Erdoğan'ın, kötü koku gelen teşkilatlara karşı yeni önlemler alacağını belirtmekle yetinip, Unakıtan konusunda bazı bilgiler ve iddialar aktaralım.
Erdoğan'ın, Bakanlar Kurulu kararıyla 'Unakıtan likit yumurtasına' bir parantez açılarak yüzde 10 KDV indirimi yapılması üzerine Bakan Unakıtan'a, "Bu nereden çıktı, bana bunu niye söylemedin?" diye çıkıştığı güçlü bir şekilde ifade ediliyor.
Aynen gerçek olan şu olayı ise bazı bakanlar da biliyor:
Antalya'daki bir otelin sahibinin telefonu çalıyor.
Arayan otel yöneticisidir ve patronuna, "Unakıtan likit yumurtası pazarlıyorlar; şu kadar alır mısınız, diyorlar" bilgisini aktarır.
Patron telefonu kapatır ve yanındakilere durumu aktarır, sonra geri döner:
"Alın kardeşim, hem de daha fazlasını. Çünkü adamın babası Maliye Bakanı, yarın başımıza ne gelir belli mi olur?"
Bu pazarlama şeklinden bırakın baba Unakıtan'ın, oğul Unakıtan'ın bile haberi olmayabilir; ama bu yolun kendiliğinden açılmadığı kanısı yaygın.
AKP milletvekillerinin bu haberlerden çok rahatsız olduğunu biliyorum.
Bu nedenle bazı milletvekillerinin parti içi gensoru mekanizmasının işletilmesini istediğini yazmıştım; ama bu yola başvurulması zor görünüyor.
Buna karşın, 10-11 Mart günleri Kızılcahamam'da yapılacak toplantıda, konunun gündeme gelmesi engellenecek gibi değil.
Orada kızılca kıyamet kopabilir.
KAÇ VAKTE KADAR OLUR BİLEMEM
Başa dönecek olursam; yolsuzluklar, nüfuz suiistimalleri AKP'yi kırıp dökmeden götürmenin baş şartlarından biri haline gelmekte olduğundan Erdoğan da gruptaki rahatsızlıktan rahatsız olmaya başladı.
Çünkü Erdoğan, AKP'de, "Bizimkiler bu işlere karışmaz" diyenlerin bile görüşlerinin değişmekte olduğunu; daha çok sayıdaki milletvekilinin, "Hani biz diğerleri gibi olmayacaktık" dediğini görüyor.
Başbakan, gensoru ardından kendisine ulaşan bazı yeni bilgileri ve iddiaları da değerlendirmesine aldığına göre, bir operasyon yapacak gibi.
Bu operasyonun kaç vakte kadar olacağını söylemek ne kadar zorsa da iş uzadıkça AKP'deki sıkıntının büyüyeceği kesin.
O nedenle ben bilgilerime dayanarak şunu söyleyebiliyorum:
Bakan Unakıtan'ın koltuğunu koruma şansı artık çok, ama çok daha zor.
Hele bir de Erdoğan'ın yönelteceği yeni sorulara cevap veremezse...