KAMU İhale Kurumu (KİK), uzmanların aylarca süren çalışmalarının sonucunda Hatay’daki Ali Dibo ihaleleriyle ilgili kararını verdi.
Titiz bir çalışmanın eseri olan bu kararlar, iyi değerlendirilirse Türk siyaseti için önemli kazanımlar getirebilir.
Ancak, kararlardan asıl önemli sonuç çıkarması gereken parti AKP’dir.
Yolsuzluklarla mücadeleyi ana vaadi yapmış AKP’nin, Ali Dibo iddialarını başından beri es geçmesine KİK "game over" (oyun bitti) yanıtı verdi.
Şimdi, bu iddiaları "10-15 milyarlık işler" diyerek küçümser izlenim yaratan Başbakan Tayyip Erdoğan’ın ne yapacağını izlememiz gerekecek.
NEREDEYSE TAMAMI MEVZUATA AYKIRI
KİK, konuyu gündeme getirmem üzerine, Hatay’da isimlerini yazdığım 17 AKP’li yerel yöneticinin kamudan aldığı ve KİK kapsamına giren 140’ı mal alımı, 35’i hizmet alımı, 15’i yapım işi olan 190 ihaleyle ilgili uzmanların görüşünü içeren dosyalar üzerinde tek tek inceleme yaptı.
Aynı AKP’lilere ait firmalarca kazanılmış doğrudan alım yoluyla yapılan yüzlerce küçük ihale ise bu inceleme dışında tutuldu.
Kurulun, geçen hafta boyunca süren, bu hafta başı tamamlanan çalışmasının bu çok çarpıcı sonuçları önümüzdeki günlerde açıklanacak.
Kararlara göre, incelenen 190 dosyanın neredeyse tamamında mevzuata ve rekabet kurallarına aykırılık tespit edildi.
Kurul, AKP’lilerce kazanılan bu ihalelerin tümünün iptalini de tartıştı; ancak bir Danıştay kararı belirsizlik yarattığı için bundan vazgeçildi.
Şimdi KİK, ilgili bakanlıklarla genel müdürlüklere birer yazı yazarak söz konusu ihalelerin müfettişlerce incelenmesini isteyecek.
Uzmanlar savcılığa suç duyurusu yapılmasını da önerdi; ancak kurul, "Müfettiş incelemeleri aynı sonucu yaratır" gerekçesiyle bunu kabul etmedi.
İhaleyi açan kurumların müfettişleri ne diyecek göreceğiz; ama 17 AKP’linin kazandığı ihaleler bile bir kayırma tablosunu ortaya koymaya yetiyor.
KAYIRMACILARI AYIKLAMA
Ali Dibo iddialarını, AKP Hatay Milletvekili ve Grup Başkanvekili Sadullah Ergin’in, Antakya Devlet Hastanesi Müdürü Yaşar Artar’ın hazırladığı ihale listesinde, işlerin karşısına AKP’li arkadaşlarının adlarını el yazısıyla yazdığını gösteren belgenin ortaya çıkması üzerine gündeme getirdik.
O günden beri de (şubat) başta Başbakan Erdoğan olmak üzere AKP yöneticileri, olaya "Yıpratma amaçlı haberler" gözüyle baktı.
Son olarak İskenderun’da, parasal değerde küçük, sayıca kabarık bazı ihalelerin, yerel AKP’li yöneticilerin organizasyonuyla kendi şirketine verildiğini söyleyen ve "Ben küçük Ali Dibo’yum" diye tanımlayan Harun Özkan’ın iddialarına da aynı yaklaşım sergilendi.