Paylaş
Hükümet, tasarıyla hem AB’nin hem de muhalefetin kuşkularını giderme iddiasında ve “Göreceksiniz makulün de ötesine geçen yasa olacak” deniyor.
Bu cümle o kadar iddialı ki bir yetkili, “Bakanlar dahi şaşıracak” dedi.
Objektif ölçülerin kural haline getirileceği belirtilen tasarıda gözler, en çok, Adalet Bakanı’nın HSYK Başkanı sıfatıyla aldığı kişisel kararlarının yargıya taşınması konusundaki kuşkuları giderip gidermeyeceğine çevrili. Malum, muhalefet çevreleri, “Bir hâkim ya da savcıyı şikâyet edecek vatandaşın Danıştay’a gitme hakkı elinden alınıyor” demişti.
GEREKÇEYE YAZILACAK
Söyleyelim; tasarıda, “Şu hâkim/savcıdan şikâyetçiyim” dilekçesini işleme koymayan HSYK Başkanı’nın bu tasarrufunu vatandaş idari yargıya götürme hakkına vurgu yapılacak da bunun şekli kesin değil.
Şöyle ki; yasalara, “Yargı denetimine tabidir” ibaresini koymak yasa yazma tekniğine aykırı görülüyor, sadece aksi durum varsa yasaya konuyor.
Burada da idari yargıya gitme hakkı açık olduğundan yasaya yazmak yerine, sırf kuşku dağıtma amacıyla madde gerekçesine koyma görüşü ağır basıyor.
Yine de tasarıda bu konuda açık bir hüküm olursa sürpriz görülmesin.
Sonuçta, “HSYK Başkanı’nın bireysel tasarruflarının idari yargıya, dolayısı ile Danıştay denetimine tabi olduğu” tasarıda yer bulacak.
Tasarıda merak edilen diğer önemli konu, HSYK üyelerinin dairelere nasıl dağıtılacağı, denge sağlanıp sağlanmayacağı.
Örneğin; Danıştay veya Yargıtay’dan seçilecek üyeler aynı dairede görevlendirilerek etkisiz hale getirilecek yönünde iddialar söz konusu. Hayır, böyle olmayacak, o üyeler de diğerleri gibi daireler arasında eşit dağıtılacak ve buna da bakan/başkan değil, kurulun kendisi karar verecek.
BİNASI DA HAZIR
“Tek bir eleştiri dahi kalmayacak” anlayışı ile yazıldığı savunulan tasarıda, gündem belirleme yetkisi de dairelerin kendi iradelerine bırakılıyor.
İdari ve mali özerkliği olan kamu tüzelkişiliğindeki yeni HSYK’nın bütçesi genel bütçenin içinde yer alacak ve Adalet Bakanlığı’nca önerilecek.
HSYK’nın yeni binasının dahi konuşulduğunu, o binanın da muhtemelen Bakanlığın Konya Yolu üzerindeki ek binasının olacağını belirterek, en büyük tartışmanın yaşanacağı kesin görülen bir başka sorunlu konuya geçelim.
HSYK’nın 22 üyesinin 10’u ‘kürsüden gelen’ hâkim ve savcılardan seçilecek.
İktidar da referandum sürecinde hep ‘kürsüden gelen’ tanımını kullandı.
Tartışma ise Bakanlık’ta görev yapan hâkim ve savcıların ‘kürsüden’ sayılıp sayılmaması, onların bakan etkisine açık olup olmaması üzerinde yapılıyor. Tasarı bu konuya girmiyor, doğal olarak ‘kürsü’ yerine Anayasa’nın 140. maddesindeki hâkim savcı tanımını esas alıyor.
Yani bakanlık bürokrat/hâkimleri de HSYK’ya aday olabilecek.
Bakanlığın görüşü net, “Hele listeler bir çıksın görelim, YARSAV’ın listesinde Bakanlık kökenli kaç hâkim veya savcı olacak? Bakanlık’ta 500 hâkim ve savcı görev yapıyor. Hangi birinin adaylığı, hangi sıfatla engellenebilir. Sonuçta seçimi yapacak olan 12 bin yargı mensubu” deniliyor.
Paylaş