GEÇEN yıl olduğu gibi İstanbul Park’ta yapılan dünkü Formula 1’i de izledim.
Böylesine başarılı bir organizasyonu izlemeye gelmiş bulunsam da siyaseti izleyen bir gazeteci olduğumdan sohbetler dönüp dolaşıp Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in Lübnan’a asker göndermeye karşı duruşu ve siyasetteki yeni arayışlara geldi.
Bu sorulara yanıtı verecek birçok kaynak da Formula 1’in izleyicileri arasındaydı.
O nedenle yarış, benim için yeni değerlendirme ve bilgileri öğrenme fırsatı yarattı.
Bu çerçevede, öncelikle son MGK’da, Lübnan’a asker gönderme konusunda nelerin yaşandığını biraz daha aralamak gerekiyor.
SEZER SÖYLEDİ AMA
İlk olarak, MGK’da, Lübnan konusunda bir karar alınmadığı için Sezer’in MGK kararına rağmen açıklama yaptığı söylenemez.
O MGK’da üzerinde mutabakat sağlanmış herhangi bir görüş, tavsiye de yok.
Ancak, o gün Sezer, Kara Kuvvetleri Komutanlığı görev değişimi töreninde söylediği sözlerine benzer ifadelerle bir karşı duruş gösterdi.
Peki, Başbakan Tayyip Erdoğan veya bakanlar bir karşı görüş bildirdi mi?
"Şu, şu gerekçelerle bunda yarar var" türünden cümleler kurulmadı; "Değerlendirmeler sürüyor" diye özetlenebilecek ifadelerle yetinildi.
Asker üyelerin tavrı ise daha çok, "Biz verilen emri yapmaya hazırız" tarzındaydı.
Şunu da belirtmeliyim ki 1 Mart tezkeresinden üç gün önce yapılan MGK’da tezkere, gündemin tek maddesiydi.
O nedenle son MGK bu yönüyle 1 Mart öncesindekine benzemiyor.
Benzerlik, ikisinde de hükümetin elini güçlendirecek bir görüşün çıkmamasıdır.
MGK BİLDİRİLERİNDE OLMAYACAK
Benim gördüğüm, bundan sonraki MGK’larda da böyle bir görüş birliği olmayacak.
Daha ötesine giderek, Sezer, o makamda oturdukça MGK’dan, "Lübnan’a asker gönderilsin" anlayışına destek veren bir bildiri yayınlanmayacak.
Tahminim buna fırsat da olmayacak; çünkü bir sonraki MGK ekim sonunda.
O nedenle bu karar eylül sonunda alınacaksa, zaten arada yeni bir MGK olmayacak ve asker, "Emir verilirse gideriz"; Cumhurbaşkanı, "Ben buna karşıyım" dedikçe hükümetin işi çok güçleşecek.
Verilen bilgiler, Sezer’in bu konuda çok kararlı olduğunu da ortaya koyuyor.
Çünkü Sezer, MGK’daki o yumuşak karşı çıkışına rağmen, hükümet asker göndermekten yana tavır alır görününce görüşlerini daha sert ifadelerle kamuoyu önünde açıklamayı yeğledi.
Sezer, bununla kamuoyunda hükümeti baskı altına almaya çalışıyor.
Yoksa, söz konusu kararın hükümetin ve TBMM’nin işi olduğunu, onayının da gerekmediğini Sezer, eminim TBMM Başkanı Bülent Arınç’tan daha iyi biliyordur.