BÜTÇE görüşmelerinde Baykal’ın "Başörtüsü saçı örter, eşin ayıbını değil" demesi üzerine çıkan tartışmayı, 28 Aralık’taki yazımda konu edinmiştim.
Baykal’ın bu sözlerin eşe değil, siyasetçiye yönelik olduğunu açıklamasına rağmen Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, kendisini provokatiflikle suçlayıp, "Grubunuza gelen başörtülü vatandaşları x-ray cihazından geçirerek mi alıyorsunuz.Hangisinin ayıbı var, hangisinin yok" demesine dikkat çekmiştim.
Yazımı, "Demek ki Başbakan, Baykal’ın provokatifliğinden memnundu" diye sürdürüp, "Papaz bu pilavı yemekten bıkmadı mı ki?" sorusuyla bitirmiştim.
Görünen o ki Başbakan, papazın hálá bu pilavı yediği kanısında.
Nasıl mı; gelin bir bakalım.
UYARI DEĞİL TEŞVİK
Devlet Bakanı Nimet Çubukçu’nun Olcay Baykal konusunda açtığı tartışmada beklenti, Başbakan’ın da Emine Erdoğan’a "Türbanı çıkar" mektubu gönderen CHP İzmir Milletvekili Canan Arıtman’ı uyaran Baykal gibi davranmasıydı.
Ancak görüntü, bırakın uyarıyı, Çubukçu’nun teşvik edildiği yönünde.
Görüntünün nereden kaynaklandığına gelince.
Çubukçu, Baykal’ın kendisine yönelik sözleri için öğlen saatlerine kadar hiçbir açıklama yapmak istemedi.
Aynı süreçte biz AKP yönetiminin konuya bakışını araştırdık.
Yönetimdeki önemli isimler Çubukçu ile hemfikir değillerdi ve Başbakan’ın da kendisini uyaracağı yönünde tahminlerde bulunuyorlardı.
Öğleden sonra da Başbakanlık kaynaklarından Çubukçu’nun Ertuğrul Özkök ile konuşup açıklama yapacağı haberine ulaştık.
Böyle de oldu; ama beklentinin aksine Çubukçu, Olcay Baykal’la ilgili açıklamasının arkasında durdu, eleştirilerini daha ileri götürdü.
Çubukçu’nun yeni sözleri için Başbakan’dan onay almadığı düşünülebilir mi?
Bu durumda eş üzerinden siyaset yapmayı daha çok kimin istediğine, kimin sevdiğine, bu nedenle sürdürmekte yarar gördüğüne de siz karar verin.
LİDER EŞLERİNİN KUTSALLIĞI
Kendisi de eşiyle siyaset sahnelerinde pek görünmeyen Çubukçu’nun Özkök’e yaptığı açıklamada tartışmayı yanlış bir zemine çektiği görülüyor.
Çubukçu, "Emine Hanım’ın elbisesi, ayakkabısı, fiyongu bu kadar mesele olurken, Olcay Hanım niye bu kadar kutsal?" sorusunu yöneltiyor.
Olcay Baykal’ın özeli bir kenara; lider, hele başbakan eşleri her zaman ve dünyanın her yerinde ilgi çekmektedir.
Rahşan Ecevit, Nazmiye Demirel, Semra Özal, Berna Yılmaz kamuya açık her etkinliklerinde, davranış ve kılık kıyafetleriyle hep gündemde oldular.
Olcay Baykal da mal varlığı tartışmasında, eşiyle denizde yüzdüğünde, Çankaya Köşkü’ne çıktığında, sinemaya gittiğinde ’kutsal’da değildi.
Yarın, başbakan eşi olursa, kamu önüne çıktığında da aynı şeyler olacak.
Fiyonklu elbise giydiğinde, tanınmış marka ayakkabı kullandığında, pahalı hediye kabul ettiğinde, denize girdiğinde mutlaka gündeme gelecek.
Bu arada; görevinin aksine Çubukçu’nun, kadını korumak, savunmak yerine, giderek AKP’li erkeklerin yanlışlarına gerekçe arayan "kadın siyasetçi" izlenimi yaratmaya başladığını, belki uyarı olur diye, söylemeli.