Şükrü Küçükşahin
Şükrü Küçükşahin
Şükrü KüçükşahinYazarın Tüm Yazıları

Erdoğan: Türküm, ama Türkçü değil

TÜRKİYE’nin bir numaralı sorunu olmaya devam eden terörle mücadelede en ciddi sorun kurumlar arası koordinasyonun yeterince sağlanamaması.

Eski Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’un 19 Temmuz’daki basın toplantısında ‘Yeni bir koordinasyon birimi kurulsun’ önerisine sıcak bakmayan hükümet, Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül’ün başkanlığında Terörle Mücadele Üst Kurulu’nu yeniden harekete geçirme kararı aldı.

Son olaylar gösterdi ki bu kurul harekete geçse de Türkiye gibi bir ülkede, Başbakan konuya doğrudan ilgi göstermedikçe etkinlik sağlanamıyor.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ise soruna derinlemesine nüfuz etmektense daha çok sloganlar yoluyla mesaj vermeye çalışıyor.

Erdoğan’ın sorunun kaynağı ve tedbirler konusunda devletin ilgili birimleriyle yoğun mesai içinde olduğunu; sorunla ilgili çıkışlarında ilgili kişilere danıştığını söylemek de olası değil.

BAKANLAR KURULU’NDA TARTIŞMA

Erdoğan,
terörle ilgili en önemli çıkışı, 10 Ağustos’ta aydınları kabulünde, ‘Kürt sorunu’ ve ‘Birinci sınıf vatandaşlık’ tespitleriyle yaptı.

Önce bu söylemin perde arkasında kalan bir yansımasını aralayalım.

İlk bakanlar kurulu toplantısında bu sözleri, Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu ve Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen tarafından gündem dışı masaya getiriliyor.

Kabinenin milliyetçi duyguları daha yüksek bu üç isminden ilk söz alan Çiçek, hükümet sözcüsü olması nedeniyle de, ‘Bu kadar önemli bir açıklama yapılmadan önce bilgi sahibi olmamaktan dolayı üzüntü’ beyan ediyor.

Konunun öncelikle Bakanlar Kurulu’nda konuşulması gerektiğine işaret eden Çiçek, ‘Bunları dışarıda duyduk. Ne diyeceğimizi şaşırdık’ diyor.

Tüzmen ve Başesgioğlu da bu ifadelere katılmayan geniş bir kesim olduğunu, bunun milliyetçi hisler üzerinde olumsuz etki yapacağını belirtiyorlar.

Erdoğan, arkadaşlarını dinledikten sonra anlamlı bir yanıt veriyor:

‘Ben Türküm, ama Türkçü değilim.’

DURUM VAHİM, AMA UMUTSUZ DEĞİL

Erdoğan,
böylece ırkçı bir yaklaşım içinde olmadığını ortaya koyuyor.

Bu haklı bir açı olabilir; ama kendisinden ‘Birinci sınıf vatandaşlık’ için gereken adımları sıralaması, gereğini yaptırması da beklenirdi.

Bu yüzden Başbakan, önüne geldikçe ilgilenen, tepkide geciken bir izlenim bırakıyor.

Erdoğan, Şemdinli konusunda sonuna kadar gitme sözü verdi.

Hükümet, muhalefet, ordu, medya, sivil toplum da aynı görüşte uzlaştı.

Buna rağmen, olayları protesto edenlerin haklı tepkilerinde sınırı aştığı, terör örgütü adına meydan okumaya kalkıştığı gerçeği da ortada.

Bu duruma, yurtdışında olsa da ilk tepkiyi vermesi beklenen Başbakan’da yine gecikme yaşanıyor.

Ancak Erdoğan’ın, dün güvenlik zirvesini toplaması terör konusuna ilgisinin arttığı yönünde işaret veriyor.

Erdoğan’ın bu tutumu bize, KKTC resepsiyonunda, son olaylarla ilgili ‘Durum nasıl?’ sorusu üzerine, ‘Churchill, ‘Durum vahim, ama umutsuz değil’ demişti. Kurumların, kuruluşların ümidini yitirmemesi gerekir. Ümit biterse her şey biter’ diyen Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın kulaklarını çınlatma hakkı verdi.
Yazarın Tüm Yazıları