Şükrü Küçükşahin
Şükrü Küçükşahin
Şükrü KüçükşahinYazarın Tüm Yazıları

Eminönü’nde kendini Diyarbakır’da gibi hissetti

HEMEN merakları gidererek yazıya başlayayım.

Eminönü’nde gezerken kendini Diyarbakır sokaklarında dolaşır gibi hisseden kişi, Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odaları Başkanı Kudbettin Arzu.

Arzu, bu sözleri, önceki gün yapılan TOBB Şûrası’nın basına kapalı bölümde bine yakın üye, Başbakan Tayyip Erdoğan ve yedi bakanın önünde söyledi.

Basına kapalı bölümünü başından sonuna izleme şansı yakaladığım şûrada, bölgeler adına ilk konuşmayı yapan Arzu’nun amacı ’olumsuz göçe’ dikkat çekmekti. Bunu anlatmak için de şu çarpıcı ifadeyi kullandı:

"Geçtiğimiz günlerde Eminönü’nde dolaştım. Aynen Diyarbakır gibiydi; çünkü seyyar satıcı, dilenci, otoparkçı, kapkaççı hepsi Diyarbakırlı."

ALKIŞI DA ALDI AMA

Bölgenin özelliği nedeniyle doğal olarak diğer 9 temsilciden oldukça farklı konuşan Arzu, başlangıçtaki, "Bölge halkı birlik, beraberlikten yana. Bin yıldır beraber yaşadık, böyle devam edecek" sözüyle büyük alkış aldı.

Bölgede yüz binlerce çocuğun sokakta gezdiğini anlatan Arzu, yedi yıl sonra bunlara 1.8 milyon yeni ilave olacağını söyledi.

Ardından da Eminönü örneğini vererek, "Bu göç önlenmeli; çünkü sorun sadece bölgenin değil Türkiye’nin sorunu" dedi.

Bu noktada bölgeye sağlanan teşviklerin diğer bölgelerce sorun yapılmamasını isteyen Arzu, sözlerini, "Çünkü geriden büyük bir sel geliyor. Bu bir doğal afet; o nedenle bize, ’yok’, demeyin" diye sürdürdü.

Daha sonra köylerin yol/su sorunlarına değinen Arzu’nun, iş dünyasını düşündürdüğü izlenimi aldım; ama Başbakan’ı biraz farklı havada gördüm.

Erdoğan, nedense Arzu’ya eleştiri tonlu bir yanıt vermeyi yeğledi.

Birkaç kez, sitem-samimiyet karışımı "Kudbettin kardeşim" diye seslendiği Arzu’ya, "Merkezde kalma, bir de köyleri dolaş. Kaç köyün yolu, suyu vardı; şimdi durum ne?", "Tarihinde görmediği desteği verdik", "Orası ne vergi ödüyor, Batı ne?", "Orada hiç bu kadar fabrika kuruldu mu, hem de teröre rağmen" yanıtları verdi.

Tabii, Başbakan ’olumsuz göçün’ kendi endişeleri olduğunu da söyledi.

Bölgede eğitime büyük yatırım yapıldığını anlatan Erdoğan, "Yavaş yavaş yol alıyoruz. Farklı teşvikler de yapabiliriz, öneri varsa getirin" dedi.

KAVGASIZ AMA İĞNELİ

Toplantı iş dünyası ile Başbakan’ın ilişkisi açısından da ilginçti.

Başbakan üç saat boyunca 12 konuşmacıyı dikkatle dinledi, notlar tuttu.

Ciddi övgüler de alan Erdoğan, yanıtlarını oldukça yumuşak tonda verdi.

O nedenle tecrübeli bir işadamı, "İlk kez kavga etmedi" derken mutluydu.

Yine de Erdoğan, zaman zaman iğnelemekten uzak durmadı.

Örneğin; "Vergileri ikili rakamdan tekli rakama indirin" diyenlere, "Siz de kayıtlı çalışanı altılı rakamdan yediliye çıkarın", "Hep ’ver ağacı’nın altında durmayın, biraz da ’al ağacı’na destek verin" derken keyifliydi.

Ama, kıdem tazminatlarının yüksekliğine hak vermesine rağmen, "Milyonlarca işçiyi karşıma alma riskine girmem" derken sıkıntılıydı.

Sonuçta da sıfır faizli sulama kredisi, işsizlik fonundan istihdam vergilerine destek, serbest bölgeler konusunda iş dünyasını sevindirmeyi başardı.
Yazarın Tüm Yazıları