Şükrü Küçükşahin
Şükrü Küçükşahin
Şükrü KüçükşahinYazarın Tüm Yazıları

Dinçer’in de veto kriterleri var

BÜROKRASİNİN yönetim kademelerine yapılan atamalar, AKP hükümeti ile Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer arasında sık sık tartışma yaratıyor.

Sezer’in vetolarını, maksatlı gören hükümet üyeleri eleştirilerini, "Bir hükümet kendi kadrolarıyla çalışabilmeli" anlayışına dayandırıyor.

Ama gelin görün ki bürokrat kökenli CHP Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu’nun Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin’e sorduğu sorulara aldığı yanıt, hem bir çelişkiyi hem de Sezer’e yapılan bir haksızlığı gün yüzüne çıkarıyor.

SEZER KADAR VETO

Önce, Başbakan olduktan iki ay sonra, önceki hükümeti, "57’nci Hükümet işbaşında kaldığı 2.5 yıl içinde 1698 üst düzey atama yapmıştır. Eşi benzeri görülmemiş kadrolaşma işte budur" diye suçlayan Tayyip Erdoğan döneminde, bürokratik kadrolara 6 bin 650 atama yapıldığını anımsatalım.

Bu kararnamelerden 3 bin 156’sı Sezer’in onayına gönderildi.

Cumhurbaşkanlığı’nın kayıtlarına göre, Erdoğan döneminde Sezer, bu kararnamelerden 391’ini imzalamayarak hükümete geri gönderdi.

Peki, Başbakanlık’tan veto edilen kararname sayısını merak eden Kılıçdaroğlu’a Şahin’in verdiği yanıt ne?

Sezer’den sadece ve sadece 10 eksik, 381 kararname.

Ankara’da Başbakanlık’ta, atamalara ilişkin denetimi Erdoğan adına Müsteşarı Ömer Dinçer’in kendisine bağlı bir ekiple yaptığını bilmeyen yok.

Yani, hükümet açısından bakıldığında Dinçer de Sezer kadar vetocu.

O zaman da Sezer’i eleştiren hükümet üyelerine, Dinçer’in veto kriterleri nedir sorusunu sormak gerekmez mi?

Veya kendi hükümetinizin bürokratı, kendi bakanınızın birlikte çalışmak istediğine onay vermezken, Sezer’i eleştirmek niye demek de mümkün.

KILIÇDAROĞLU’NDAN SUÇLAMA

Şahin
’in yanıtından Dinçer’in atamasını veto etmediği tek kabine üyesinin Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül olduğu anlaşılıyor.

Yanıta göre, Başbakanlık 2003’te 117, 2004’te 133, 2005’te 122, 2006’da da 5 kararnameyi bakanlıklara iade etti.
Bu noktada önerge sahibi bürokrat kökenli Kılıçdaroğlu’nun tabloyu analiz ederken söyledikleri hiç de yabana atılacak cinsten değil.

"Başbakanlık’ta eleyici bir grup var" diyen Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:

"Benim bildiğim isimler var. Bunların kararnameleri gidip geri dönüyor. Özellikle de bazı bakanların kararnameleri... Kabul edilmeyen isimlerin yerine, dışarıdan tarikat bağlantılı insanlar da atanmak isteniyor."

Bir bakanın gönderdiği kararname ile ilgili olarak başka merkezlerin devreye girdiğini de ileri süren Kılıçdaroğlu, "Başbakanlık daha çok tarikat bağlantılı bürokratlardan referans alıyor" iddiasını da dile getirdi.

Kılıçdaroğlu’nun bir iddiası daha var:

"Bakan, birini bir göreve atamak istiyor. Ama Başbakanlık’tan Çankaya’ya gönderilen kararnamede bu isim daha pasif bir görev için öneriliyor. Bunu daha çok, bakanın ısrarcı olduğu durumlarda yapıyorlar."

Böyle bir durumda, hükümetin kendi bürokratı kendi bakanının atamasını veto ederken, Sezer’e bu hak niye fazla görülüyor ki?
Yazarın Tüm Yazıları