BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan’ın, belediye başkanlığı döneminden beri en yakın bürokratlarından biri olan DSİ Genel Müdürü Veysel Eroğlu’nun bürokratik geleneğe uymadığına inandığım bazı uygulamalarını birkaç kez bu köşeden dile getirdim.
O nedenle DPT Müsteşarlığı’nın Deriner Barajı ile ilgili iki yazısını görünce hiç şaşırmadım; ancak Müsteşar Ahmet Tıktık ile Müsteşar Yardımcısı Halil İbrahim Akça’nın yazıları bende yine de, "Eroğlu’na düşen istifadır. Ama bunu yapmayacağına göre bu iki bürokrat için en azından hakaret davası açar" düşüncesi yaratmadı değil.
Yanlış mı düşünüyorum, Akça imzalı 5 Aralık 2005 gün ve B.02.1.DPT.0.08.03-464/5695 sayılı yazı ile bu yazıya ciddi bir yanıt alınamayınca Tıktık’ın bizzat devreye girdiği 26 Nisan 2006 gün ve B.02.1.DPT.0.08.03/103/1532 sayılı yazısına bakarak kararı siz verin.
SÖZLEŞME SONA ERDİRİLMELİ
İlk alıntı DSİ’nin yeni bir keşif artışı talebine Akça’nın yanıtından:
"1997 yılında 711.4 milyon dolarla ihale edilen projenin bedeli, iş kapsamında hiçbir değişiklik olmadığı halde keşif artışlarıyla 2 milyar 20 milyon dolara ulaşmıştır. Ancak önümüzdeki yıllarda daha da artış göstereceği kesindir. Bu durum, DSİ’ce gerçekleştirilen proje ve keşif değerlerinin güvenilir karar aşamasında kullanılabilir olmadığını göstermektedir.
- Keşif artışları hatalı değilse, kati proje ve ilk keşif safhalarında çok ciddi hatalar yapıldığını gösterir, bu da sorgulanmayı gerekli kılmakta.
- 2004’te bağıtlanan bir yol işinin 1995 ve 1997 yılı birim fiyatlarıyla bağlanıp, bugüne eskale edilmesinin neden ve amacını tespit mümkün değil.
- Artışlar nedeniyle üretim maliyeti 8.3 sente ulaşmaktadır.Mevcut yaklaşımla projenin 2009’da tamamlanmayacağı görülmektedir.Böylece gelinen ve sunulan maliyetlerle projenin ekonomisi tartışılır bir hale gelmiştir.
- Etüt ve kati sunuş aşamasından başlamak üzere projenin tüm safhalarının ciddi bir inceleme ve soruşturmaya tabi tutulmasında yarar görülmektedir.
- Aynı şekilde DSİ ve Elektrik İşleri Etüt İdaresi tarafından yaptırılmış çalışmaların ciddi bir bakış içinde yeniden ele alınmasında zaruret vardır.
- Sözleşmenin sona erdirilip anahtar teslim fiyata bağlanması gerekir."
DSİ’Yİ YERDEN YERE VURDU
Müsteşar Tıktık’ın yazısından yaptığım az sayıdaki alıntı da şöyle:
"Gönderilen yazılar arasında metinle ilgisiz iki çizim de var.
- DSİ’nin yazılarındaki ekonomik analiz yaklaşımı yetersizdir.
- İşin ilginci, geçmiş yıllara ait kesin olması gereken yatırım ve kredi kullanım değerlerinin dahi her iki yazıda ciddi farklılık göstermesidir.
- Sonuç olarak; DSİ’nin yazısında yer alan hesaplamalar doğru yapılmamış, müsteşarlığımızca sorgulanan ciddi hiçbir konuda yeterli bir açıklamada bulunulmamıştır. Genel Müdürlükçe daha ciddi ve detaylı çalışmalarla, gündeme getirilen tüm tereddütlü konulara açıklama getirilmesi, projenin her safhasının ciddi bir soruşturmaya tabi tutulması, yapılan hataların tekrarlanmaması, yeni hata olmaması için hayati önemdedir.
- Sorunun üst düzeyde çözümü için anlamlı ve uygulanabilir öneriler hazırlanıp sunulmasında büyük yarar ve zaruret görülmektedir."