Paylaş
Bu konu üzerinde konuşurken Kılıçdaroğlu sonrası CHP’nin, tüm yurtdışı platformları aktif bir şekilde kullanmaya başladığını unutmamalı.
Önceki CHP ise ya bu platformlara gitmeyerek oraları tamamen AKP’ye bırakır ya da gittiğinde muhataplarına parmak sallayıp dönerdi. İktidar da o muhataplara, “İşte CHP bu” der dururdu.
AB ve ABD’nin, hükümet politikalarına yönelik son dönem değişikliklerinde, CHP’nin bu tutumuyla yolladığı raporların ciddi rolü olduğunu düşünmeli.
Başbakan Erdoğan ve diğer iktidar sözcülerinin sık sık “CHP dışarıda bizi ihbar ediyor” eleştirisini yapmasının altında bunu da aramalı.
MISIR’A GİDİŞ NEDENİ
CHP bu alanlarda sonuç almaya başladıkça da AKP’ye daha çok sitem eder konuma geldi; Kılıçdaroğlu’nun sert sözleri ‘Avrupalı Sosyalist Grup’la arasının açılmasına dahi neden oldu.
Ancak bugün CHP’de, “O gün bize laf edenler bir ay sonra Gezi gösterilerine Başbakan’ın yaklaşımını görünce haklılığımızı anladılar” havası hâkim. Hükümetteki hava ise ‘Söz konusu dış politika ise muhalefet peşimden gelsin’.
Sırf TBMM’ye bakıldığında dahi, CHP’nin çoğu tezkerede siyasi davranıp karşı çıkmak yerine destek verdiği görülecektir.
Ne zaman ki komşularla ‘sıfır sorun’ politikası ‘sırf sorun’ haline döndü, CHP’nin tutumu farklılaştı. Irak ziyareti ardından gelen Mısır ziyareti de bunun sonucu. Şunu belirtmeliyim ki, Mısır ziyaretini zamanlama olarak yanlış bulan CHP yöneticileri de olduğu için konu uzun uzun tartışılmış. Ancak ‘zamanlama yanlış’ diyenler de artık ziyarete olumlu bakar olmuş. Gerekçesi de hükümetin Ortadoğu politikasına yönelik şu sözlerinde yatıyor: “Hükümetin tek çabası, bir Müslüman Kardeşler kuşağı oluşturmak. Bu Türkiye’nin çıkarına hiç değil, çok fazlasıyla yanlış. Mısır’daki darbe gerçeğini biliyoruz; ama asıl olan Mısır’dır. Sisi ile görüşmeyeceğiz, ama tüm taraflarla buluşacağız. Herkese bizdeki örneklerini vererek darbelerin ülkeleri geri götürdüğünü anlatacağız.”
BOŞLUK VARSA CHP GİDECEK
CHP’ye göre hükümetin, sorun yaşanan her ülke ile diplomatik bağı kesip üçüncü ülkeler üzerinden bilgi alması da, o ülke politikası devreye girebileceği için ulusal çıkarlara aykırı.
O nedenle CHP, ziyaretin açıklandığı gün hükümetin, Kahire Büyükelçisi’ni geri yollama kararı vermesini çok manidar, ama olumlu buluyor.
Anladığım, ziyarette Mısır
Dışişleri Bakanı Nebil Fehmi’nin özel etkisi var. Fehmi, Mısır’a gidecek olan CHP’li Faruk Loğoğlu ile ABD’de uzun yıllar birlikte büyükelçilik yapmış, Osman Korutürk ile de epey mesaisi olmuş. Her iki isim kendilerini Fehmi ile her şeyi konuşabilecek konumda görüyor.
Bu çerçevede, Mısır medyasındaki anti-Türkiye fırtınasının durdurulması, gözaltındaki Türk yurttaşlarının salıverilmesi önemli konular olacak.
‘Ortadoğu’da çok özel yeri var’ dediği Mısır’ın ihmal edilmesini ülke çıkarlarına aykırı bulan CHP, sadece Mısır’a değil, iktidarın boşladığını düşündüğü her ülkeye gitmeyi sürdürecek gibi. CHP, iktidarın tüm eleştirilerini de hesap içinde tutuyor.
Zamanlamanın gerçekten manidar olduğu ortada; ama CHP’nin bakışı bu.
Paylaş