Paylaş
Çünkü, AKP ile CHP arasında çarpıcı yer değiştirmeler yaşanıyor.
CHP, eleştirmeden sadece proje açıklıyor, dünü değil yarını konuşuyor; AKP, bin yıl öncesinden başlıyor eskiyi konuşmaya, proje açıklamak yerine de CHP’nin sloganlarını ve Kılıçdaroğlu’nu bombardımana tutuyor.
Dün, ‘kömür ve makarna’ paketleri için eleştirilen AKP bugün, CHP’yi ‘emekliye iki maaş ikramiye, asgari ücret artışı’ üzerinden diline doluyor.
Dün CHP’nin seçim öncesi acemilikleri konuşulurken bu kez AKP’nin bildirgesinde çözüm süreci, Başbakan’ın ifadesiyle ‘dijital düşüş’ yaşıyor.
CHP’NİN PEŞİNDEN GİDEN AKP
Yetmiyor; CHP’nin vaatlerinin peşinden koşturan, kimi de komik kaçan karşılıklar veren bir AKP ile karşı karşıyayız.
CHP, emekliye iki maaş ikramiye derken AKP, bin liranın altında maaş alana, o da seçim sonrası vermek üzere, 100 lira zam vaat ediyor.
CHP, Ermeni milletvekili seçtiriyor; Başbakan, “Benim Ermeni başdanışmanım var” diyor. CHP, Roman aday çıkarıyor; Başbakan, alelacele Romanları toplayıp, “Sizden bir başdanışman alacağım” karşılığını veriyor.
AKP asıl acemiliği ‘CHP vaatlerinin kaynağı yok’ ile yaptı.
Bu tutumuyla seçmeni, CHP’yi can kulağı ile dinlemeye yönelten AKP, ‘kaynak bulamazlar’ ısrarı ile de kulak kabartanların sayısını artırıyor.
Dün konuştuğum CHP’nin ekonomi programının önemli ismi Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayek Böke de bu durumdan çok memnun, yüzü gülüyor.
İlk sözü, “Mutluyuz; hem dinleniyoruz hem de mevcut iktidara sorulmayan kaynak sorusu bize soruldukça, devlet harcamalarında saydamlığa ciddi katkı sağlanıyor” oluyor ve şöyle devam ediyor:
“Almanya asgari ücreti geçen yıl yükseltti. Obama buna çalışıyor, Hillary Clinton da buradan yürüyecek. Çünkü bütün dünya, gelir adaletsizliği düzelmeden kalkınma olmayacağını gördü. AKP ise bunu tartışmak dahi istemiyor. O nedenle, ‘Ekonomik Canlanma Programımızı’ anlamıyor, bütünselliğini görmüyor. Bakın, ekonomik reformunu yapan Hindistan, bugünlerde yabancı sermaye akınına uğruyor, parası değer kazanıyor. AKP Türkiye’yi rekabete kapattığı için biz ise tam tersini yaşıyoruz. O muslukları Türkiye’ye açacak, AKP’ye kapatacağız. İhtiyacımız 65 milyar lira. Kaynağı da var; iddialıyız, yapacağız.”
GİZLİ İHALE OLMAYACAK
Sadece Böke değil, CHP’nin hangi ekonomi kurmayı ile konuşsak ilk, “Gelirinin yüzde 2.5’unu sosyal adaleti sağlamaya ayıramayan bir ekonomi olamaz. Önemli olan kaynakları kime akıttığın; yüzde birlik zenginlere mi, yüzde 50’lik alt gelir gruplarına mı” sorusu geliyor.
Sonra, kamu ihalelerinde anahtar teslime geçişten; sosyal desteklerin ekonomiye anında dönüşünden; taşeron sisteminden ayni yardımlara kadar pek çok alanda, aracıların yok edilmesiyle akacak kaynaklardan söz ediliyor.
Halka kolay anlatmak için de ‘davet usulü’ ihale edilen Saray anımsatılıp aynı firmaya şimdi de, yine gizli ihaleyle, MİT kampusunun verildiği anlatılıyor.
Daha başka ihaleler sıralanıp, “Bunlar rekabete açık yapılsaydı milyarlarca dolar bütçede kalacaktı” deniyor, şöyle de bir nokta konuyor:
“Çıkıp, ‘Suriyeli mültecilere 5 milyar dolar harcarken kaynak yarattınız da sıra vatandaşa gelince mi kaynak yok diyorsunuz’ dememizi mi bekliyorlar?”
Paylaş