CHP’nin 18 Aralık’taki kurultayı, seçimlere 7 ay kala yapılacağı için yeni bir tartışmaya, hele hukuki boşluğa neden olmaması gerektiği ortada.
Ama gelin görün ki, kapalı kapılar ardında ilginç tartışmalar yaşanıyor.
Kurultay gündeminin acemice hazırlandığı belirtilerek, “Bir kurultay uzmanı olan Önder Sav’ın bu acemiliği görmemesi mümkün değil” deniyor.
Tartışmalı konu, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın önceki MYK’yı geçerli saymayan kararı üzerine gündeme geliyor. Malum, savcılığın bu kararı, eski MYK’nın aldığı tüm kararları da tartışmalı hale getirmiş ve bunun maddi sorumluluk yaratabileceği dahi konuşulmuştu.
TARİHLER HATALI İDDİASI
Eski MYK üyelerinin aldığı görevden uzaklaştırma kararları ve yaptığı harcamalar dahil her tasarrufunun bir hukuki sonuç yaratmasının önüne geçmek amacıyla kurultay gündemine bir madde kondu.
Kurultay gündeminin 5’inci maddesi aynen şöyle:
“22.5.2010-03.11.2010 tarihleri arasındaki sürelere ilişkin çalışma ve hesap raporlarının okunması, görüşülmesi ve aklanması.” Maddede ne var denecek; ama önce tarihlere dikkat.
Birincisi, başlangıç günü olan 22 Mayıs, Kılıçdaroğlu’nun Genel Başkan seçildiği kurultayın toplantı günü ve bir kurultay diğerini aklayamaz. İkincisi, tarihler doğrudan Önder Sav’ın Genel Sekreter olduğu MYK dönemini kapsıyor; çünkü Kılıçdaroğlu o ekibi 3 Kasım günü yönetimden uzaklaştırdı.
Hadi birinci tarih önemli değil dense de sürenin bitiş tarihinin içinde barındırdığı sorunu görmemiz için önce CHP tüzüğüne bakmamız gerek. Tüzüğün Parti Meclisi (PM) ile ilgili 38. maddesinin ‘c’ bendi, “MYK’ca hazırlanan çalışma raporunu ve kesin hesabı inceleyip karara bağlar” diyor.
Kılıçdaroğlu, PM’yi toplantıya çağırmaktan yana olmadığını gösterdi.
Bu sorunun birinci bölümü, ikinci bölümü ise tarihler öyle seçilmiş ki raporu yazması gereken MYK, önceki MYK olmak zorunda; yani Önder Sav yazmalı.
Oysa maddenin tarihleri, örneğin, 24 Mayıs ile 17 Aralık arasını olarak belirlenseydi raporu, mevcut MYK kaleme alacaktı.
KILIÇDAROĞLU’NUN ELİ RAHAT
Karşı görüş ise tüzüğün, “Olağanüstü Kurultay gündemini toplayan belirler” hükmünü içeren 55. maddesine göre hareket edildiği yönünde.
CHP’de kurultay kurdu çok ya, ‘En iyisi; ya kurultayda önerge verilerek düzeltme yoluna gidilsin ya da başka bir formül aransın’ diyenler epeyce.
İşin hukuki boyutu böyle; ama bütün gözler Kılıçdaroğlu’nun PM listesinde.
Perşembe günü, muhalif grupların, “PM listesi, bu kez de Gürsel Tekin damgasını mı taşıyacak” dediklerini yazmıştım.
Bu söylentilere önlem olarak Kılıçdaroğlu, “Listeyi ben yapacağım” derken MYK üyeleri de bir araya gelip, “Genel Başkan’a isim önermeme” kararı aldı.
Kılıçdaroğlu’nun olmadığı o buluşmada, “Kurultay gününe dek, tüm illeri gezerek delege ve parti yöneticilerine neden kurultaya gidildiğini anlatıp, Kılıçdaroğlu’na destek istenmesi” kararı da alındı ve hemen yola çıkıldı.
Son bir değerlendirme de listede muhalefetin bulacağı yer konusunda.
Yinelemek isterim; ne Kılıçdaroğlu, Deniz Baykal ile Önder Sav’dan isim ister ne de onlar isim önerir; ama çıkacak Genel Başkan listesinin partinin tümünü kavrayıp kavramaması alternatif listelerin kaderini belirleyecek.