BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vlademir Putin’in, geçen ay Soçi’deki 5 saatlik buluşmalarında kayboldukları bir bölüm de vardı.
İki liderin bu iki buçuk saat boyunca ne yaptığı merak konusu oldu.
Perdeyi araladığımızda bakın nasıl ilginç bir manzarayla karşılaşılıyor.
Putin’in rezidansında saat 19.00’da başlayan yemeğin sonunda, Putin, konuğuna jest olsun diye bir öneride bulunuyor.
KONSERE GİDELİM
‘Bugün Özel İşler Başkanımın doğum günü. Küçük bir davet veriyor. Davetliler arasında son dönemin popüler sanatçısı Nikolay Baskov da var. Konser verecek; biz de dinleyelim’ diyor.
Erdoğan’ın ‘Olur’u üzerine, az kullanılan bir kapıdan çıkılıyor.
Dışarıda iki minibüs bulunuyor.
Öndekine, Erdoğan, Putin ve Rus tercüman biniyor.
Arkadakine iki Türk, bir Rus koruma atlıyor.
ESKORTSUZ YOLCULUK
Eskort ve siren kullanılmadan rezidanstan uzaklaşılıyor.
Burada araya girip, geride kalanların ne yaptığına bakalım.
Liderden uzun süre ses çıkmayınca, bir görevlinin kapıdan içeri bakıp, ‘Başkanlar yok’ demesiyle dışarıda bekleyen tüm Rus ve Türk görevliler yerlerinden fırlayarak salona giriyorlar.
Rezidansta panik yaşanırken, trafik kurallarına uygun yolculuğun ardından iki lider, doğum günü partisinin yapıldığı mekana çoktan ulaşıyor.
Davette 15-20 konuk daha var.
Hemen iki lider için diğer konuklardan uzakta, önde bir masa kuruluyor.
Biraz daha yakında ise korumalar için bir masa konuyor.
Liderlerin gelişi katılımcılar için de tam bir sürpriz oluyor ve bu katılım üzerine, Baskov ile üç arkadaşı hemen sahneye çıkmak durumunda kalıyorlar.
Konser tam iki buçuk saat sürüyor, bütün parçalar Rusça okunuyor; ama buna rağmen Erdoğan’da hiçbir sıkıntı emaresi görülmüyor.
Bunda Putin’in de rolü var.
Çünkü, Putin sık sık söylenen parçaların temalarını Erdoğan’a açıklıyor.
Durumu fark eden Baskov da gönül alıyor:
‘Sayın Başbakan, kusura bakmayın, benim için tam bir sürpriz oldu. Eğer önceden bilseydim; size mutlaka Türkçe bir parça da okurdum.’
BEN KOLA İÇEĞİM
Peki hiçbir resmi konuşmanın yapılmadığı masadaki en ilginç diyalog neydi?
Bizim adayımız, ikram bölümünde geçen kısa diyalogdur.
Bir garson iki lidere ne içeceklerini soruyor.
Putin, ‘Kırmızı şarap’ diyor.
Ve ardından, Erdoğan’a dönerek çok şaşırtıcı önerisini yapıyor:
‘Siz de bir kadeh alır mısınız?’
Erdoğan çok şaşırıyor, Putin’in kendisinin içki konusundaki tavrını bilmemesi mümkün değildi; ama öbür yandan da bir Rus için şarap ikramı ile çay ikramı arasında fark yoktu.
Erdoğan, teklife teşekkür etmekle yetinip, ‘Ben kola içeceğim’ diyor.
BENİM KIZLAR ALMANCA OKUDU ÜNİVERSİTEYE GİDEMEDİ
Masadaki bir ilginç diyalog da çocuklarla ilgili sohbette yaşanıyor. Bu sohbette kız çocukları öne çıkıyor ve Erdoğan, türban sorununa hiç girmeksizin, kızlarının ABD’de okuduklarını anlatıyor.
Bu noktada Putin’in kızlarıyla ilgili bir itirafı geliyor.
Her iki kızının da Almanca eğitim veren bir lisede okuduğunu, büyüğünün geçen yıl mezun olduğunu; ancak üniversiteye girmediğini söylüyor.
Erdoğan, ‘Neden?’ diye sorunca şaşırtıcı bir yanıt geliyor.
‘Almanca eğitim, Rusça hakimiyetinde sorun yarattı; bu nedenle üniversite işi bir yıl gecikti.’