CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın iki günlük İzmir gezisini izledim.
CHP'nin İzmir'deki gücü malum; ancak yine de gördüklerim beni şaşırttı.
Parti otobüsü sokaklardan geçerken, kadınlar ağırlıklı olmak üzere neredeyse el sallamayan yoktu dersem çok bir abartma yapmış sayılmam.
Otobüsün önüne fırlayan, hararetle el sallayan, telefonuyla fotoğraf çeken, kalbini atar gibi el hareketi yapan, öpücük gönderenler ciddi sayıdaydı.
Gördüğüm tek tepki, başparmağını aşağı doğru sallayan türbanlı genç bir kadından geldi; ama sevgi gösteren türbanlılarla başörtülüler de az değildi.
Örneğin, türbanlı bir bayan ile el ele tutuştuğu eşinin ellerini serbest bırakıp birlikte Baykal'a selam vermeleri dikkatimi çekmedi değil.
İLGİDE ARTIŞ VAR
Söz konusu kent İzmir olduğu için tabloyu olağan karşılayanlar olabilir.
Bu nedenle, İzmirli gazeteci arkadaşlardan geziyi öncekilerle kıyaslamalarını istediğimde aldığım yanıt şu oldu:
"Önceki gezilerden farklı bir durum söz konusu; ilgi artmış görünüyor."
Baykal da aynı kanıdaydı ve memnuniyetini, "Uçağın ucu artık yukarı doğru çıkıyor: Bu tabloyu diğer şehirlerde de görmeye hazırlanın" diye açıkladı.
Bu çerçevede bazı illere yönelik planlar yaptıklarını anlatan Baykal'ın Ege Üniversitesi öğrencileri, Ege Bölgesi Sanayi Odası, İzmir Esnaf Birliği, Sağlık Meslek Odaları Platformu'ndaki performansları da dikkat çekiciydi.
Son günlerde önüne gelen herkesi protesto eden yüzlerce öğrenci Baykal'ın "AB ve Türkiye'nin Dış Politikası" konulu konferansını büyük bir dikkat ve sessizlik içinde dinledi. CHP Lideri, sanayici ve işadamlarından da yeterince iltifat aldı.
Baykal'ın esnaf temsilcileri ile toplantısı ise gövde gösterisi gibiydi.
Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu üyeleri arasında, bu örgütün son genel kurulundaki tutumu nedeniyle büyük güç kazandığı gözlenen Baykal'ın yeni hedefi sağ partilerin kalesi görülen Odalar Birliği'ne yönelmiş. Milletvekillerine, "Sanayi ve ticaret odalarının meclis toplantılarına mutlaka katılın" talimatı verirken bu hedefini ortaya koyar gibiydi.
YOLSUZA, YOLSUZ DEMEK SUÇ MU
İzmir dönüşünde Baykal'ın hem gezi hem de Maliye Bakanı Kemal Unakıtan ile ilgili yeni gensoru önergesine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, "CHP işi sulandırıyor, aç tavuk kendini darı ambarında sanır" şeklindeki sözlerine tepkisini alma fırsatı da yakaladım.
Gelecek seçime yönelik çalışmalarını, geniş tabanlı kesimlere yönelik projelerinden söz ederek anlatan vetarımdan ciddi oy kayması bekleyen Baykal, buna bazı illere yönelik kitlesel değişim sağlayacak projelerle destek vereceklerini anlatıyor.
Baykal, gensoru konusunda ise, "Yolsuza, yolsuz demek suç mu? Biz asıl, gensoruyu vermezsek görevimizi yapmamış oluruz. Biz üstümüze düşeni yaparız, gerisi Meclis'in ve tabii ki çoğunluğu oluşturan AKP grubunun kararı olacaktır" diyerek Erdoğan'a gönderme yapıyor.
Ünlü komutan Hannibal’ı yenen Romalı general Cornelius Scipio"Kartaca yıkılacak" sözünü tekrarlayarak devam eden Baykal, bu sözü sadece Unakıtan için kullanmıyor.
İzmir morali ile AKP'nin gidici olduğunu da söylemek istiyor. Tabii, Baykal'ın bu sözlerle anketçilere taş attığını da belirtelim.