Şükrü Küçükşahin
Şükrü Küçükşahin
Şükrü KüçükşahinYazarın Tüm Yazıları

AKP yazık etti

ADI ne konulursa konulsun Türkiye’nin iki büyük sorunu var. Bunlar; Kürt/bölücülük ve irtica/siyasal İslam sorunlarıdır.

AKP bu iki sorunu çözerek, Türkiye’nin en devrimci partisi olabilirdi. Bu görüşümü bazı yazılarımda da dile getirmiştim. Bunu AKP’nin yönetiminde ve Başbakan Tayyip Erdoğan’ın çevresinde bu iki sorunla ilgili önemli çok sayıda siyasal önderlerin bulunmasına bağlamış; "Sistemle soruna kaynaklık eden bu kesimleri AKP kaynaştırabilirdi" demiştim.

Ancak iki sorunda da ne Erdoğan ne de AKP bu başarıya yaklaşamadı.

YENİ KAZANIMLAR PEŞİNDE

İkinci sorunda, imam hatip liselerinin fazlalığını, zorunlu din dersleri uygulamasını ve Alevilerin sıkıntılarını görmezden gelmeyi yeğleyen AKP, katsayı ve türban sorunlarını ise her fırsatta gündeme taşıdı.

Bu sorunlara bir paketle yaklaşma yerine; siyasal İslam’ın kazanımlarından geri adım atmayıp aksine daha ileri gitme felsefesi benimsendi.

Böyle olunca da AKP’ye prim yaptığı düşüncesiyle, her zemin ve seviyede bu sorunları tartışmakta, körüklemekte sakınca görülmedi.

AKP’lilerden, "Türkiye’de din özgürlüğü sınırlanıyor" söylemi de duyulur oldu; ama sonuçta ülkeyi rahatlatacak bir gelişme yaşanmadı.

Peki ya Başbakan’ın ifadesiyle "Kürt sorunu", başka bir ifadeyle bölücülükle mücadelede AKP hükümeti döneminde ne yapıldı?

Veya AKP’nin ’sıfır’ düzeyinde teslim aldığı terör, bugün hangi noktada?

Bu soruları, "Son seçimlerde, bölgede HADEP’i geçen ilk parti olan AKP, bugün aynı zemini koruyabiliyor mu?" diye sormak da mümkün.

KURUMLAR ÇATIŞTI

Tabii, gelinen noktada sadece AKP’nin sorumlu olduğunu iddia edemeyiz.

Ancak, iktidara geldiği gün yenilmiş olan terörün bugün yeniden üst düzeye çıkmasında hükümetin sorumsuz olduğunu ise hiç ileri süremeyiz.

Bir kere Başbakan Erdoğan dün de son 4 yıldır yaptığını yaptı.

Olay olduktan sonra sert açıklamalarda bulunan Başbakan, göreve gelmesinin ardından geçen üç yılı sorunun temeline inmek için kullanamadı.

Başbakan, AKP’deki ve çevresindeki Kürt siyaset adamlarından da yararlanarak, PKK’nın taban bulmasının önüne geçebilirdi.

Ancak, Başbakan ve AKP bu şansı kullanamadı.

Aksine, biraz da Ankara’da sık duyulan şu söyleme neden olundu:

"Başbakan, Kürt politikasında daha çok Kürt arkadaşlarının eğilimlerini dikkate alırken, devletin ilgili birimleriyle denge kuramadı. Buna karşın Kürt arkadaşları, PKK eylem yaptığında geri durmayı yeğlerken, Terörle Mücadele Yasası, Şemdinli olayları gibi konularda mangalda kül bırakmadı."

Bir yıl önce terör yeniden yükseldiğinde, Başbakan bölge ile ilgili geniş kapsamlı bir araştırma yaptırdığını açıklamıştı.

Araştırmanın sonuçları ne oldu, ne önlemler alındı hálá belli değil.

Başbakan terör tırmanınca bölgeye gidip, "Kürt sorunu", "Demokratik Cumhuriyet" gibi PKK’nın da kullandığı ifadelerle konuştu.

Bu bazılarında, "Demek ki Başbakan ancak terör tırmandığında Kürt sorununu hatırlıyor" düşüncesi yaratırken, Şemdinli olayları sonrası, haklı veya haksız, bölgede görev yapan güvenlik güçleri üzerindeki moral bozukluğunu giderecek önlemlere başvurulmadı.

Türkiye de dün 8 şehit daha verdi.
Yazarın Tüm Yazıları