BÜTÇE görüşmeleri, AKP iktidarına kapıyı aralayan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘yenme’ sözü verdiği 2Y’nin, yani yolsuzluk ve yoksulluğun bu partinin en büyük düşmanı haline gelmekte olduğunu bir kez daha ortaya koydu.
Partileri adına birer saati aşan konuşmalar yapan CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile Anavatan Genel Başkanı Erkan Mumcu ve kişisel söz hakkı kullanan DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, eleştirilerini daha çok 2Y üzerinde topladılar.
Aslında muhalefet liderlerinin sözlerine de gerek yok; AKP grubunda 2Y’den kaynaklanan rahatsızlığı, ancak kafayı kuma gömenler göremez.
Çünkü biz gazeteciler, Ankara kulislerinde sık sık ‘oğullar’, ‘yakın çevre’ laflarını duyuyoruz; ama AKP kulisinde kulağa ‘laflardan’ öte şeyler geliyor.
AKP yönetimi, hükümet üyeleri bu tür söylentileri ne kadar duymazlıktan gelseler de dünkü görüşmelerde AKP milletvekillerinin, en çok muhalefetin bu yöndeki eleştirilerini can kulağıyla dinlediğini izledik.
MUMCU İÇERİDEN VURUR GİBİYDİ
Bu tabloyu iyi okumuş olan Erkan Mumcu, dün AKP’yi içten vurur gibiydi.
‘Allah korkusundan’, ‘Beytülmala sahip çıkmaktan’, ‘Fırat kıyısında kaybolan kuzunun Hazreti Ömer’den sorulduğundan’ söz ederek, yolsuzluklarla ilgili somut olaylara atıf yaparak büyük bölümünün dürüstlüğünden kuşku duymadığını söylediği AKP Grubu’nu hedef aldı.
Mumcu, bu nedenle olsa gerek dış politika, eğitim, sağlık, güvenlik, asayiş gibi konulara değinmemeyi bile göze alabildi.
Daha önce de yazdım gibi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Mumcu’yu muhatap almama politikasını dün de TBMM’ye Baykal konuştuğunda gelerek sergiledi.
Başbakan’ın bu tutumuna rağmen, bazı laf atanlar dışında AKP Grubu’nun Mumcu’ya dikkatsiz kaldığını söylemek olası değil.
Laf atanları, oturumu yöneten Bülent Arınç’ın, Mumcu’ya, ‘Laf atmaların ne kadar işinize yaradığını görüyorum’ diyerek uyarması dikkat çekiciydi. Ancak Mumcu,‘Sizin de bundan kaygı duymanız ne kadar tarafsız olduğunuzu gösteriyor’ yanıtını verince Arınç rahatsız olmadı değil.
Arınç, faturayı da Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’a kesti.
Mumcu’nun ardından sataşma nedeniyle söz isteğinde bulunan Yıldırım’a, sıcağı sıcağına ‘Ret’ yanıtı verip Baykal’dan sonra kürsüye çağırmanın yorumu bu olsa gerek.
BAYKAL YÜREK SIZLATTI
Baykal da AKP’yi aynı 2Y ile vurdu. En çok da ‘Liberal hırsızları gördük, dindarlık taslayan hırsızları da görüyoruz’ diyerek çoğu AKP milletvekilinin yüreğini sızlattı.
Baykal, bununla yetinmedi; AKP ve Erdoğan hakkında halkta kafa karışıklığı doğurduğuna inandığı alt kimlik-üst kimlik konusunu da öne çıkardı. Bununla AKP’nin milliyetçi kanadında tahribat yaratmayı hedefler gibiydi.
Bir konuda daha var ki Mumcu da değindi; ama Baykal daha ileri gitti.
Baykal, amiyane tabirle Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’a çok yüklendi.
Baykal’ın, ‘Bir ülkenin maliye bakanı ahlakına en güvenilir, en namuslu insanı olması gerekmez mi?’ sözlerini dikkatle not etmeli.
Bu noktada, Başbakan Erdoğan’ın, güçlü desteğini çekmesi halinde, ‘Kemal Abi’nin AKP Grubu’ndan darbe yemekte gecikmeyeceğini söyleyebiliriz.
Çünkü, sadece muhalefette değil AKP Grubu’nda da Unakıtan’la ilgili bir imaj sorunu var.