AKP il kongreleri, cumhurbaşkanlığı seçimi öncesindeki son kongreler olduklarından Başbakan Tayyip Erdoğan’ın özel ilgisini çekeceği, ilk sandık konmadan önce Ankara’nın siyasi kulislerinde konuşulmaya başlanmıştı.
Bu iddianın gerekçesi de şu senaryoya dayandırılıyor:
"Erdoğan, Köşk’e çıkmayı kafasına koyduğundan kendinden sonra AKP Genel Başkanı olacak kişinin, olası başkaldırılarını kendi seçtirdiği tabanın zorlaması ile zayıflatacak. Bunu Turgut Özal ve Süleyman Demirel yapamadığı için kendinden sonra gelen liderlerin direnişi ile karşılaşmışlardı."
Doğru ya da değil; ama Erdoğan’ın bu kadar müdahil olması beklenmiyordu.
Erdoğan, kongreleri o kadar önemsedi ki, daha önce de yazdım, Bakanlar Kurulu toplantılarının ilk maddesini kongrelerin gidişatı oluşturdu.
RANTA (MAMAYA) ALKIŞ BÜYÜK
Erdoğan, istediği adayın bir tek sözüyle yarım saat içinde kongre iptal ettirdi (Isparta), sandıktan çıkmış başkanın görevden alınması gerektiğini söyledi (Eskişehir), aşırı ısrarı delegeyi ortadan ikiye böldü (Ankara).
Örnekleri uzatmak mümkün; ama daha önemlisi AB hedefini en fazla savunduğunu söyleyen Erdoğan, parti içi demokrasi konusunda iyi bir örnek olamadı.
Ayrıca kongrelerde heyecanın da yok olmasına yol açtı.
Bazı illerde ilginin fazlalığını göstermek için statlarda kongreler yapıldı; ama birçok ilde kapalı salonlarda bile boşluklar oluştu.
Böyle olunca da il kongreleri parti içi gövde gösterilerine dönüştü.
Bu da ellerinde büyük güç olan belediye başkanlarını avantajlı kıldı.
Belediye başkanları, kongrelere işçi yığarak alkışın en iyisini aldılar.
Gerçi bu tabloyu Adalet Bakanı Cemil Çiçek farklı yorumluyor.
Çiçek, bir tanesi de dün sabah yapılan milletvekilleri ile kaynaşma toplantılarında, belediye başkanlarının yetkilerini yanlış kullanmasından ve rant dağıtmasından yakınan milletvekillerine şu yanıt veriyor:
"Çok kongreye katıldım. Baktım, en çok alkışı belediye başkanları alıyor. Çünkü rant onlarda (Kimi milletvekiline göre Çiçek, rant, yerine ’mama’ sözcüğünü kullandı). Rant varsa alkış da, itibar da geliyor."
GENEL MERKEZ FIRÇASI
Erdoğan’ın, kongrelere etkiyi güvendiği yakın arkadaşı Teşkilat Başkanı Hayati Yazıcı eliyle yapıldığını ifade eden pek çok AKP’li oldu.
Bunlar arasında teşkilatçılığı çok iyi bilenler biri, "Hayati Bey, teşkilatla ilişki konusunda Erdoğan kadar başarılı değil; kırıp döktüğü çok oluyor" derken bir başkası, "Genel Merkez, Yazıcı eliyle tam bir fırça merkezi haline getirildi" dedi.
Yazıcı’nın, listelere girecek isimler üzerinde bile büyük etki yaptığını söyleyen AKP’liler, "Genel merkez dokunulmaz hale geldi" diyor.
Örneğin kaynaşma toplantıları, milletvekillerinin eteklerindeki taşları dökmesi, her eleştiriyi yapması amacıyla genel merkezce düzenleniyor.
Ama ilginçtir; bu toplantılarda genel merkezin tutumunu eleştirenlerin, daha sonra genel merkeze çağrılarak fırçalandığı da olmuyor değil.
Bu çerçevede bir başka milletvekilinin şu sözlerini de aktaralım:
"Ankara il kongresinde delegenin bütün baskılara rağmen tam ortadan ikiye bölünmesi de genel merkezin bu tutumuna isyandan başka bir şey değil. Artık teşkilatlarda yönetime destek veren, vermeyen mücadelesine hazır olmalı."