Şükrü Küçükşahin
Şükrü Küçükşahin
Şükrü KüçükşahinYazarın Tüm Yazıları

AKP’de cemaatçi bürokrat isyanı

AKP, "Ali Dibo" konusunda çareyi, çekinmeden olayın üstüne giden Hatay Milletvekili Fuat Geçen’i Disiplin Kurulu’na sevk etmekte buldu.

Geçen, inandıklarını söyleyen, dürüstlüğüyle tanınan bir milletvekili.

Bugün Geçen’e kapı gösteren AKP, yarın Sinop’ta, sonra başka bir ilde aynı şeyi yapabilir; ama bu durum yolsuzlukların yumuşak karın olmasını önlemez.

Çünkü aynı AKP, (eski Ağrı Milletvekili Cemal Kaya’nın istifası kendi kararıdır), hiçbir üyesine kamuyla ticari bağları yüzünden bilet kesmedi.

Bugün AKP’nin tartışılan bir başka yönünü gündeme getireceğim.

Dilerim, bu konu da bir başka milletvekilinin başını yakmaz...

BEŞ MİLLETVEKİLİ BİR YANA

2004 yılının ağustosunda, Şuhut’ta lise müdürlüğü yapan Necdet Özsoy, Afyon Milli Eğitim Müdürlüğü’ne atandı.

Bir süre sonra milletvekillerine şikáyetler gelmeye başladı.

Şikáyetlere göre, bir cemaattin üyesi olan müdürün, atamalardaki tek kıstası kendi cemaatiyle kurulan bağdı.

Şikáyet sahipleri, milletvekillerine, "Bakın şu okulun müdürü gidecek, şu isim gelecek" diyorlar, bir süre sonra bu değişiklikler gerçekleşiyor.

Şikáyetler yoğunlaşmaya başlayınca ilin Milli Görüş geleneğinden gelenleri de dahil AKP’li beş milletvekili, Sait Açba (aynı zamanda Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı), İbrahim Hakkı Aşkar, Halil Aydoğan, Ahmet Koca ve Mahmut Koçak, altında imzalarını taşıyan bir şikáyet mektubuyla durumu AKP yönetimine bildiriyor.

Uzun süre ses çıkmayıp şikáyetler de devam edince, bu milletvekillerinin bazıları konuyu Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’e de ulaştırıyorlar.

Milletvekilleri, "Bu arkadaşımız ayrım yapıyor. Kendi cemaati dışında kimseyi tanımıyor; buna diğer cemaatler bile dahil" görüşünü de dile getiriyor.

Yine, büyük bir sessizlik.

ANAYASA’DA CEMAAT MADDESİ ÖNERİSİ

Şikáyetten beş ay sonra, AKP’nin bir etkinliği oluyor.

Bu etkinliğe şikáyetçi milletvekillerinden biri katılmıyor.

Durumu fark eden AKP TBMM Grup yöneticisi bir isim, kendisiyle görüşüyor.

O milletvekilinin bu görüşmede gündeme getirdiği konulardan biri de bu.

"Beş milletvekili bir yana, bu müdürümüz bir yana" diyor.

Aynı milletvekili sonra çok çarpıcı bir ifade kullanıyor:

"Buna da bir şey demiyorum; hepimizden daha kıymetli olabilir. Görüşümü biliyorsunuz. Buna rağmen itirazım var. Ha, Anayasa’da kamu kurumları cemaatler arasında paylaşılır diye bir değişiklik yaparsınız, o zaman boynum kıldan incedir. Katılmasam da içime sindiririm."

Görüşmeden birkaç gün sonra AKP’li yönetici, milletvekilini arıyor.

Müdür görevden alınacaktır; öyle de oluyor.

Milletvekillerinin şikáyetinin gereği yapılmıştır.

Ama bir süre sonra müdür, Milli Eğitim Bakanlığı’nda daire başkanı olur.

Bu taltif de yeterli görülmemiş olmalı.

Müdür, yakın zamanda da Erkek Teknik Genel Müdür Yardımcısı yapılır.

Bence bunda bir gariplik görülmemeli.

Çünkü ne Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in eğitime sızmalardan yakınmasının, ne de Milli Görüşçü AKP’lilerin itirazlarının haklı bir yanı var.
Yazarın Tüm Yazıları