Şükrü Küçükşahin
Şükrü Küçükşahin
Şükrü KüçükşahinYazarın Tüm Yazıları

Ağar mesafeli, Mumcu sıcak

HÜRRİYET.com tr için Fatih Çekirge’yle birlikte DYP ve Anavatan Partisi liderleri Mehmet Ağar ve Erkan Mumcu’yla uzun görüşmeler yaptık.

Görüşmelerin bütünleşme üzerinde yoğunlaşması doğaldı.

İki liderin de bütünleşmeden yana olduklarını söylemeli; ancak benim gözlemim, Ağar konuya biraz mesafeli yaklaşıp acele etmezken, Mumcu daha sıcak mesajlar veriyor ve hızlı hareket etmenin yararına inanıyor.

Röportajların yayınlanmasından sonra aldığım yankılar da bu yönde.

İki liderin böyle davranmasının temelinde farklı gerekçeleri var ve bu gerekçeler işin hiç de kolay olmadığını ortaya koyuyor.

TEMEL AYRILIKLAR

Gerekçelere baktığımızda Ağar, önce cumhurbaşkanlığı seçimini görmek istiyor; çünkü siyaset tablosu bu seçimin ardından netleşecek diye düşünüyor.

Bu noktada Mumcu, önceden gerçekleşecek bütünleşmenin merkez sağa, cumhurbaşkanı seçimini olumlu yönde etkileme şansı vereceğinden emin.

Ağar, birleşmenin büyük parti olması nedeniyle DYP’de ve kendisinin liderliğinde gerçekleşmesi gerektiğine işaret ederek şöyle konuşuyor:

"Siyaset bu temel üzerinde gelişecek. Buradan herkes mesajını alsın. Merkez sağdaki büyük birlikteliği var edecek çizgi budur. Bu seçim tarihsel fırsattır. Türkiye bunu, Mehmet Ağar’ın öncülüğünde taşıyacaktır."

Mumcu
ise "önce merkezin yeniden inşası" diyor, bazı marjinal unsurları bile etraflarında toplayabilecek daha büyük bir bütünleşme öneriyor.

Bunun yanı sıra Mumcu, böylesi bir süreçte "Ben büyüğüm, aslanım, kaplanım, uçuyorum" denmesini üstünlük taslama görüyor, ayıp ve ahlaksız buluyor.

Ancak iki lider, bütünleşmenin AKP’ye karşı yapıldığı izlenimi yaratmaması konusunda tamamen hemfikirler.

Çünkü, böylesi bir izlenimin AKP’ye güç katacağına inanıyorlar.

ÇOCUKLARA HESAP VERMEK

Bence röportajların en çarpıcı bölümü, eski DYP Genel Başkanı Tansu Çiller’in, Ağar ve Mumcu’ya, "kulağınıza küpe olsun" niyetiyle yaptığı itiraftır.

Çiller’in, Mumcu’ya söylediği şu sözler, köşesine çekilmiş olsa da büyük bir iç hesaplaşmaya gittiğini ve sonuçta çok üzüldüğünü kanıtlıyor:

"Birleşme bizim de önümüze geldi; başaramadık. Bundan dolayı üzgünüm. Kendimi bu konuda çocuklarıma izahat vermekle sorumlu hissediyorum. Ülkemizin çocuklarına nasıl bir gelecek bırakacağımızdan hepimiz sorumluyuz. Biz başaramadık, inşallah siz başarırsınız."

Çiller
bu özeleştiriyi yaparken, Mesut Yılmaz’ın merkez sağı bütünleştirme çabalarının altında aynı gerekçenin yatmadığını düşünmek mümkün mü?

O nedenle; Çiller ile Yılmaz, Ağar-Mumcu ikilisine ders veriyorlar.

Röportajların yayınlanmasından sonra, beni arayan DYP ve Anavatan’ın etkili isimleri de önümüzdeki seçimin son şans olduğuna inanarak Ağar ve Mumcu’nun, eski liderlerinin verdiği dersi almasını bekliyorlar.

Görünen o ki her iki partide de bütünleşmeden yana olan önemli güçler var; ama tepeden gelen baskılar onları bir ölçüde bastırıyor.

İki lidere dışarıdan yapılacak baskılar, iki parti içindeki bu kesimlerin seslerini daha güçlü çıkarmaları yönünde cesaretlendirecek gibi.

Sonuçta, başta da söylediğim gibi büyük zorluklar var; ama izlenimim, cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından işin daha kolaylaşabileceği yönünde.
Yazarın Tüm Yazıları