DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar son çıkışları ile sık sık gündemde.
Cumartesi günü önce Denizli Demokrasi Meydanı’nda, sonra da yazarlarla yaptığı yemekli toplantıda dinlediğim Ağar’ın morali yüksekti.
Bunda, seçim ortamı olmadığı halde, örgütünün diriliği, aralarında binlerce kadının bulunduğu kalabalığın meydanı doldurması etkili oldu.
Ancak Ağar’ı dinlerken de DYP’lilerle konuşurken de derinlerde bir kuşkunun gezindiğini; Ağar’ın da bunu dağıtmaya çalıştığını hissettim. Sorun büyük ölçüde Ağar’ın bazı yeni söylemleri dile getirirken, kafa karıştıran, tepki toplayabilecek ifadeler kullanmasından kaynaklanıyor.
Ovada siyaset açılımı yapılırken affın da gündeme getirilmesi, Benelüks modelinin AB’ye alternatif gibi sunulması, Yozgat-Kerkük birlikteliği ile neyin amaçlandığının netlikle ortaya konmaması, Ağar için bir şifre çözücüyü zorunlu kılmaya başlıyor.
BENELÜKS’TE HEDEF KUZEY IRAK
Ağar’ın, Denizli meydanında, "Tekstilci malını burada nasıl satıyorsa, Musul’da, Kerkük’te de öyle satacak. Şimdi 15 gün de bununla ne demek istediğimi anlamaya çalışsınlar" demesi de şifrelik durumun farkında olduğunu gösteriyordu.
Ağar, konuyu bilerek muğlak tutmak istiyor olabilir; ama şifreyi, "Musul, Kerkük Türk toprağı olacak" diye çözemeyiz.
İma edilen, Benelüks modeline ilk adaylardan birinin, bölünmüş Irak’tan çıkacak Kuzey Irak Kürt Federe Devleti olduğudur.
Yani Türkiye’nin komşu ülkelerle girişeceği, Orta Asya ile Kafkasları da içeren Benelüks modeline Kuzey Irak da alınarak burası hem İran veya Suriye etkisinden uzaklaştırılacak, hem de tek ticari kapı Türkiye olacak.
Ancak, Karadeniz Ekonomik İşbirliği deneyimi ortadayken, daha hiç olgunlaşmamış bir projeden böyle bir sonuç çıkacağını söylemek olası mı, bilinmez. Ayrıca DYP Benelüks modelini, AB’ye alternatif olarak değil, müzakerede Türkiye’nin elini güçlendirmeye yönelik bir proje olarak tasarlıyor.
O nedenle tam üyelik gerçekleştiğinde ortadan kalkacak bir proje.
Böyle olunca da akla, "Bugün gerçekleşse dahi en fazla 10 yıl ömürlü bir proje ile Kuzey Irak’a yönelik böyle bir plan gerçekçi mi?" sorusu geliyor.
KORKULAN ÖRNEKLER
Bu proje ile ’dağda silah tutmak yerine düz ovada siyaset yapma’ projesi üst üste çakışınca DYP’lilerin derindeki korkusu depreşiyor.
O korku, federasyon tartışmaları açan Özal’ın yerel seçimlerde yüzde 21’lere düşmesi, iyi bir çıkış yakalayan Cem Boyner’in Kürt yaklaşımı ardından sert düşüşe geçmesi, SHP’nin DEP ile işbirliği ardından bir daha toparlanamaması, ’AB yolu Diyarbakır’dan geçer diyen’ Mesut Yılmaz’ın partisinin baraj altında kalması örneklerinden kaynaklanıyor.
İşte bu nedenle ki Ağar da partililerle temasında en çok bu konuyu açıyor, onları ikna etmeye çalışıyor. DYP’nin seçim başarısının bu ikna çabalarına bağlı olduğunu söylemeli.