Şükrü Küçükşahin
Şükrü Küçükşahin
Şükrü KüçükşahinYazarın Tüm Yazıları

AB için CHP’nin avantaj planı

CHP Lideri Deniz Baykal, Türk-Alman Dostluk Federasyonu Başkanı Ali Kılıç’ın daveti ve Uluslararası Güvenlik Konferansı nedeniyle üç gün geçirdiği Münih’te Alman siyasetçilerle de görüştü.

İzlediğim bu görüşmeleri, daha çok Türkiye-AB ilişkileri ve CHP’nin konuya bakışı açısından değerlendirdim.

Görünen, Alman siyasetçilerin AKP politikaları nedeniyle Türkiye’ye olumsuz bakışı CHP’nin AB umutlarını azaltsa da bu partinin önüne fırsatlar da sunuyor.

Çünkü Avrupa’da, Türkiye’nin AB sürecine desteği hálá daha çok sol veriyor.

AKP’NİN İSLAMİ ÇİZGİSİ

Baykal’ın buluştuğu sağ siyasetçiler Hıristiyan Sosyal Birlik’in Bavyera Meclis Başkanı Alois Glück ile İçişleri Bakanı Günther Beckstein oldu.

Bu iki isim de Türkiye’deki siyasal İslam’la ilgili gelişmelerin Alman halkını çok endişelendirdiğini söylediler.

Daha ileri giderek AKP’nin de İslami bir çizgi izlediğini, Türkiye-AB ilişkilerini AKP’nin bu çizgisinin belirlediğini ileri sürdüler.

Sosyal Demokratların eyalet Meclis Grup Başkanı Franz Maget’in yaklaşımı da farklı olmadı.

Merkel’i iktidara taşıyan önemli etkenlerden birinin Türkiye karşıtı söylemi olduğunu belirten Maget, "Bunun üstüne bir de hükümetinizin laiklikle ilgili kuşkulu tutumu eklenince AB sürecinize kamuoyumuzun desteği azaldı" dedi.

Yine de Maget, "Biz, Türkiye’ye desteği sürdüreceğiz" sözü verdi; ama Glück ve Beckstein süreci olumsuz gördüklerini ifade ettiler.

FRANSA’DAN VERİLEN MESAJ

CHP bir süre önce Fransız solu ile de temas kurmuş.

İlginçtir, onlar da benzer görüşler iletince CHP’liler, "Siz bizi destekliyordunuz, ne oldu?" diye sormuş.

Yanıt, "5 milyon Kuzey Afrikalı Müslümanla baş edemiyoruz, giderek siyasal İslam’a yaklaşan 72 milyona karşı nasıl rahat olabiliriz" olmuş.

CHP’liler, "Ama, Türkiye laik bir ülke" diye üstelemişler.

Bu kez yanıt; "Öyle düşünüyorduk; ama AKP’nin zina tartışması bizi uyandırdı" diye gelmiş.

Sonuçta Fransız ve Alman solundan bazı sözler almış olsalar da Avrupa’daki gelişmeler, CHP’nin, AB umutlarını olumsuz etkiliyor.

Güvenlik konferansında Almanya Başbakanı Merkel’in Türkiye’ye hiç atıf yapmaması olumsuzluğu daha da artırdı.

Ancak Merkel’den sonra konuşan Sosyal Demokratların lideri Kurt Beck’in Türkiye’ye açık destek vermesi, Türkiye karşıtı Avusturya Dışişleri Bakanı Ursula Planssnik’in "Üyeliğine karşı değiliz" demesi, okyanus ötesi ülke Avustralya’nın Savunma Bakanı Alexander Dower’in, AB üyesi bir Türkiye’nin dünya güvenlik sistemine önemli katkı yapacağını söylemesi hálá umudu korumak gerektiğini gösterdi.

O nedenle CHP’nin Avrupa solu üzerinde yapacağı çalışma çok önemli.

Olası iktidarında, AB süreci için Avrupa solunu birinci avantajı olarak gören CHP, laiklik anlayışlarının Avrupa sağının bakışını olumluya çevireceğine inanıyor.

CHP, AB projesini bu iki koz etrafında şekillendirmeye başlamış bile.
Yazarın Tüm Yazıları