TÜRK firmalarının yurtdışı müteahhitlik hizmetleri, Türkiye’nin ihracat ve turizmden sonraki en önemli döviz girdi kapısı haline geldi.
Bu sektörün önemli firmalarından NUROL ve MESA’nın Varşova’da yaptığı 700 dükkanlık toptan eşya satış merkezi, Türk müteahhitlik firmalarının Rusya dışında da yüklenicilikten öte yatırımcı haline geldiğini gösteriyor.
Açılışını, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Polonya Başbakanı Marek Belka’nın birlikte yaptığı, 70 milyon dolarlık yatırımla gerçekleşen iş merkezi bir yılda bitirildi ve hizmete girdiği gün talebi karşılayamaz hale de geldi.
Kısa sürede 300 milyon dolarlık yatırımla dev bir merkeze dönüşecek olan merkezin açılışı nedeniyle geldiğimiz Varşova’da müteahhitler ve Devlet Bakanı Kürşad Tüzmenile sektörle ilgili sohbet etme olanağı bulduk.
TEMİNAT MEKTUBU SORUNU
Türk Müteahhitler Birliği (TMB) Başkanı Erdal Eren,Özal politikaları ve iki büyük kriz nedeniyle sınırdan öteye adım atmaya hiç niyetli olmayan müteahhitlerin bile yurtdışında ihale kovaladığını belirtiyor.
‘60 ülkede 63 milyar dolarlık iş yüklendik’ diyen Eren, geçen yılki rakam olan 7 milyar doların aşılacağını, kısa sürede de yıllık 10 milyar doların üzerine çıkılacağını savunuyor.
NUROL’un sahiplerinden Oğuz Çarmıklı da, ‘Bu rakama çok rahat ulaşırız. Sadece bizim yeni başladıklarımız yarım milyar dolarlık işler. Bir milyar dolarlık işte de çok şanslıyız’ diyor.
Eren, bu noktada siyasi desteğin önemine şu gerekçeyle işaret ediyor:
‘Avrupalı firmalarla büyük rekabet yapıyoruz. Türk bankalarının kredi mektubu sorununu çözmediğimiz için Avrupa bankalarına gidiyoruz. Bu çifte garanti gösterme, çifte komisyon ödemek demek. Arap ülkelerinde bu da yetinmiyor; üçüncü teminat istiyorlar. Bunlar maliyetimizi artırdığı için rekabetimizi güçleştiriyor. Bu nedenle, banka sorunu çözülmedikçe siyasi destek önemli.’
TMB Genel Sekreteri Selçuk Polat ise teknik adam olarak iki uyarı yapıyor:
‘Birincisi çok sayıdaki Türk firmasının aynı ihaleye teklif vermesini önlemeli. İkincisi de iki yıl sonra Basel Kriterleri geçerli olacak. Sermayesi yeterli olmayan, uluslararası denetim yaptırmayan firmaların şansı kalmayacak.’
BANKALAR KORKUYOR
Kürşad Tüzmen de teminat konusunu önemsiyor. Bankaların, dışa açılmada korkak davrandığını savunan Tüzmen, ‘Pakistan’ın Habib Bank’ı 15 yıldır İstanbul’da; ama bizim bankalar, müteahhitlerimizin büyük işler aldığı Irak ve Suriye gibi ülkelerde bile yok’ sitemini dile getiriyor.
Bankaları, Hazine kağıdı yoluyla bu duruma devletin zorladığını da kabul eden Tüzmen,‘Oysa arkasında banka yoksa, şirketler büyüyemez’ diyor.
‘Dünya şirketleri böyle oluşuyor. Bunu biz de yapabilirsek sadece müteahhitlik hizmetlerinden bile hayal edilmeyecek döviz girdisi sağlarız’ diye devam eden Tüzmen, bu tabloya kurun gerçek değerine ulaşması umudunu da ekliyor.
Tüzmen, ‘İşte o zaman dış ticaret açığımız diye bir şey olmaz’ iddiasında bulunuyor.