Vergi ve sigorta primi tahsilatında ciddi gerileme var

Haklısınız...

Yaşadığımız ekonomik kriz, sadece şahısları ve şirketleri değil, kamu gelirlerini de etkiledi.

Vergi, SSK ve Bağ-Kur prim ödemelerinde ciddi gerileme var.

VERGİLER

Vergi gelirlerinde iki yönlü sorun yaşanıyor.

Birinci sorun, ekonomik kriz ve yaşanan durgunluk nedeniyle, başta KDV, ÖTV ve Kurumlar Vergisi olmak üzere, vergi gelirleri, 2009 yılı hedeflerinin gerisinde kaldı.

İkinci sorun, tahakkuk-tahsilat oranı ile ilgili.

Tablo-I’de de görüldüğü gibi, 2009 yılının ilk dört ayında tahakkuk eden verginin tahsilatında, 2008 yılının aynı dönemine kıyasla 7 puan gerileme var.

Birikmiş vergi alacağının, Nisan 2009 itibariyle 25 milyar TL, gecikme zammı ile birlikte 40 milyar TL olduğu tahmin ediliyor. Vergi iadesi ve mahsupların yapılmaması da borcu artıran bir unsur.

PRİMLER

Bağ-Kur ve SSK prim borçlarında durum yürekler acısıÖ

Bağ-Kur (4/b) prim alacakları (gecikme zammı hariç) Mart 2009 itibariyle 30,9 milyar TL’ye, SSK (4/a) prim alacakları, gecikme zammı dahil 12,2 milyar TL’ye ulaştı. 3 milyon 310 bin Bağ-Kur’lu var. Bunlardan 20 bin TL’nin üzerinde borcu olan 656 bin kişinin toplam borcu 25,2 milyar TL yani toplam alacağın yüzde 82’sini oluşturuyor. Borçların dağılımı, Tablo-II’de gösterilmiştir.

Bütünüyle baktığımızda, birikmiş vergi ve sigorta primi alacakları, gecikme zammı ile birlikte yaklaşık 110 milyar TL’ye ulaşmış durumda.

ÇÖZÜM NE?

Evet... En önemli soru bu; çözüm ne?

Çözüm belli; borcu olanlara "ödeme kolaylığı" sağlamak.

Bu ülkede, boş kaleye bile gol atamayan ya da iki de bir "sakatım" diyerek kritik maçlarda takımını yalnız bırakan futbolculara dahi milyonlarca hatta on milyonlarca Avro dağıtıldığını ve bu kulüplerden bazılarının, vergi ve sigorta primi borcunu ödemediğini hep birlikte gördük.

Peki... Ne oldu?

Ne olacak, özel bir kanun çıktı. Futbol kulüplerinin birikmiş vergi ve SSK primi borçları, yıllık yüzde 4 faizle donduruldu ve 120 aylık yani 10 yıllık bir "ödeme kolaylığı" sağlandı.

Futbol kulüplerine sağlanan kolaylığın yarısı hatta dört biri krizin de etkisiyle iyice perişan olan esnaf, sanatkár, tüccar, KOBİ’lere ve diğer şirketlere de sağlanmalı. Örneğin;

Daha önce yapılandırılan vergi ve sigorta primi borçlarını ödemeyi aksatanların, ödemedikleri taksitler için yeni bir kolaylık sağlanıp, yapılandırma devam ettirilir.

Birikmiş vergi ve primlerin, aslına dokunmadan, gecikme zammı tutarını belediyelere olan borçlar da dahil, enflasyon oranına göre revize edip, uzun dönemli bir ödeme kolaylığı, örneğin futbol takımlarına tanınan sürenin dört biri kadar süre ile ödeme kolaylığı sağlanabilir.

Kaçakçılara müjde gibi yasa

MALİYE Bakanı Mehmet Şimşek’in Hesap Uzmanları Kurulu’nun 64. yıldönümü nedeniyle düzenlenen panelde, "Vergi kaçakçılığı yapanlar, bundan böyle hapis cezasını paraya çevirtemeyecekler, hapse girecekler. Bu yönde bir yasa değişikliği yapıyoruz. Tasarı Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kabul edildi. Yakında yasalaşmasını bekliyoruz" şeklindeki açıklamasında, teknik anlamda ciddi bir "yorum hatası" var.

Sahte fatura alma ve kullanma ve defterleri yok etme ile ilgili kaçakçılık sayılan fiillere 3 yıldan 5 yıla kadar uygulanan hapis cezası, zaten paraya çevrilemiyordu. Düzenleme diğer fiillerle ilgili olsa gerek.

Bakan’ın açıkladığı, diğer fiillerle ilgili değişikliğe göre; (muhasebe hilesi yapanlar, çift defter kullananlar, defter ve belgeleri tahrif edenler, gizleyenler, kapsamı itibariyle yanıltıcı belge düzenleyenler veya bu belgeleri kullananlara) "1 yıldan 3 yıla kadar" uygulanan hapis cezasında, 1 yıla kadar olan hapis cezaları paraya çevrilebiliyordu. Yeni düzenlemede bu ceza "18 aydan 3 yıla kadar hapis cezası" olarak değiştirilecek ve taban süre 18 aydan başlayacağı için, hapis cezası paraya çevrilemeyecek.

Bu doğru. Ancak Türk Ceza Kanunu’nun 51. maddesine göre, 2 yıl ve daha az süreli olan hapis cezaları ertelenebiliyor. Böyle olunca, kaçakçılık yapanlar daha önce para ödeyerek hapis cezasından kurtulabiliyordu, şimdi para da ödemeden "erteleme yoluyla" hapis cezasından kurtulabilecekler.

Özetle, "kaçakçılara müjde" gibi bir yasa çıkıyor!..