Paylaş
Valilikler ve belediye başkanlıklarınca belirlenen yerler dışında, kurban kesimi yapanlara kesilen cezaları, tahsil etme görevi de vergi dairelerine verildi. Nitekim vergi daireleri de, cezayı tahsil etmek üzere, takibata başladılar...
İLGİNÇ BİR CEZA
Yürürlükteki mevzuata göre, Kurban Bayramı’nda kesilen kurbanların, valilik veya belediyelerce belirlenen yerlerde kesilmesi gerekiyor. İçişleri Bakanlığı, buna uymayanlara, ceza kesileceğini açıklamıştı. İstanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu da, TBMM Başkanlığı'na verdiği bir yazılı soru önergesi ile; belirlenen yerler dışında kurban kesen kaç kişiye, ne tutarda ceza kesildiğini ve kaç lira tahsil edildiğini sordu.
İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu da, soru önergesini 11 Mart 2004 tarihinde, yazılı olarak yanıtladı:
‘‘Valilikler ve belediye başkanlıklarınca belirlenen yerler dışında kurban kesimi yapılan İzmir ilimizde Konak Belediyesi'nce bir kişiye 111.300.000 lira, Antalya ilimizde onbir kişiye 990.000.000 lira ceza kesilmiş olup, tahsil edilmiştir. İstanbul ilimizde iki kişiye 2.918.680.000 lira ceza kesilmiş olup, tahsil edilmek üzere Kartal Vergi Dairesi’ne bildirilmiş, takibi devam etmektedir.’’
Görüldüğü gibi, Türkiye genelinde kesilen yüzbinlerce kurbanın, sadece 14'ü yanlış yerlerde kesilmiş!.. Bundan dolayı da, yaklaşık 1.1 milyar lira tahsil edilmiş. İstanbul'da ise, 2 milyar 918 milyon liralık cezanın, vergi dairesince takibi devam ediyor...
Müjdenin böylesi
İKİ Yahudi arkadaş, piyasayı araştırmışlar ve o sene haki renkteki kumaşın moda olacağını öğrenip, piyasadaki bütün haki kumaşları satın almışlar. Depoları bu renkteki kumaşlarla dolmuş ama kimse bu kumaşlara talip olmamış. İki kafadar artık iflasın eşiğine gelmişler. Moiz ve Aron'un dertli dertli oturdukları bir gün kapı çalınmış ve içeriye bir albay girmiş:
- Sizde haki renkte kumaş var mı?
Kulaklarına inanamayıp, hemen atılmışlar:
- Evet albayım var, gösterelim.
Albay, dikkatle kumaşları inceledikten sonra, şunları söylemiş:
- Çok beğendim. Bu yıl askerlere 200 bin, subaylara da 50 bin adet haki renkte elbise yaptıracağız. Ancak tabii ki benim tek başıma beğenmem yetmez. Generalimin de oluru lazım. Bana bir parça numune verin. Yarın öğlen 12.00'ye kadar faks gönderirsem iptal ederim. Eğer faks gelmezse kumaşları kesip imalata başlayabilirsiniz.''
O gece bitmek bilmemiş. Kimi zaman ümitlenmiş, kimi zaman ‘‘ya iptal olursa’’ diye düşünmüşler. Ertesi gün saat 11.00, 11.30, 11.45, gözleri faksta... Gelmesin diye dua ederken, 12.00'ye beş kala bir faks gelmeye başlamış. Moiz, büyük bir kederle koltuğa çökmüş. Aron da çaresiz faksa uzanmış. Aron titreyen elleri ile faksı okumuş ve sevinçle seslenmiş:
- Müjde Moiz, baban ölmüş!..
İlginç bir gayrimenkul satışı
KUPÜRÜ gözüken ilan 17 Şubat 2004 tarihli Milliyet'te yayınlandı. İlan; 22 Mart 2004 günü saat 15.00'te satılacak Ankara, Yakupabdal Köyü'ndeki imarsız, 200 metrekare ve hisseli olan bir gayrimenkulün satışıyla ilgili. 2 milyar liraya satışa çıkartılan gayrimenkul, bu bedelin yüzde 60'ının yani 1 milyar 200 milyon liranın üzerinde artıran kişiye satılacakmış. Bu fiyat bulunamazsa, ikincide yüzde 40'ını yani 800 milyon lirayı aşacak teklifi verene örneğin 801 milyon lira teklif edene satılacakmış.
Merak ettik, bu satışla ilgili masrafları araştırdık. Basın İlan Kurumu'na, ilan için 991 milyon TL. ödenmiş. Kuşkusuz, diğer masraflar da var. Özetle, gayrimenkulün satışı kadar hatta daha fazla satış masrafı çıkıyor...
Ne anladınız bu işten?
Muhtarlar neden vergiye tabi değil
MUHTARLIK seçimlerinin yaklaştığı şu günlerde, muhtarların da vergi ödemesi isteniliyor. Okurlarımızdan Yunus Bülbül, Maliye Bakanı'na gönderdiği mektubun, bir örneğini de bize fakslamış. Önerisi özetle şöyle:
‘‘Büyük kentlerde muhtarlıklar milletvekilliğinden cazip hale geldi. Baksanıza her mahalle için 10-15-20 muhtar adayı var. Muhtarlığın cazibesine kapılan aday oluyor. Cazipliğinin en başta gelen nedeni 4.5 milyar liradan aşağı kazanmamaları. Herhangi bir matbaadan alelade ikametgah ilmuhaberi veya nüfus cüzdanı değiştirme belgesi bastırıyor. Tanesi 20 bin bilemedeniz 30 bin liraya geliyor. Altına bir mühür. Gelsin net 1.500.000 lira, vergi yok, KDV yok. Her yol muhtardan geçiyor. Mahalleye yeni geldin belge, taşındın belge, elektrik abonesi, su abonesi belge, çocuğu okula yazdıracaksın belge, nüfus cüzdanı değiştireceksin belge, belge oğlu belge. Her muhtarlığın içinde belge almak için sırasını bekleyen insanlar. Birçok muhtar bu işlerin hızlı yürümesi için yanında personel çalıştırıyor. Halk otobüsü 600.000 liralık öğrenci bileti için KDV ve vergi öderken, belediye payını öderken, ticarethaneye dönüşen muhtarlıklar kazançlarının vergisini neden ödemezler anlamak mümkün değil. Devletin müthiş gelir elde edeceğini düşünüyorum.’’
Günün sözü
Sizi yere yıkan yumruk, sert olandan ziyade, geldiğini görmediğiniz yumruktur.
Jeo Torres
Paylaş